Yunus Nadi, Hitler'le tanışma fırsatını 20 Nisan 1939'da bu, lur. Hitler 50 yaşına basarken, Nazi Dışişlerinden Türk Dışişlerine Führer'in doğum günü münasebetiyle düzenlenecek olan kutlama için bir davet gönderilir. Tertip edilecek heyette, Dışişleri Bakanı Necmettin Sadak, Bayındırlık Bakanı General Ali Fuat Cebesoy, Erzurum Milletvekili General Pertev Demirhan, Genel Kurmay il. Başkanı Orgeneral Asım Gündüz, yazar ve Ankara Milletvekili Falih Rıfkı Atay ve el­bette Yunus Nadi yer alacaktı. Cumhuriyet gazetesi bu heyetin olu­ şumunu ilk kez 5 Nisan günü duyurur. 1 8 Nisan' da Sirkeci Garı'ndan Doğu Ekspresi'yle yola çıkan heyet, 20 Nisan sabahı Berlin'e varır.
Sayfa 282 - Kara kara yayınları Eylül 2017Kitabı okudu
Bence asıl şimdi, Peyami Safa'nın bu yazısını yıllar sonra koleksiyonlara bakıp okurken, “şaşmamak elden gelmiyor”. Şaşılacak şey, Peyami Safa'nın o zamanlar Ulus'un birinci sayfa yazarlığına getirilmiş olması değil... Milletvekili adayı gösterilecek olması da değil... CHP'de artık, onun gibi “sağ” çizgide olan - bazı
Sayfa 344Kitabı okudu
Reklam
Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum. Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay
varoluş
Search for: Arama.. Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri Atatürk Ansiklopedisi > Genel > Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri 31 Ara Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri PDF
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve onun başkanlığındaki Temsil Heyeti'nin Ankara'ya ilk gelişi 27 Aralık 1919 tarihinde oldu. Falih Rıfkı Atay'ın ifadesiyle Ankara, o tarihte “İstasyon, sonra bataklık, sonra mezarlık ve derme çatma Karaoğlan'dan sonra yangın yeri, onun sonunda da kerpiç ve hımıştan, kaldırımsız veya Arnavut kaldırımlı, eğri büğrü sokaklı bir köy" gibiydi.
Cümle memurlar içinde adaleti sever çok kimseler gördüm. Fakat zalim bir idareye alet olageldiğini itiraf eden bir adil görmedim.
Reklam
“Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. Tedirgin etme beni. Bu sefer geride bir şey bırakmadım. Tasımı tarağımı topladım geldim. Neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. Beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. Bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim. Beni uyandır. " |Oğuz Atay - Tutunamayanlar
Sayfa 82 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Genç Mustafa Kemal arkadaşları ile Beyoğlu eğlence yerlerine giderdi. İyi giyinmeyi ve yaşamayı severdi. İstanbul'a gelinceye kadar biradan başka içki kullanmamıştı. Bir gün arkadaşı Ali Fuad'la (Cebesoy) beraber Büyükada'ya gitmişler. Ne lokantada yiyip içecek, ne de otelde geceliyebilecek paraları yok. Ali Fuad bir şişe rakı, bir şişe bira, ekmek ve yemiş alıp çamlığa yürümüşler. Mustafa Kemal bir şişe birayı bitirince: - Şimdi ne yapacağım? demiş. İlk defa rakıyı o akşam denemiş. Başı bir hoş dönmüş. Güneş batmak üzere; sigara paketinin altına resimler çizmiş, sonra: - Fuad, demiş, ne iyi içki imiş bu... İnsanın şair de olası geliyor. Bu ağır ve sert içki bir daha yakasını bırakmamıştı.
Yalnızlıktan it gibi korktuğumu biliyordun. Yalnızlıktan it gibi korktuğumu tanıştığımızın ikinci günü söylemiştim sana. Demiştim ki, bak iyi dinle.. "Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. Tedirgin etme beni. Bu sefer geride bir şey bırakmadım. Tasımı tarağımı topladım geldim. Neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. Beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. Bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim. Beni uyandır." Kelimesi kelimesine ezber ettiğim bu Oğuz Atay satırlarını okumuştum sana. Beni yalnız bırakma demiştim? Eee, neredesin?
Halide Edib, Ömer Sey­fettin, Reşat Nuri, Falih Rıfkı Atay, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Suat Derviş gibi isimlerle çevrili bir ortam, onların hareketli bir fikirler cereyanının parçası olduklarını gösteriyor.
Reklam
Vatanseverliklerinden hiç şüphe olmayan, asker sivil birçoklarına göre iki ihtimal vardır: Biri Hürriyet ve İtilaf Partisi ile Saraya ve Bab-ı Ali'ye dayanan İngilizler elinde parçalanmak, bölünmek, ikincisi yalvara yakara Amerikan mandası altına girmek ve böylece yurt bütünlüğünü korumak! Büyük devletlere meydan okuyucu bir bağımsızlık savaşı, bunlar için, imkansız bir şey..
Churchill getir götürünü yapar be !
Eski harp akademisi komutanı orgeneral Ali Fuad Erden der ki:"Çanakkale'de en buhranlı anda, en lüzumlu adam bulundu. Harbin seyrini çeldi." İngiliz Bahriye Bakanı Churchill ise Mustafa Kemal için, "Kaderin Adamı", demişti.
1.039 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.