“Gelecek, durmadan tekrar inşa edilen ‘şimdi’lerden ibaretti”
210 syf.
·
Puan vermedi
Mimar Ali Artun, kitabın sunuş bölümünde, kültür kelimesinin her şeyi yuttuğunu dile getirir.Aslında kitap boyunca sorgulanmak istenenin özünden bahsetmektedir. Kolonyal (sömürgeci) dönem II. Dünya Savaşı’ndan, yani batı kültürünün kabul görmesi için zorlanan hegemonyal dönem, sona ermiştir. Globalist (çok kültürcü) dönmel Batı politikasının ‘kültür’ kelimesiyle eşleşmesiyle; sanatta, sanatçının egemenliği gibi kavramların aşınmasına neden olmuştur ve bu bağlamda yazar yeni başlıklar altında ‘kültüralist’ politikayı mimari-felsefi-politikal anlamda İncelemiştir. Yeni dünya düzenin politika aracı haline gelen ‘Kültür’ kavramından yola çıkarak yeni başlangıçlara, keyifli  okumalar. — ‘Çok kültürcülük tekzip edilmiş, tersine çevrilmiş[…] bir ırkçılık biçimidir,’mesafeli bir ırkçılık’tır.’ ‘Modernlik/kolonyalizm, kültürleri ulusallaştırarak, globalizm ise ulusları kültürelleştirerek örgütlenir.’  
Çağdaş Sanat ve Kültüralizm
Çağdaş Sanat ve KültüralizmAli Artun · İletişim Yayıncılık · 20139 okunma
Reklam
materyalist bir islam hermenötiğinin mümkünlüğünü, yorumlama uzamına dair kesişimlerini ve islamın marksizmle olan içkinlik ethosunu en iyi ernst bloch ve ali şeriati tanıtlamıştır. “müslüman olamıyorsanız marksist olun” Artun
151 syf.
9/10 puan verdi
Çağdaş Sanat Nedir?
Çağdaş Sanat'ın nedir'i üzerine uzun zamandır okuyabileceğim kapsamlı bir kitap arıyordum. İnceliği sizi kandırmasın; bir çok farklı düşünürün "çağdaş" üzerine yazımlarını toparlayan bu kitabı; hem sanat alanında çalışan hem de meraklıları için çok verimli buldum. Hala içinde bulunduğumuz bir dönem olarak çağdaş sanatın
Çağdaş Sanat Nedir?
Çağdaş Sanat Nedir?Ali Artun · İletişim · 201311 okunma
Önceden harikalara bakıp Tanrı'ya hayret eden insanlar, arkasından tabiata, sonrada kendilerine hayret ederler. Bataille'a göre müze devasa bir aynadır. Nihayetinde, bu aynada her cephesiyle kendini keşfeden insan, kendinin ne kadar hayret verici olduğunu keşfederek derin bir haz alemine dalar.
Bilimin insanoğlunu mükemmelliğinden soyundurarak bütün bayalığını, çürümüşlüğünü, kişiliksizliğini ortaya sermesi temsil ediliyordu. Ölüm gösteriyordu ki, sonunda herkes "evrensel bir mekanizma olarak bedendi - kimlik ve kişiliğin hiçbir öneminin kalmadığı bir mekanizma olarak beden. " Gerçeğin yol açtığı bu kayıpları yeniden kazandırmak, insana kişiliğini iade etmek, hayal alemine, yani sanata kalıyordu.
Geri127
276 öğeden 271 ile 276 arasındakiler gösteriliyor.