Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Roman iki eğilimin mücadelesinden ibarettir: Azami işleme ve asgari malzemeyle masal kurgusu ya da azami malzeme ve asgari işlemeyle roman kurgusu. Alfred Döblin
Sayfa 341
Dünyada adalet denen şey var mı, diye soran şu yanıtı alacaktır: Şu anda
Reklam
Tanrı insana akıl vermiştir, öküz ise her şeyi sürüyle birlikte yapar, hiç düşünmeden.
Uyanık ol, hep gözlerin açık yaşa, dünyada çok şey oluyor. Yaşam sadece şekerden sanma. Gaz bombalan atıldı mı boğulup geberirsin. Niçin attıklarını bilemezsin, önemli olan senin onlarla niçin daha önce ilgilenmediğindir. Savaş geldi mi, götürürler seni askere, nedenini bilmezsin. Fakat savaşın çıkmasında her insanın olduğu gibi senin de suç vardır. Uyanık olmalı, gözleri açık yaşamalıdır. İnsan tek başına değildir bu dünyada. Yağmur yağabilir, dolu yağabilir, ona karşı bir şey yapamaz insan, fakat birçok şey başka şeye karşı çıkabilir, kendini koruyabilir. Artık eskisi gibi bağırıp çağırmayacağım: Alınyazısı, alınyazısı, diye. Olup bitenlere alınyazısı dememelidir. Onlara önce bir bakmalı, onlara bir dokunmak ve de yıkıp bozmalıdır.
Sayfa 468 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
Franz Biberkopfun tutuklu bulunduğu bir yerden ikinci çıkışı bu. Biz ise yolumuzun sonuna geldik, Franz’la son bir adım daha atacağız. İlk çıktığı yer Tegel Hapishanesi’ydi. O gün biraz çekingen, biraz korkulu durmuştu kırmızı duvarların önünde, sonra yürümüş, gelen 41 numaraya binmiş, Berlin’e inmiş, caddelerinde gezinmişti, yapılar sallanmış, damlan sanki Franz’ın tepesine düşecek gibi olmuştu. Aradan uzun zaman geçmesi gerekmişti, dinlenmiş, kendine gelmiş, sakinleşmiş ve de güç kazanmıştı, bu kentte kalmaya, yaşama yeniden başlamaya karar vermişti. Şimdiyse yine güçsüzdü, ikinci yolun başında durduğunda. Geride bıraktığı o binaya dönüp bakmadı bile. Stettiner İstasyoııu’nda indi. Karşısında büyük Baltikum Oteli, yere sağlam bastı, çevresinde hiçbir yapı sallanmıyordu, damları kayıp düşmüyordu.
Sayfa 462 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
“Gel, yaklaş bana sevgili Franz, göster kim olduğunu, tabii gücün yetiyorsa!” Beni hâlâ kışkırtıyor, bana eziyet ediyor. Ah, nasıl lanet olası bir herif o. Yapmamalıydım, baş edilmez onun gibisiyle... “Gücü olmalı insanın, sevgili Franz!” Ona karşı gücüm olmamalıydı. Şimdi anlıyorum, yaptığım yanlıştı. Niçin böyle yapmıştım? Şimdi... Şimdi defolup gitsin. Fakat gitmiyor. Git, defol!
Sayfa 450 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
Reklam
“Istırap çekiyorum, çok ıstırap çekiyorum ben.” “Istırap çekmen iyi. Senin için bundan iyisi olamaz.” “Ah, çektirme bana bu ıstırabı, ne olur. Getir benim so­numu.” “Son geliyor.” “Bu senin elinde, getir benim sonumu!” “Benim bir tek baltam var. Senin elinde daha çok şey var.” “Ne var benim elimde? Sen getir benim sonumu!” Ses birden kükrer gibi bağırıyor, çok değişik çıkıyor, bir başka. Sonsuz bir hiddet, sınırsız bir öfke, ele avuca sığmaz bir hiddet, yuvarlana yuvarlana sonsuza gidiyor. “Burada durup seninle böyle konuşuyorum, işte sen bu duruma geldin. Tepene dikilmişim, bir kasap, bir cellat gibi. Senin boğazına yapışmak istiyorum, çünkü sen zehirli dişleriyle ısırmak isteyen bir hayvansın. Seni
Sayfa 444 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
Cezaevinde, emniyet müdürlüğünün o garip yapısında, Franz Biberkopfun numara yaptığını, deli rolü oynadığını sanmışlardı önce. Ne de olsa kelle gidecekti. Sonra doktor gelip tutukluyu gözden geçiriyor ve Moabit Hastanesi’ne şevkini istiyor, ancak orada da tuhaf davranışları devam ediyor, ağzından tek kelime bile alınamıyor. Adam gerçekten deliye benziyor, yatağında yatıyor, bakışlarını tavana dikiyor, tek bir noktaya bakıyor. İki gün yemek yememekte ısrar edince Buch’a gönderilmesine karar veriyorlar. Akıl hastanesine, o sağlam yapıya. Orası tam ona göre, devamlı kontrol altında bulundurulabilir orada.
