Ali Püsküllüoğlu’nun çalışması olumlu ve olumsuz eleştiriler almasına rağmen bence çok yerinde ve güzel bir çalışma olmuş. Ben kitabın dördüncü baskısını okudum. Püsküllüoğlu bu baskı için Yaşar Kemal’in yirmi bir eserini incelemiş ve halk arasında kullanılan birçok kelime, atasözü ve deyimlerin açıklamasını yapan bu eser Yaşar Kemal okumak isteyen herkese büyük kolaylık sağlayacaktır. Ben inanıyorum ki bu eserin farkına varan herkes Yaşar Kemal’i daha rahat ve anlayarak okuyabilecek. Ben çevremde Yaşar Kemal okumalarını önerdiğim genç kuşaktan bize pek hitap etmiyor belki ilerde biraz yaşlanınca okuyabilirim gibi cevaplar alıyordum. Romanlarında yöresel dili çok akıcı kullanan Yaşar Kemal’i okumak zor geliyordu belki, ama şimdi bu tavsiyemi yaparken Ali Püsküllüoğlu’nun bu kitabı ile birlikte okumalarını tavsiye edeceğim. Bence herkes Yaşar Kemal okumalı çünkü okumamak büyük kayıp.
“Aynı biçimde yazılacak bir roman , aynı dil kullanılacaksa , niçin yazılmalıydı iki , üç roman ? Bir roman yetmez miydi ? Her konu , her atmosfer yeni bir dil getirmeliydi. Bu bende gençliğimden bu yana bilinçli bir uğraştı. Yazı dilinde olmayan birçok sözcük de getirmiştim dile. Anadolu’da kullanılan , yazı diline girmemiş sözcükler , deyimler. Sonra da bir uzman , Ali Püsküllüoğlu , Yaşar Kemal Sözlüğü diye bir sözlük çıkardı. Benim yaptığım önemli iş bu değildi. Bu benim için bir gereksinmeydi. Yalnız , yeni bir yazı dili , roman dili yapmak , dilin derinliğine inmek , anlatımın bütün olanaklarını denemek , dilde yeni nüanslar bulmak , yeni bir dil atmosferi yaratmak ; bence iş buydu işte. İşin özü , dili de yaratmak gerekti. Romanın dünyasını , kendine özgü dünyasını yepyeni , kişilikli yaratır , kurarken bir yeni yazı dilini de yaratmalı , kurmalıydı.”