Duygular insan üzerinde alkol etkisi yapabilir. Şunu söylemek abartı değildir: İnsan sadece alkolle sarhoş olmaz, korkuyla, öfkeyle ve şehvetle de sarhoş olabilir. Duyguların yoğun etkisi altındayken normalde yapmayacağımız şeyleri yapabilir, normalde söylemeyeceğimiz şeyleri söyleyebiliriz; aynen sarhoş bir adam gibi...
Sayfa 96Kitabı okudu
Bugün dünyamızda özgürlük şemsiyesi altında her türlü kötülüğü yapabilmek mümkündür. Bugün her türlü kötülük ve ifsad "özgürlük" gerekçesine dayanılarak savunulabiliyor. Liberal demokrasinin anahtar kavramı olan "bireysel özgürlükler" bütün kötülükleri koruma altına alıyor.
Size, fasık bir adam bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeyerek bir topluluğa karşı kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.
| Hucurat Suresi, 6.Ayet
Sayfa 304 - Pınar Yayınları-15.baskı
İslâm dininin kutsal değerlerine yapılan hakaretleri "düşünce özgürlüğü" olarak değerlendiren perspektif, resmi görüşe uymayan bilimsel araştırmaların yapılmasına bile tahammül gösterememektedir.
Sayfa 114 - Pınar Yayınları-15.baskı
2. Kural: Gerçeğe Yaslanmak: Yalanın En İyi Koruyucusu Doğrulardır
John I. Mearsheimer (2012), Liderler Neden Yalan Söyler?
Uluslararası Politikada Yalan Gerçeği isimli kitabında Winston Churchill’den şu sözü aktarıyor:
Savaş zamamnda hakikat, daima bir grup yalanlar muhafızının refakat etmesi gereken çok kıymetli bir mücevher gibidir.
Churchill’in söylediği sözün tersi de geçerlidir: Bir yalanı, en iyi, bir grup doğrular muhafızı korur.
Manipülasyonun gizlediği amacı görebilmek, manipülasyon ve algı yönetiminin başarısını düşüreceği için, söylenen yalanın kalitesi Önemlidir. Nitelikli bir yalan içinde her zaman önemli oranda gerçek taşımalıdır. Marka bir fırmayı taklit eden çakma bir ayakkabının gerçeğinden ayırt edilebilmesinin zor olmasıyla övünen üretici, bu gerçeği ifade etmektedir. Hatta bazıları daha ileri gidip “Orjinalinden daha iyi” diye gururlanırlar.
Algı yönetimi ve manipülasyona karşı direnmenin önemli bir araçı da eleştirel düşünme eğilimine ve becerilerine sahip olmaktır. Eleştirel düşünmeyen, eleştirel dinlemeyen ve eleştirel sorular sormayan kişilerin çabuk kandırılabilir kişiler olduğunu söyleyebiliriz. Eleştiri kelimesi TDK sözlüğünde (1988) "Bir insanı, bir eseri, bir konuyu, doğru ve yanlış yönlerini bulup göstermek maksadıyla inceleme işi." şeklinde tanımlanmıştır. Tanımdan da anlaşılacağı gibi, eleştiri sadece yanlışları değil, doğruları da ortaya çıkarmaya çaba gösterir.
Sayfa 297