Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Su adamı;
İnsanların arasındaki ilk balık ve balıkların arasındaki ilk insan İhtiandr'ın hikâyesi.
İnsanın su altında 2. dakikadan itibaren ölüyor olması ne kötü... Suyun altında balıklar gibi nefes alabiliyor olsaydık acaba nasıl olurdu? Denizlerin gizemlerini çözer, denizaltının uçsuz bucaksız enginliğinde kendimize bambaşka hayatlar kurardık.
Bugün birçok galaksiyi keşfettik, sayısız yıldız ve gezegeni yıllardır gözlemliyoruz, güneş sistemindeki gezegenler hakkında tonla bilgiye ve gözleme sahibiz. Peki ya denizler? Okyanusların derinlikleri? Bize uzaydan daha uzaklar, uzayla kıyasladığımız zaman çok daha az bilgiye sahibiz. Deniz canlılarının yaşantısı bizim için birçok bilinmezlikle dolu.
Aleksandr Belyaev’in Su Adamı bizim bakışlarımızı deniz yaşamına yönelten bir kitap. Bunu yarı balık, yarı insan olan İhtiandr üzerinden yapıyor.
Bir cerrah olan doktor Salvator’un köpekbalığı solungaçları naklettiği ve hem su altında, hem de su üstünde nefes alabilen İhtiandr’ın; gözünü servet hırsı bürümüş kötülüğün saf timsali olan Pedro Zuritayla mücadelesini izlerken denizkızına aşık olan denizcinin efsanevi hikayesinin bir varyasyonuna da şahit oluruz. Doktor Salvator’un yargılanışı esnasında yargıya tahakküm kuran bağnaz kilisenin yergisi de bize satırlar arasında sunulur.
İhtiandr kabiliyetini kullanarak zengin olmayı amaçlayan insanların şerrinden kendini kurtarabilecek mi? Sevdiği kız olan Gutierrez’e kavuşabilecek mi? Hepsi ve su gibi akıp giden macera dolu bir hikaye sizleri bekliyor. Kitapla kalın, mutlu kalın…
Hava Adamı Ariel
Kitabımız Hindistan’ da Dandarat adlı bir okulda başlıyor. Bu okul bebek yaşta insanları ailesinden, vatanından kopartıp dış dünyadan bağımsız bir şekilde tüm duygulardan arındırılarak yetiştiriliyorlar. Türlü eziyet ve işkencelere maruz kalan bu öğrenciler günün sonunda tüm benliklerini yitiriyorlar.
Bu okulda sadece bu eğitimler olmaz. İnsanları kandırarak mucize bir deney adı altında çalışmalar yapılır.
Baş karakterimiz Ariel ise tüm bu eğitimleri bitirmiş güçlü bir öğrencidir.
Yeni bir deney yapılmak istenir ve Ariel bu deneye seçilir. Ariel deneyin sonucunda artık uçabilmektedir.
Eğitim adı altında dış dünyadan izole bir şekilde yetiştirilen Ariel yeni yeteneği sayesinde dünyanın adaletsiz yapısını acı gerçeklerle öğrenir.
Ayrıca gerçekte kim olduğunu da yaşadığı serüvenlerle birlikte araştırır.
Başta yeteneği ile büyüleyici hayaller kurar. İstediği gibi uçabileceğini, istediği yere gidebileceğini, insanlara yardım edebileceğini evine yurduna dönebileceğini düşünür. Fakat insanoğlu bu ya Ariel’e hayatın türlü oyunlarını oynar. Ariel yapmış olduğu tüm yolculuklarda ,tanıştığı tüm insanlarda iyi insanların olduğunu bilse de hep kötülüğün oyununa kanar.
Yavaş yavaş bu dünyanın farkına varan Ariel çıkar uğruna hem insanların hem de inançların sömürülebileceğini görür.
Ve tüm bunların karşısında ne kadar daha dayanabileceğini, saflığını, iyiliğini daha ne kadar muhafaza edebileceğini düşünür .
Bu roman size bu dünyayı bir de Ariel üzerinden hüzünlü bir şekilde önünüze sunacak.
Hayatımda Yazdığım En Uzun İnceleme Olabilir (?)
Evet ama neden bir inceleme daha yazmayayım ki?
Su Adamı, gerçeği andıran ve bazen fantastik ögeler bulunduran bilim kurgu türünden okuduğum ilk kitaplardan.
Kitap, ilk seksen,doksan, yüz hatta yüz onuncu sayfalara kadar sıkıcı gidiyor, kabul etmeliyim çünkü okurken gerçekten "Bana bir gına geldi of" dedim mi dedim.
Fakat sonra, artık
Herkese merhabalar su adamı kitabında buenos aires te balıkçılara korku salmış bir yaratık vardır deniz şeytanı diye denizanası isimli gemini kaptanı pedro zurita ise bu yaratığın peşindedir.
