"Ata, 'Yanaşalım.' dedi. Böylece, sünnet düğünü olduğu anlaşılan bu derneğe Ata'nın katılması oradakiler için unutulmayacak bir mutluluk oldu. Atatürk çocukları sevdi, analarını babalarını kutladı; ortalığı bir bayram havası kapladı. Ata bir aralık kalem kâğıt alıp yazdığı bir tezkereyi çocukların babasına şu sözleri de katarak verdi:
— Biz düğününüz olduğunu bilseydik tedarikli gelirdik, şimdi yanımızda çocukları sevindirecek bir şeyimiz yok. Siz yarın bu kâğıtla İş Bankası'na uğrar, sonra çocuklara bizim adımıza birer armağan alırsınız. Çocukların babası kâğıdı saygı ile eline aldı ve:
— Atam, dedi, alınacak hiç bir armağan sizin imzanızı taşıyan bu kâğıt değerince olamaz; izin verin, biz bunu ailemizin ve çocuklarımın sonsuz bir övüncü olarak saklayalım.
Ata adamın bu ince düşünüşü ve tok gözlülüğünden çok daha duygulandı ve şu yanıtı verdi:
— Peki, siz bu kâğıdı saklayın, ama yarın yine bankaya uğrayın ve çocukları bizim adımıza sevindirin."
Madem günün birinde öleceğiz ve ne zaman göçüp gideceğimiz belli değil (Belki yarın, belki bu hafta veya bir başka gün) o halde hiç müzik listesi bırakmadan gitmek olmaz, geç kalınmışlığın telafisi yok çünkü ölüm gelirken bize sormayacağından hiç umulmadık bir anda yeryüzünden silinebiliriz, o yüzden ne olur ne olmaz diye sevdiğim şarkıların