İletiyi okuyan ben olsam nereye gidiyor bu kız derdim.
Bir yere gitmiyorum, 1K'ya kazık çakmaya niyetliyim.
Kendime yönelik hatırlatma yazılarını neden not defterime değil de buraya yazıyorum, bu soruya bir cevap bulamadım. Belki en çok çiğnediğim hatırlatma yazılarının hep kitaplarla ve kitap okumayla ilgili olmasından kaynaklıdır. Mademki
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın..
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın..
Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han konan göçer
Ay dolanır yıllar gecer
Ben bu zaman ve zeminde, beşerin hayat-ı içtimaiye Medresesinde ders aldım ve bildim ki, ecnebiler, Avrupalılar terakkide istikbale uçmalarıyla beraber bizi maddi cihette ortaçağda durduran altı tane hastalık var. Bunlardan
birincisi;Ye'sin, ümitsizliğin içimizde hayat bulup dirilmesi.
İkincisi Sıdkın, doğruluğun, sosyal ve siyasî hayatımızda ölmesi.
Üçüncüsü: Adavete muhabbet; düşmanlık duygusura dostluk.
Dördüncüsü: Ehl-i imanı birbirine bağlayan.
nurani rabıtaları, bağları bilmemek.
Beşincisi: Çeşit çeşit sâri, bulaşıcı hastalıklar gibi yayılan istibdat, baskı, diktatörlük.
Altıncısı: Şahsi menfaatine çalışmak, umumun menfaatini unutmak.
İstanbul'da Üsküdar'lı bir kız var
Bir tramvay durağında evleri
Sarı kanaryalar, ak kanaryalar
Öter balkonunda geceleri...
Bulutsuz rüzgârlar gibi her sabah
Bir masal âleminden çıkıp gelirdi.
Ne adını düşünürdüm bir deniz kıyısında
Kitaba dair sevdiğim şeyler sıralı tam liste:
1) Sakin bir işlenişi olmasına rağmen kitap hiç sıkmadan su gibi akıp gitti.
2) Jordan ile Pike arasındaki kimya buram buram hissedilen cinstendi.
3)