Öncelikle belyaev in 1928 de yazdığı su adamı kitabı mary shelley in frankenstein romanının bir değişik versiyonu neden değişik çünkü bu sefer romanda kendini sözde bilime adamış biri canlı insanlarla hayvanları birleştirip farklı bir tür ortaya koymaktadır. kitabın dili oldukça akıcı olup çok kolay bir yazım dili keyifli okunuş sunuyor. ben yaklaşık 15 günde bitirdim çünkü bir ameliyat dönemini atlatmaya başlayıp tekrar okumaya başlayabildim. bilimkurgu sevenlere ve frankenstein sevenlere önerimdir. ayrıca kitabın 1961 yapımı amphibian man isimli bir filmi de var onuda tavsiye ederim. sağlıcakla kalın :)
Hem İtalyan stili bir çizgi roman macerası okuyormuşum gibi hissettim, hem biraz da bir Jules Verne kitabı okuyor gibi. Mahkeme sahnesi çarpıcıydı. Evrimciler ile yaratılışçıların bir karşılaşmasıydı adeta mahkeme bölümü. Doktor Salvator'un mahkeme konuşması etkileyiciydi.
Su Adamı İthaki Bilimkurgu Klasiklerinden okuduğum 20. kitap oldu. Kitabın ilk sayfaları bana Doktor Moreau’nun adasını anımsattı. Korunaklı bir bölgede hayvanlar ve insanlar üzerinde yapılan deneyler hibrit türler oldukça benzer. Yazarın biyografisini okuduğumda H.G. Wells’ten etkilendiğini hatta Wells ile tanıştığını öğrendim.
Kitap Salvator
HAVA ADAMI ARİEL-ALEKSANDR BELYAEV
Bilim kurgu türünde keyifli ve akıcı bir kitap arıyorsanız Hava Adamı Ariel kitabını tavsiye edebilirim. Belyaev Sovyetler’in Jules Verne’i olarak anılıyormuş. Aslında ben her ne kadar edebiyat alanında böyle benzetmeleri çok doğru bulmuyorsam da kitabı okuyunca biraz hak verdim. Yani hem yolculuk var hem de bazı bilime ufaktan atıflar yapan detaylar mevcut.
Peki Hava Adamı Ariel ne anlatıyor? Kitap isminden de anlaşılabileceği gibi cihaz veya alet kullanılmadan uçabilecek bir insan fikri üzerine inşa edilmiş. Roman, bebek yaşta ailesinden alınarak Hindistan’da okültist bir okula verilen Ariel’in maceralarını konu alıyor. (Hindistan’daki okul da ilginçti.) Ben ‘‘Su Adamı’’ kitabını okumadım fakat o kitabını da çoğu kişi bana önerdi. Her iki kitap da şans verilmesi gereken eserler diye düşünüyorum. Ayrıca yazar Belyaev’in Puşkin köyünde açlıktan yaşamını yitirmesi de oldukça sarsıcı…
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın konusundan kısaca bahsedecek olursak ana karakterimiz Ariel küçük yaşta Hindistan'da bulunan okültist bir okulda eğitim almaya başlıyor. Eğitimini tamamladığı zaman bilimsel bir deney için seçiliyor ve insanüstü güçler kazanıyor. Bu güçleri farklı amaçlar için kullanmak isteyen insanlardan kaçarak çıktığı yolculukta Ariel'in dünyayı tüm gerçekliğiyle tanımasını, yeni dostlar edinmesini ve onu kendi çıkarları için kullanmaya çalışan insanlarla mücadelesini anlatıyor. Bu yolculuk boyunca yazar Hindistan’ın kültürel ögelerini de güzel bir şekilde ele alıyor. Herkesin okumasını tavsiye ederim.
.
.
.
!!!Spoiler içerebilir !!!
.
.
.
Yazarın Su Adamı kitabını okuduyduysanız iki kitabın da bazı noktalarda birbirine ne kadar benzediğini farkedeceksiniz. Mesela ana karakterlerin dünyadan izole şekilde yetişip saf ve herkese karşı iyi niyetli olmaları, ikisinin de bilim adamlarının müdahalesi sonucunda insanüstü güçler kazanması,sürekli olarak kendi çıkarlarını düşünen insanlara tutsak düşmeleri ve iki ana karakterin de normalde bulunmadıkları ortamlarda hayatta kalma mücadeleleri gibi birçok noktada benzerlikler var. İki kitap da hayatın gerçeklikleriyle yeni tanışan iki karakter içeriyor ve bu maceralarında yeni dostlar edinirken hem aşık oluyorlar hem de kötü insanlarla karşılaşıyorlar.
Fantastik kurgu şeklinde başlayıp sonlarına doğru bilim kurgu denebilecek ögelerin yer aldığı bir kitaptır. Bilim kurgu ögelerine yer vermeyip fantastik bir eder olarak yazılmış olsaydı da okurum üzerinde aynı etkiyi bırakırdı bana göre. Bilim kurgu kitaplarına ilgisi olan veya olmayan herkesin seveceği bir kitap bence, hem de birkaç günde bitirilebilecek kadar akıcı ve yalın bir dile sahip. Okumanızı tavsiye ederim.