Kendi bütünlüğü içinde ele alındığında gösteri, mevcut üretim tarzının hem sonucu hem de tasarısıdır. Gerçek dünyaya bir eklenti, ona ilave edilen bir süs değildir. O, gerçek toplumun gerçekdışılığının can alıcı noktasıdır. Gerek enformasyon ya da propaganda, gerekse reklam ya da doğrudan eğlence tüketimi biçiminde olsun bütün özel biçimleriyle gösteri, toplumsal olarak hâkim olan yaşamın mevcut model'ini oluşturmaktadır. O, üretimde önceden yapılmış seçimin her alanda onaylanması ve bunun sonucu olan tüketimidir. Gösterinin biçimi ve içeriği, varolan sistemin koşullarının ve amaçlarının tümüyle aynen doğrulanmasıdır. Modern üretimin dışında geçirilen zamanın esas bölümündeki meşguliyet olan gösteri, aynı zamanda da bu doğrulamanın sürekli mevcudiyeti'dir.
Babamın masasının üstündeki kar küresinin içinde kırmızı-beyaz çizgili fular takan bir penguen vardı. Küçükken babam beni kucağına alır ve kar küresine uzanırdı. Karın tepede toplanması için onu baş aşağı çevirir, sonra hızla düzeltirdi. Penguenin çevresine karlar yavaşça inerken ikimiz izlerdik onu. Penguen orada yalnız, diye düşünür, onun için endişe ederdim. Bunu babama söylediğimde, "Merak etme, Susie," demişti, "onun güzel bir yaşamı var. Kusursuz bir dünyanın tutsağı olmuş."
Diğer tüm sevdiklerim bir odada birlikte otururken, işte o, yine mısır tarlasında tek başınaydı ve yürüyordu. Her zaman beni hissedecek ve düşünecekti. Bunu görebiliyordum ama artık yapabileceğim bir şey yoktu.
Onun elini tuttu ve gözyaşlarının özgürce akmasına izin vererek sessizce ağladı.
Babam, "Merhaba, okyanus gözler" dedi.
Başıyla onayladı. Bu kırık, yenilmiş adam kocasıydı.