Kayıp Aranıyor romanını okuduğum zaman gibi kendimi kopmuş hissettim. Çok derin bir öykü müdür? Diye kendime sormadan edemedim. Belki yine yoğunluktan dolayı çok fazla kendimi veremedim.
Önce kafasını gösterdi:
-"Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden", dedi.
Sonra kalbini gösterdi:
-"Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır."
1Nisan 1954 Tarihinde çıkan kitap için Ferit Edgü şöyle der: “ Sait Faik’in,son en son kitabı o gün çıkmış.O gün almışım.O gün hatmetmişim.O Günlerde böyleydi sevdiğimiz yazarların kitabını dört gözle bekler, çıktığını duyar duymaz alır,alır almaz da okur sonra bir daha okurduk.”
Tüneldeki Çocuk,Az Şekerli ve Alemdağ’da Var Bir Yılan kitapları
Kitap boyu “Ne anlatıyorsun be abi?” Deyip durmak istiyorsanız okuyabilirsiniz. Üç hikaye okudum, bunlardan sonuncusu Alemdağ’da Var Bir Yılan’dı. O bitince benim de kitapla işim bitti. Anlamsız sözlerden, saçma sapan atlamalardan ve üç saniyelik garip olaylardan oluşuyor. Bu kitaba yüksek puan verenlerin de neden verdiğini anlamak pek mümkün değil. Modern hikayecilik demek kimseye bir şey ifade etmeyen sözleri bir araya getirmekte kalsın, ben almayayım.
İnsanoğlu için yasaklı hayvan diyebiliriz.
Mikroplar bile birer yasak değil mi? Aşklar yasaktır. Gün olur sular, yemişler bile yasaktır. İnsanlar birbirine yasaktır."