Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Necip Fazıl'ın da kendi sesinden birçok şiiri vardır. Şiir okumaya pek uygun olmayan boğuk bir sese sahiptir. Bazı şiirleri bestelenmiştir. Kaldırımlar, Yattığım Kaya, Ağlayan Çocuklar, O'na, Sonsuzluk Kervanı, Beklenen, Veda, Aydınlık, Zindandan Mehmet'e Mektup bestelenen şiirleridir. Ancak, şiirlerinin, ses ve biçim açısından bestelenmeye Nâzım Hikmet'e göre daha uygun olmasına karşın, ünlü bir sanatçının elinden çıkmış, ünlü bir şarkıya söz vermiş bir şiirinden söz etmek çok zordur. Ergün Ekşi, Aykut Kuşkaya, Fatih Ihlamur, Özkan Eren, Yücel Arzen, Hasan Sağindik, Cemil Özeren, İsmail Ötenkaya, Ali Kocatepe, Sadün Aksüt ve Muzaffer Şenduran gibi isimler, Necip Fazıl'ın şiirlerinden beste yapmışlardır. Bestelenen şiirlerden en popüler olanı, Özkan Eren-Yücel Arzen'in besteleyip Funda Arar'ın yorumladığı Kaldırımlar l'dir. Zindandan Mehmet'e Mektup, Fatih Kısaparmak ve Fırat Kızıltuğ tarafından bestelenir. Özellikle, Fırat Kızıltuğ'un uşşak makamındaki bestesi, şiirin içeriğiyle örtüşen bir özellik gösterir. Bazı şiirleri, birkaç kez bestelenmesine karşın, kitlelerin ilgisinden uzak kalmıştır.
" Kazanan kazandığını âdâba riâyetle kazandı; kaybeden kaybettigini edebi terketmekle kaybetti. Ali b. Ebi Tâlib "
Sayfa 43 - M.Ü İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, 43. BaskıKitabı okudu
Reklam
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, dünyaya veda etmeden önceki son anlarında, ölüm sıkıntıları şiddetlendiğinde dahi namazı vasiyet etmiştir. Ali radıyaliahu anh diyor ki; "Peygamber sallallahu aleyhivesellem'in son sözleri şunlar oldu; "Namaz, namaz! Elleriniz altındakiler hakkında Allah'tan korkun."(Sahih)
Şeyhleri ve muhaddisleri olan sadık lakaplı Muhammed Bin Ali Bin Hüseyin risale fil itikat adlı eserinde şunları zikreder: Takkiye ile ilgili inancımız şudur: Takkiyeyi terk eden namazı terk etmiş gibidir. Kaim olan Mehdi çıkıncaya kadar takiyye ile amel etmek vaciptir. Mehdi'nin çıkışından önce takıyı terk eden Allah'ın ve imamiyenin dininden çıkmıştır.
Ebu'l-Hasen Ali b. İsmail b. Ebi Bişr el-Eş'ari'nin H.260 yılında Basra'da doğduğu kaydedilmektedir. Küçük yaşlarda babasını kaybetmiştir. Annesi Mu'tezili alimlerden Ebû Ali el-Cübbâî ile evlenince onun himayesinde yetişmiş ve ondan kelam ilmini tahsil etmiştir. Hayatının ilk evrelerinde Mutezile mezhebine müntesip olan Imam Eş'ari'nin daha sonra Hicri 300. Yılda Basra camiinde Mutezile'den ayrılıp ehl-i sünnet itikadını benimsediğini; İmam Ahmed'in akidesi üzere olduğunu ilan etmiştir. üç yüze yakın eser telif ettiği söylenmektedir. Daha meşhur olan görüş onun 324 yılında Bağdat'ta vefat ettiği yönündedir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.