Sayfa 432 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
Hiçbir şey olduğu yok şu dünyada, içip içip kafayı çekmeyi de hiç istemiyorum. Yapabilirdim, bütün gün içebilirdim, fakat sonra? Sonra bütün kötülükler yeni baştan başlardı, ben onlara dayanamazdım. Ulu Tanrı yaptı dünyayı, böyle diyor papazlar. Fakat onun yaptığı dünya papazların sandığından da güzel. Ve bütün bu güzelliklerin üzerine eğer canımız çekerse işeyebiliriz de, Tanrı bu izni verdi biz insanlara. Tanrı bize iki el verdi, bir de sicim... İstersek bütün kötülüklerin sonunu getirmek için. Neşelenin, keyfiniz yerinde olsun... Gidelim cehenneme davullar ve trompederle.
Sayfa 405 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
Her şeyin zamanı gelir, herkesin zamanı gelir... Nasıl herif bu, bıraksın artık beni. Anlatmasın artık hiçbir şey, bilmek is­temiyorum onun anlattıklarını. “Hayır, zararı yok bana. Sen de kendine tam adamım bulmuşsun kızım! Hiç sana anlattı mı kolunu? Söyle, ne de olsa karısı sayılırsın. Yoksa geçti mi artık o günler? Gel, gel şimdi bana tatlı kız, şimdi benim ol...” Ne yapsam, istemiyorum bu herifi. Her şeyin zamanı gelir, bitkilerin yetiştiği ve kuruduğu, insanların ağladığı ve dans ettiği, hüzünlendiği ve güldüğü.
Sayfa 367 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
Reklam
Aleksander Meydanı’nda çalışıp duruyorlar. König ile Neue Friedrich caddelerinin birleştiği köşedeki binayı yıkmak istiyorlar. Yanındaki de yıkılıyor. Alanın altındaki inşaat da kolay değil. Yeni yeni direkler dikiliyor. Yukarıdan bakınca derin bir çukur görünüyor. Tramvay durağına gitmek isteyenler küçük tahta bir merdiveni çıkıp iniyorlar. Berlin’de havalar soğumaya başlamıştı, arada sırada yağmur çiseliyordu. Bundan en çok otomobillerle motosikletler zarar görüyor. Her gün kayıp kaza yapıyorlar, birbirlerine çarpıyorlar. İnsanların da düşüp bir yerlerini incittikleri oluyor.
Sayfa 335 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
"Unut artık çalışma denen şeyi. Çalışa çalışa ellerin nasır tutar, fakat para tutmaz. Çalışan insan hiçbir zaman zengin olmamıştır, inan bana. Dolandırıcılıktan ise zengin olunur. Gördün ya"
Sayfa 253 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
"Dünyada adalet denen şey var mı, diye soran şu yanıtı alacaktır: Şu anda yok..!!
Sayfa 226 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
"Pişman bir günahkar dokuz yüz doksan dokuz namusludan iyidir."
Sayfa 201 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
"Içinde bir şey var ,yürek mi ,ciğerler mi ,nefes alıp veriyor .Sonra duygular, zorluyor ,dışarı çıkmak istiyor ,nasıl oluyor ? Bilmiyor .İçindeki şey uykusuz ."
Sayfa 194 - Everest yayınları 13 Agostos 2019Kitabı okudu
395 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.