İslami Terimler - 2
Fıtrat Delili : Allah’ın varlığını ispatlamak için insanın fıtraten Allah inancına sahip oluşu. Hudûs Delili : Âlemin ve âlemdeki varlıkların sonradan yaratılmış olup bir yaratıcıya muhtaç olduğu. İmkân Delili : Mümkin bir varlık olan âlemin var olması için bir sebebe ihtiyaç olduğu. Nizam Delili : Tabiatın büyük bir âhenge ve şaşmaz bir düzene sahip olup bunun bir yaratıcının eseri olmasının gerektiği.
Her şey konuyor, dili var. Çünkü yaşıyor. Biz olan her şey yaşıyor. duymuyoruz diye bunları nasıl inkâr ederiz? Ayağımızın altında ezilen bir ottan, bir toprak zerresine kadar her şey konuşuyor. Çünkü hayat nizamı içindedir. Başka türlü yaşanmaz. Sırrına eremediğimiz ve eremiyeceğimiz bir âlemin içindeyiz ki sade hayat!... Ölümün, yokluğun nam ve nişanı yok. Çünkü var olan her şey yaşiyor. Müsaade ederseniz ben de yaşıyorum. Ali Nihad Tarlan
Reklam
Biz bir târih, bir an'ane, bir görüş, bir nizam, bir üslûp, bir medeniyet kaybettik. Ammâ dirilişe inanıyoruz. Hâlk-ı cedid nüktesi ayan olacak ve ademin bağrından yeni bir hayat, yeni bir çehre ile baş kaldıracaktır..." Sâmiha Ayverdi
Nizam ı alem için , İç Alemine nizam ver gönül..🌹
Nizâm-ı Âlem Ahlaktan Mücerred Var Olamaz
Ahlak dediğimiz şeyden bahsederken evrensellik taşını oynamak dürüst bir aklın kârı değil. Çünkü Batı âleminde bugün mültecileri kapı dışarı bırakmak çok daha ahlâkî(!)olarak tebarüz ediyor. Bâtı âlemini boşverin, kendimize dönelim, Suriyeli'lerin bu ülkede ne işi var sesi birçok kez kulaklarımızı tırmalamadı mı? Cemiyete nizam verecek bir sistem ahlakdan hâli olarak bunu başaramaz. Yani Nizâm-ı Âlem ahlak göz ardı edilerek sağlanamaz. Çünkü insanoğlu kalbine hitap etmeyen bilgiden de sesden de etkilenmez. Birtakım cezalar belki caydırıcılıkları itibariyle birtakım rezaletlere engel olurlar. Kaldı ki bu cezaların tepede bulunanlara işlemeyeceği, teğet geçeceği işten bile değil. Demoklesin kılıcı iktidarı kesmedi hiçbir zaman. Kesmeyecek de çünki bu kılıcı tutanlar iktidarın tâ kendisi.
BU HAKİMANE, RAHİMANE İŞLERİ YAPAN ZÂTI GÖRMÜŞ GİBİ İMAN EDER
Bir Tefekkürname Marifet aşığı ve tefekkür erbabı olan bir insan bazen gökyüzüne nazar edince; âleme nur neşreden o şaşaalı yıldızları hayran hayran seyreder. Sonra bütün eşyayı ziyasıyla ışıklandıran ve mahlukata feyiz veren güneşi temaşa ettikçe onun Sanii’ne meftun olur ve hayret ve tefekkürü artar. Varlık âlemini nizam ve intizam altına alarak hikmetle evirip çeviren ve onları seyr-ü sefer ettiren Zat’a GÖRMÜŞ GİBİ İMAN EDER Tefekkürün Ehemmiyeti mehmedkirkinci.com/index.php?s=art...
Reklam
69 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.