Madalyonun öteki yüzünü çevirince ne görürüz? Sabahattin Ali, Aziz Nesin “Mim Uykusuz” daha sonra Rifat Ilgaz, o inanılmaz ve yiğit “Markopaşa” serüvenine girmişlerdir. “Yürüyüş” dergisinde Akıncıoğlu, A. Kadir, Ö.F. Toprak, Cahit Irgat, Rıfat Ilgaz, Sabri Soran, daha önce “Ses” dergisinde Dinamo'nun sürdürmeye çalıştığı 'temeli içimizden olan' toplumcu şiirin sesini geliştirmeye çalışırlar. Arkasından “Gün”, “And”, “Gerçek Söz” dergileri sökün edeceklerdir, İzmir'de “Adım Adım” ve “Genç Nesil” dergileri, Adana'da “Başak” sesini duyuracaktır. Bu dergiler sayesinde de Arif Barikat (Damar), Şükran Kurdakul, Ahmet Arif, Enver Gökçe, Kamuran Bozkır ve Attila İlhan! Bu dergilerin çoğu iki üç sayı ya yaşar ya yaşamaz, vırt zırt kapatılırlar, şairlerin kitapları toplatılır, yazarları sürülür, en azından aç ve açıkta kalır. Oysa yazdıkları şiirlerde faşizme karşı özgürlüğü, savaşa karşı barışı, düşmanlığa karşı kardeşliği savunmaktan başka bir şey yapmamışlardır. Yine de CHP diktası peşlerini bırakmaz, hepsini teker teker adım adım izlettirir. Zaten Pertev Boratav, Niyazi Berkes, Behice Boran ve Mediha Berkes'in 'solcu profesör' oldukları iddiasıyla üniversitedeki görevlerinden atılmaları, Mehmet Ali Aybar'ın 1947'de 'Truman doktrini Türkiye'yi yeni bir kapitülasyonlar dönemine sokacaktır.’ dedi diye, kürsüsünden alınıp hapse atılması, Sabahattin Ali'nin öldürülmesi bu sıralara rastlayacaktır.