Bir kayadan duman duman, On yedi metre atlayan, Dağ kokusuyla yüklü su... Akması tel tel ince saç, Düştüğü yerde üç kulaç, Mavi su, ak köpüklü su!...
Sayfa 113 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Alevilik nedir? Genellikle Hazreti Ali'ye bağlı olan ve onun tarafını tutan zümrenin mezhebine verilen addır. İmamlığın Ali'ye doğrudan doğruya Allah ve Peygamber tarafından verildiğine inananlara «Şia-i Aleviyye» denir. Mezhebin esasını bu inanış teşkil eder. Sonradan birçok kola ayrılan Alevilik İslam'da ilk dini ayrılık hareketini teşkil
Reklam
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 hours
"Aleksandr Puşkin üzerine düşünmek Rus edebiyatının tü­mü üzerine düşünmekle eşanlamlıdır." diye başlıyor önsöz ve sayfalarda ilerledikçe bunu daha iyi anlıyoruz. Günümüzdeki Rusya 250 yıl Tatar- Moğol istilası altında kalır ve bu durum, Rus Ortaçağı'nın uzamasına neden olur. 1. Petro ile hızlı ve köklü Batılılaşma sürecine giren
Rus Edebiyatında Puşkin Gerçekçiliği
Rus Edebiyatında Puşkin GerçekçiliğiAtaol Behramoğlu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200125 okunma
57 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 2 hours
Belki Bir Miktar Spoi! Sonuna kadar okuyana teşekkürler:) Okuyacaklarımda duran bu kitabı tesadüfen almış bulundum. Zaten okuyacaktım bir okuyalım bakalım dedim. Yazarımızın ilk okumuş olduğum kitabıdır kendisi. Baktım kapağına çocuk kitabı(!), içine baktım aa resimler var, gerçekten çocuklar için ne güzel düşünülmüş dedirten bir kitap. Tabii
Bir Şeftali Bin Şeftali
Bir Şeftali Bin ŞeftaliSamed Behrengi · Yakamoz Yayınları · 20168.6k okunma
“Hiç olmazsa tek bir insanla, sanki kendi kendimleymişim gibi her şeyi konuşmak istiyorum.” demişti Budala kitabında Dostoyevski. Her şeyi konuşmayı geçtim, konuşacak insan bile bulamıyoruz artık. Söylemek istediğimiz şeyler düğümleniyor çoğu zaman boğazımızda. Haykırmak istiyoruz bazı şeyleri insanların yüzüne yüzüne. Ama içimizde bir şeyler geri çekiyor bizi. Nedendir bilmem. Güvensizlikten mi dersiniz kendine ya da başkasına olan, umutsuzluktan mı dersiniz söyleseniz bile hiçbir şeyin değişmeyeceğine dair umutsuzluktan… günümüz insanının muzdarip olduğu konu bu değil mi zaten? Tüm mutsuzluğumuz, kırgın ruh hallimiz, geleceğe dair beklentilerimizin büyük bir kısmını kaybetmemizin altında yatan sebep ruhumuzun yaralarını tamir edebilecek, doyasıya konuşmak imkanını bulabileceğimiz insanların olmaması değil midir hayatımızda? Her ne kadar kendi başına kalmak bazı durumlarda güzel olsa da tamamen insanlardan soyutlanmak mümkün değil zira Aristoteles’in de dediği üzere insan toplumsal bir varlıktır aslında. Hatta Şükrü Erbaş’ın şu kitabının adı çok hoşuma gider: insanın acısını insan alır. Ne kadar doğru aslında değil mi? Zehir ve panzehir gibi aslında. Bize acı veren de insan ama o acımızı alacak olan da insandır. Üzüldüğümüz zamanlar konuşacak birini bulduğumuzda, içimizi döktüğümüzde nasıl da rahatladığımıza dikkat edin. Bütün o yükü sevdiğiniz biriyle birlikte taşımak, hayat denen güzel ama bir o kadar da acımasız serüvende üzerinizdeki ağırlıkları biriyle paylaşmak nasıl güzel bir duygudur kim bilir. Ne mutlu kendi kendisiyle konuşuyormuşçasına rahatça muhabbet edebileceği birini bulan insanlara.
224 syf.
8/10 puan verdi
Ahmet Ümit'in kaleminden mükemmel bir kitap okudum bugün... Toplamda 3 hikayeden oluşan Aşkımız Eski Bir Roman, kesinlikle bir çırpıda okunabilecek kitaplardan. İçerisinde kitaba adını veren hikayenin dışında, Overlokçu Kız ve Sergey Nikolayeviç Jerkovski'ye Ne Oldu? adlı iki hikaye daha barındırıyor. Benim favorim kesinlikle töre ve namus cinayetlerini de işleyen Overlokcu Kız oldu. Yer yer okurken sinir krizi geçirten cümlelere rastlasam da kitapta, bu ancak yazarın kaleminin kuvvetinden kaynaklanıyordu. Ülkemizin kanayan yarası, bitmek bilmeyen töre ve namus cinayetleri zihniyeti oldukça başarılı şekilde ele alınmıştı. Bunun dışında kitaba adını veren hikaye, edebi karakterlerle aşk yaşayıp Agatha Christie'nin hayaleti tarafından öldürülen bir adamın hikayesini işliyor. Sonuncu ise milyonlarca insana çare bulma umuduyla sevgilisinden ayrılıp yıllar sonra döndüğünde onu ölü bulduğu bir aşk hikayesini ele alıyor. Mutluluğu ararken kendini ölümün kıyısında bulan ve kayıplara karışan çaresiz bir aşık... Genel itibari ile çok beğenerek okuduğum bir öykü kitabı oldu. İç dünya tahlilleri yerli yerinde, gözlem ve detaylar oldukça başarılı işlenmişti. Olay kurgusuna ise diyecek bir şeyim yok, mükemmel Polisiye severlere bu kitabı mutlaka öneriyorum
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924.9k okunma
Reklam
1,000 öğeden 721 ile 730 arasındakiler gösteriliyor.