Yavuz Bülent Bakiler
Ben Anadoluyum…(1) Yıllar yılı susuz kaldım, yıllar yılı aç… Şükrederek, kalktığım sofralarımda Ya soğan ekmek olur, yahut bulamaç.
Annemin sessiz geceleri için! Kaşan şehrindenim Fena sayılmaz halim, Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım, İğne ucu kadar da zevkim. Annem var, ağaç yaprağından daha güzel, Dostlar, akan sudan daha iyi
Reklam
Anadolu
Yavuz Bülent Bakiler Ben Anadoluyum... Yıllar yılı susuz kaldım, yıllar yılı aç... Şükrederek, kalktığım sofralarımda Ya soğan ekmek olur, yahut bulamaç. Hastalarım ölüm yataklarında Ne doktor yüzü gördüm, ne ilaç. Zaman zaman nankör çıktı büyütüp okuttuğum, Gölge vermedi çok kere diktiğim ağaç... Devlet denince hep vergi geldi aklıma Jandarma deyince kırbaç... En gümrah ırmaklarım boşuna akıp gitti Üç beş adım ötesinde toprağım vardı kıraç. Gittim, yiğitçe döğüştüm gazâ meydanlarında Ne tak-ı zaferler istedim, ne taç... Savaşta çiğnetmedim hilâli düşmanlara Barışta düştü üstüme gölge gölge haç... Yolsuz, okulsuz köylerim, kasabalarım hâlâ Alın terine muhtaç... Ben Anadoluyum, acılı, mahzun; Bende bitmez tükenmez dert kulaç kulaç...
Ben Anadoluyum... 
Yıllar yılı susuz kaldım, yıllar yılı aç... Şükrederek, kalktığım sofralarımda Ya soğan ekmek olur, yahut bulamaç. Hastalarım ölüm yataklarında Ne doktor yüzü gördüm, ne ilaç.
Esselamü aleyküm rahmetullahi ve berakatüh
Ey-cemal-i Nur-i çeşm-i evliyâ, El-medet ey ma'den-i Nur-i Hüda, Hak-i payi tutiya-yı esfiya, El-medet ey ma'den-i Nur-i Hüda. ~~~ Kimse sensiz bulamaz Hakk'a vusül, Feyz-i lütfunla olur merd-i kabul, Rahmeten li'l alem'sin ya Resul, El-medet ey ma'den-i Nur-i Hüda. ~~~ Eyledim bi- had cürüm ile cerim, Oldum eşhas-ı heva ile
Tek Hece Aşk
Var mı beni içinizde tanıyan Yaşanmadan çözülmeyen sır benim Kalmasa da şöhretimi duymayan Kimliğimi tarif etmek zor benim Bülbül benim lisanımla ötüştü Bir gül için can evinden tutuştu Yüreğine Toroslar’ dan çığ düştü
Reklam
506 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.