"Herhangi bir müşkülde size neyi nasıl yapacağınızı salık vermeyen bir dostunuz yoksa işiniz yaman demektir. (...) 'Bu denizde kendisine yardım edecek hakiki dostu bilmeyene kurtuluş yoktur.' "
"Dünya pazarında da insanın alışverişi aşkla ve aşk üzerine olmalıdır. Aşksız geçirilen bir ömür hebâ edilmiştir. (...) Çünkü varlığın asıl sebebi, kâinatın sermayesi 'aşk'tır."
" 'Can' kelimesi 'cim', 'elif' ve 'nun' harfleriyle yazılır. Elif harfi bu kelimenin ortasında yahut içindedir. Eğer 'can'ın ortasında veya içinde elif olmasaydı, bu kelime, 'gece karanlığıyla, örtüyle bir şeyin üzerinin kapatılması' manasına gelen 'cenn', ya da 'çıldırmak' manasına da gelen 'cinn' lafzına dönüşecekti. O takdirde gönülde yer eden şey ya küfür ya cinnet hali olacaktı ki bu iki hal de mutlak manada ölümdür, helâk olmaktır. Şu halde canı can yapan içindeki eliftir."
Halbuki şairin "yâr" dediği, tek ve gerçek sevgili olan Allah'tır. Seher vakti sevgilinin kapısını çalmış, sabah namazına durmuş, ama "kapıların sürgülü" olduğunu, yani açılmadığını görmüştür. "Feth-i bâb", yani "kapı açmak", sülûkta makamları aşmak yahut bazı ruh müşküllerini halletmek anlamı nında,