Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Aldı gitti neyim var neyim yoksa Kalanlarsa yalım yalım yangınsa Bu can bu bedenden ayrılmıyorsa Daha çok acıyla yanacak ömrüm..." youtu.be/5XOddm52fH0?si=...
Günaydın. Hayatımızın değişmesi üzerine çok düşünürüz bazen. Hayli çok. Hakikat ise değişmeyeceğini doğrular, çoğunlukla: “'Hayatımız değişecek ama sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar.' 'Hayatınız değişmeyecek,' dedi Mike, biraz tahammülsüz. 'Belki planlarınız değişir ama hayatınız değişmeyecek.'" Olacak
Reklam
Yaşam Türkce
Yaşam Ne söylendiyse sadece dinledik. Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik. Yaşamı görüb de böyle yapdık? İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık? Yalnız konuşulur aynı mevzular. Bunu yaparsan olacak budur.
Doktorumdan kitap tavsiyesi :))
Geçen gün kendi diş doktoruma gittim (sonunda). İşte tedavi uyguluyor doktor iğne yaptı, beklemeye aldı. Bir baktım elinde kocaman bir kitap. Şöyle bin küsür sayfalık. Ama ismini göremiyorum. Neyse işte tedavi bitti biz çıktık ama aklım kitapta kaldı. Geldim eve bakıyorum ama kitabın kapak renginden de bulmak baya zor. Tabii bulamadım. Bir ara ansiklopedi felan mı dedim. Hatta doktor ya dişle ilgili olabilir diye düşündüm. On günlük evde tedavi süreci bu gün bitti ve yine doktora gittim. İşte girdim içeri gözüm kitabı arıyor içten içe de bitirmemiş olsun diye yalvarıyorum. Yine iğne yaptı ağzımda dolu yatıyorum öyle. Bir baktım ahanda karşı masanın üzerinde kitap. Acımı unuttum resmen. Doktor baktı kitapa bakıyorum gitti aldı kitabı geldi baş ucumda okuyor. Ama ben yine ismini göremiyorum. Yerimde kalkındım işte doktorun yan kısmından kitaba bakmaya çalışıyorum doktor anlamış olacak ki benim görebileceğim hizada durdu en son telefonla konuşmam lazım diyip diğer odaya geçti. Tabii ben durur muyum hemen kitabı incelemeye başladım. Stephen King'in
O
O
isimli kitabı. Zaten okuyacaklarımdaydı, iyicene meraklandım. Al götür hediyem olsun dese anca bu kadar sevinirdim. Not: Kitap okuyan insanın hali de bir başka oluyor :)
GELMEDİ Söz vermişti durmam gelirim diye Saçlarıma aklar düştü gelmedi Sebebi ne idi bilmem ki niye Hasretinden sinem pişti gelmedi Kara giydim hasret kaldım allara
O sabah, Ara Güler'in Galatasaray'daki evinin kapısı çalındı. Ara Güler, kapıyı açtığında şaşırdı. Karşısındaki, kırk yıllık arkadaşı Orhan Kemal'di. Orhan Kemal hiç bu saatlerde gelmezdi ziyaretine. Şaşırması o yüzdendi. Onu içeriye buyur ettikten sonra, "E, hayrola?" demekten kendini alamadı. "Ara, biliyorsun ki, gidiyorum..." diye açıkladı Orhan Kemal.. Biliyordu Ara Güler: Birkaç güne kadar Bulgaristan'a ciddi bir ameliyat için gidecekti kadim arkadaşı. "Oğlum, ne olur ne olmaz..." diye sürdürdü Orhan Kemal. "Bakarsın dönmeyiveririz gittiğimiz yerden!" Ara Güler karşısında durmuş, bir şey söylemeden, dikkatle yüzüne bakıyordu. "Gitmeden önce şöyle birkaç resmimi çeksen diyorum..." Ara Güler sabahın yumuşak ışığını kaçırmak istemedi. Hemen Leica'sını boynuna astı. Yedek makaralar aldı yanına. Birlikte İstanbul'un sokaklarına vurdular... O gün saatler boyunca gezdiler, değişik yerlerde poz poz resimlerini çekti üstadın. Orhan Kemal gitti ve dönmedi! İçine doğmuştu, evet... (Fotoğraf: Ara Güler'in objektifinden Orhan Kemal)
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.