223 syf.
·
Puan vermedi
gerçekten haccın gerçek mahiyetini ve tevhidi direnişin asıl yerinin bu mekan yani ibrahimin mekanı olduğunu ve islamın asıl gerçek resminin burada yani hacda ifade edildiğini anlatır..hac ali şeriati için bir uyanma yeridir.....tevhidi mücadeyi anlamak i
Hac
HacAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20111,340 okunma
·
Puan vermedi
ali şeriati bu kitabında dine karşı din kavaramını anlatırken bazı insanların yanlış anlamamaısnı ifade eder. yine ali şeriatinin en önemli eserleri arasında sayılan bu eseri kafasında laikliği barındıran islamdan yoksun insanlarınyeniden dirilmesini fels
Dine Karşı Din
Dine Karşı DinAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20133,833 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Ali Şeriti'nin sanırım en güzel kitabı. tekrar tekrar okunası
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008210 okunma
77 syf.
·
Puan vermedi
Bireyi prangalara bağlayan dört zindandan (naturalizm, sosyolojizm, historizm ve "kendim") kurtuluş yollarını irdeleyen, bireyi düşünmeye, "insan olmaya" yönlendiren ve bunları anlaşılır bir dille anlatan Ali Şeriati'nin, bir konferansından kitaba aktarılmış okunması gerekli bir kitaptır. Ayrıca Bilim-Din ilişkisi, bütünlüğü, sonuç kısmında açıklığa kavuşturulmuştur.
İnsanın Dört Zindanı
İnsanın Dört ZindanıAli Şeriati · Fecr Yayınları · 20174,913 okunma
216 syf.
7/10 puan verdi
Kitaplar ölüleri canlandırmaz; bir budalayı akıllı, bir aptalı zeki yapmaz. Zekayı canlandırır, biler, keskinleştirir ve bilgi açlığını giderir. Ondan sessizlik istediğinde dilsizdir; konuşturmak istersen eğer bir hatip olur. Kitap sayesinde, bir ay içinde, bir uzmanın ağzından bir yaşam boyu öğrenemeyeceğin kadar şey öğrenirsin ve bu yüzden bilgiye borçlanmış olmazsın. Kitap seni iğrenç insanlarla düşüp kalkmaktan ve aptal, anlayışsız insanlarla ilişki kurmaktan kurtarır. Gece gündüz, hem yolculuklarında hem yerleşik bir yaşam sürerken itaat eder sana. Gözden düşersen eğer, kitap sana gene hizmet etmeye devam edebilir. Sana doğru ters rüzgarlar esmeye başlarsa, kitap sırtını dönmez. Öyle bir zaman gelir ki kitap, yazarından üstün olur.
Ebuzer
EbuzerAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20091,911 okunma
77 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İslami Fikir akımına tüm çalışmalarında katkı sağlayan Şeriati, bu kitabıyla çalışmalarını daha da ileri taşimiş. Okunması gereken bir kitap...
Dine Karşı Din
Dine Karşı DinAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20133,833 okunma
Reklam
328 syf.
10/10 puan verdi
Okuduğum en güzel eserlerden biri...
İnsan
İnsanAli Şeriati · Fecr Yayınları · 2008688 okunma
Bir topluluk bir diğerini zorbalıkla yoksun kılabilir ve kendileri için hukuki, iktisadi ve toplumsal ayrıcalıklar kabul ettirebilir. ancak, bu durumun sürdürülmesi kolay değildir. tarih boyunca zorbalar, kaynakların başını tutuyorlar ve çoğunluğu yoksun bırakıyorlardı. fakat sürekli zorbalıkla durumun sürdürülmesi de mümkün değildir. işte şirk dini bu görevi üstlenmiştir. görevi, yoksun bırakılan insanların baş eğmesini ve durumun tanrı iradesi olduğuna inanmalarını sağlamaktır."
Ebu Zer: “evinde ekmek bulamayanın, toplumdan zorla almaya kalkışmayışına şaşarım” der (çeviriyi yapan Hüseyin Hatemi’nin notu: metinde Ebu Zer’den nakledilen söz şiddetli bir söz olduğundan, hafifçe yumuşatılmıştır. “Evinde azık bulamayan kişi nasıl olur da topluma kılıç çekerek karşı çıkmaz, şaşarım.” mealindedir). Ben bu sözü -kimin söylediğini bildirmeksizin- batı’da naklettiğimde, bazıları bunun Proudhon’un sözü olduğunu sanıyorlardı. “Bu ağırlık ve kesinlikte bir söz Proudhon’un ne haddine?” diyordum. Bazıları da “Dostoyevski söylemiştir.” diyordu. Dostoyevski, “bir yerde bir adam öldürülmüşse, suça katılmayanların da eline kan bulaşmıştır.” der. Bu da bir bakıma doğrudur. Fakat Ebu Zer’in ne dediğine dikkat edin! Ebu Zer’in bu sözü bir “din”in sözüdür, din adına konuştuğunu iddia eden bir din adamının değil! Fransız İhtilâli’nden sonra söylenmiş, çeşitli etkilerin ürünü bir söz de değildir. Fransız İhtilâli’nden çok önce, gıfar kabilesinin çevre şartları içinde söylenen bir sözdür. Yoksulluğu doğuran, yoksulluğun doğmasına sebep olan kişilere karşı ayaklanılması, aç olan kişinin kendisini sömüren kişiye karşı ayaklanması değil, toplumdan hakkını zorla istemesi belirtiliyor. Niçin topluma, herkese karşı? Çünkü herkes bu toplumda yaşamaktadır. Herkes sömürücü olmasa bile, bu toplumda yaşayan herkes, benim yoksul ve aç olmam dolayısı ile sorumludur… sömürücünün eylemine katılmış demektir.
''Aşk nedir? Aşk hakkında yüzlerce tanımlama yapılmış ve yapılmaktadır. Fakat aşkın tanımları arasında bana, en derin, en iyi görüneni şudur: ''Aşk, yalnızlığın doğurduğu; yalnızlık da aşkın doğurduğudur.'' Yalnızlık, bir insanın etrafında kimsenin bulunmaması; kimsesiz biri olması anlamında değildir. Eğer bir kişi, intizar, bağlılık, çaba, bağlanma arzusu ve kavuşma isteğini derinden derine duymuyorsa; tek başına, yapayalnız olana oranla, daha -yalnız- değildir. Bunun aksine, içinde böyle bir kavuşma, bağlanma ve mutluluğu duyan fakat ondan ayrı düştüğünü, ona uzak kaldığını hisseden biri -yalnız- kalmıştır. Hem de toplumun kalabalığında yalnız.''
Reklam
Tercüme edilmiş bir düşünceyle aydın olunmaz.
Sayfa 74
Hüzün, yok olanın eksikliğinden, üzüntü ise varolanın eksikliğinden kaynaklanır.
Resim