Hattım hisabın bil dedin gavgalara saldın beni Zülfüm hayalin kıl dedin sevdalara saldın beni
180 syf.
8/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Ali Nihad Tarlan’ın lisans eğitiminde verdiği, Âmil Çelebioğlu’nun doktora eğitiminde vermiş olduğu derslerde Tahir Üzgör tarafından alınmış notların ince bir işçilikle elden geçirilerek hazırlanmış hali. Edebiyat öğrencileri de düşünülerek hazırlanmış eserde edebiyata ve edebi sanatlara ilgi duyanlar için de ilgi çekici şiirler var. İlgisi olanlara tavsiyedir.
Reklam
Dilimizi Türkçeleştirmek İçin Ameli Yollar
2) Devlet teşkilatındaki bütün müessese, rütbe, unvan, memuriyet adları Türkleştirilmelidir. Bu isimlerin yenileri halka ne kadar aykırı gelirse gelsin kabul olunur. Konuşma dilinde olan kelimeleri değiştirmek ne kadar güçse, resmî yerlere ve unvanlara ait kelimeleri değiştirmek de o kadar kolaydır. Meselâ Reisicumhur. Başvekil, Vekil, Millet Meclisi, Belediye, Vilâyet, Kaza, Nahiye, Vali, Kaymakam, Müdür, Hakim, Mahkeme, İcra, Maliye, Adliye vesaire gibi yüzlerce kelime Türkçe değildir. Bunların karşılıkları bulunup kullanılması kanunla mecburi kılındıktan sonra halk buna herhalde ister istemez alışacaktır. Bu kelimelerin karşılıkları aranırken şimdi kullandığımız şekillerin tercüme yoluna gidilmelidir. Meselâ “Vekil” yerine, “Nazır”ın tercümesi olarak “Bakan” denilmiş, fakat bu kelime beğenilmemişti. Bunların karşılıkları bulunurken eski Türkler’in bu mevkilere hangi adı verdikleri düşünülmelidir. Meselâ “Başvekil”in karşılığı olarak Karahanlılar zamanında kullanılan ve hükümdardan sonraki en yüksek devlet nazırı mânâsına gelen “yuğruş” kelimesi fena mıdır? Keza Gök Türkler’de ve Uygurlar’da nazır demek olan “Tarkan” sözünü alarak vekil yerine kullansak çirkin mi olur? Bütün bu isimler derlenip toplandığı zaman bizi tatmin edecek kadar zengin olduğu görülecek ve Türkçe’nin yapısına uymayan yabancı sözler yerine pek güzel Türkçe karşılıkları bulunacaktır.
Sayfa 117 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"Mümin aşktan, aşk ise müminden zuhûr eder." "Akıl, viran etmek için bina eder. Aşk, imar etmek için viran eder."(11) 11-Muhammed ikbal, Esrar ve Rumuz ( Haz. Ali Nihat Tarhan), S.106.
Mecnun gibi âşıklar çoktur; amma devran bir tane daha Selim gibi bir âşık yetiştirirse hayrete şâyan bir şey yapmış olur...
Göz ile görüp, gönül ile âşık olunca, âşık benliğinden sıyrılır. Ve "ölmeden evvel ölünüz" sırrına mazhar olur. Bu bir nevi kıyamettir. Eğer gözüm güzelliğine âşık oluyorsa o zaman yine göz, âşığı maddeye sürüklediği için bir belâdır. Gönül de yine maddeye âşık olduğu için bir âfettir.
Sayfa 58 - 13.gazel 5.beyitKitabı okuyor
Reklam
864 öğeden 781 ile 790 arasındakiler gösteriliyor.