Çok sevdiğim birinin hediyesi olan ve her çevirdiğim sayfada beni yıkan, üzen ve kimi zaman da ağlatan bir kitap oldu Leyla.
Kitabın yazım tarzından, kelimelerinden ve cümlelerinden (eksiksiz görsem de) asla bahsetmeyeceğim çünkü Leyla'nın derdi bu değil. Leyla kendisinin ve başka kadınların Bosna'daki toplama kampında yaşadığı cehennemi haykırmak için burada ve bu kitabı okuduktan sonra bile yakanızı bırakmıyor. Leyla'nın derdi uyanmak, uyandırmak, anlatmak ve anlattırmak.
Uzun zamandır beni bu kadar üzen bir kitap okumamıştım. Aşk acısıyla yıkılan hayallerin ve kırılan kalplerin doldurduğu bütün kitapları kenara bırakın ve bu dünyadan gelip geçmiş bir kadının hikayesini okuyun. Eğer okursanız, kitap bitmesin diye yavaş okuyacak olmanız bir yana, üzülmemek için (bencilce) kitabı okumaktan uzak duracaksınız.
Keyifli okumalar dileyemesem de, kendinize iyi bakın.