Richard Burton’dan Elizabeth Taylor’a
Tanrı’nın gözü serçenin üzerinde olabilir ama benim gözüm her zaman senin üzerinde olacak.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Sevgilinin yüzü Doğu’da Hakkı’ı çağırır, Batı’da aşkın bütün enerjisiyle vücut bulmuş halidir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Çağımızın ilişkileri tıpkı Bauman'ın söylediği hale geldi: “Bu ilişkiler hazır portakal suları gibidir: Konsantre olduklarından mide bulandırır ve sağlığı ciddi biçimde tehlikeye atarlar. Tıpkı bunlar gibi ilişkiler de kullanılırken sulandırılmalıdır.”
Sayfa 317Kitabı okudu
“Kadınlara sahip olmanın bana duyurduğu bütün şeylerden hiçbirisi, giysisine bile dokunmaya cesaret etmeksizin onun ayakları dibinde geçirdiğim iki dakikanın tırnağına değmez. Hayır, sevilen namuslu bir kadının verebileceği zevke benzer bir zevk yoktur; onun yanında her şey lütuftur.” ROUSSEAU
Sayfa 248Kitabı okudu
“Her şey yaratıcının elinden çıktığında iyidir; insanoğlunun elinde bozulur. İnsanoğlu bir toprağı başka bir toprağın ürünlerini beslemeye, bir ağacı başka bir ağacın meyvelerini taşımaya zorlar; iklimleri, elementleri, mevsimleri birbirine karıştırır, karmakarışık yapar; köpeğini, atını, tutsağını sakatlar; her şeyi altüst eder, her şeyin biçimini değiştirir, biçimsizliği, aykırı yaratıkları sever; hiçbir şeyi, hatta insanı bile, doğanın yaptığı şekliyle istemez.” J.J ROUSSEAU
Sayfa 247Kitabı okudu
Reklam
“İnsanın kendine sabretmeye çalışması, kendi zayıflığını taşıması kadar zor şey yoktur. Tanrı herkesin yardımcısı olsun.”
Sayfa 246Kitabı okudu
“Hayatta hoş olan ya da sürekli olan hiçbir bağlılık görmezsiniz. Hükümdar uyruklarını, uşak efendisini, cariye hanımını, öğrenci eğitmenini, dost dostunu, koca karısını, ev sahibi misafirini, arkadaş arkadaşını; durmadan hata, yüze gülme, hatırşinaslık ya da buna benzer hoş bir deliliğin verdiği tatlı rüyalarla karşılıklı olarak aldatmazlarsa, her biri az zamanda diğerine katlanılmaz gelir." Erasmus
Sayfa 191Kitabı okudu
“İnsan yaratıkların en zavallısı, en cılızıdır; öyleyken en mağruru da odur. Şurada, dünyanın çamuru ve pisliği içinde oturduğunu, evrenin en fena, en ölü, en aşağı katında, göklerin kubbesinden uzakta, üç cinsten yaratıkların en kötü haldekileriyle birlikte, dünya evinin en alt katına bağlı ve çakılı olduğunu bilir, görür ve yine hayaliyle, aydan yukarılara çıkıp gökleri ayaklarının altına indirmek sevdasıyla yaşar. Aynı hayal gücüyle kendini Tanrı'ya bir görür; kendine Tanrısal özellikler verir. ... Biz insanlar öteki yaratıkların ne üstünde ne altındayız.” Montaigne
Sayfa 183Kitabı okudu
İbn Arabi'ye göre aşk haliyle Allah'a ulaşmış insan için din ve mezhep ortadan kalkar: “Öyleyse ey insan! Belirli bir inançla sınırlı kalıp diğerlerini inkâr etmekten kaçın... Çünkü Allah, belirli bir inancın sınırlayamayacağı kadar büyük ve yücedir.”
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Nazım, bir hasret şairidir : Kimi insan otların, Kimi insan balıkların çeşidini bilir Ben ayrılıkların Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını Ben hasretlerin…
“Şarap benlik kaygısı bırakmaz sende Çözülmedik bir düğüm kalmaz beyninde İblis bir kadeh içmiş olaydı Secdeye yatardı Âdem'in önünde.” Ömer HAYYAM
Sayfa 142Kitabı okudu
“Kendileri kadından kadına atlayıp gönül eğlendirirken, evde bıraktıkları karılarının ellerinin armut topladığını sanıyorlar. Kadınlardan dünyaya gelen, kadınların kucağında büyüyen bizler, onların ne istediklerini bilmezlikten gelebilir miyiz ?”
Sayfa 135Kitabı okudu
Aşktır ki insana cenneti ve cehennemi bir arada aynı anda yaşatmıştır.
Devlet, Tanrı ve Ben
Tanrı'nın yokluğunda yaşadığım günlerdi. Gün henüz başlamıştı. Ölümlüler dünyadan göçmemişti. Annem yanı başımda, sevdiklerim hemen şuracıktaydı. Hiçbir şeye acelem yoktu, hiç kimsesizlikle sınanmamış, hiçlikle yoğrulmamıştım. Güzeldim. Sığındığım tek şey kendimdim. Öğretilen bütün ilimlerin söylediği, kentleri adımlayarak dolaşan bütün
342 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.