Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendi kendine tıp kitapları okuyanların insan tedavi ettiği bir memlekette doktor, avamın meal okuyup hüküm verdiği bir yerde de âlim yetişmez.
" İlim erbâbı namusdan olur. Namussuz adamdan âlim yetişmez. "
Sayfa 101 - Fuad Köprülü'den
Reklam
Ümmü Süleym (radıyallahu anhâ) hamile hâliyle Huneyn Harbi’ne katılmış ve savaşın en zor anında elinde hançer ile Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in yanından bir an bile ayrılmamıştır. Aslanın dişisi de aslandır! İşte Ümmü Süleym (radıyallahu anhâ) aynen böyledir. Hamile hâliyle cihad meydanlarında olan bir annenin evladından “rızık olarak şehadet isterim” diyen bir evlat yetişmez mi?
Kendi kendine tıp kitapları okuyanların insan tedavi ettiği bir memlekette doktor, avamın meal okuyup hüküm verdiği bir yerde de âlim yetişmez!
Hasbihâl 2 Büyük bir şâirin düstûr-i hikmettir şu ihtârı; Velev duymuş da olsan yolsuz olmaz şimdi tekrârı: «Geçen geçmiştir artık; ân-ı müstakbelse mübhemdir; Hayâtından nasîbin: Bir şu geçmek isteyen demdir.» Evet, mâzîye ric’at eylemek bir kerre imkânsız; Ümîdin sonra istikbâl için sağlam mı? Pek cansız! Bugünlük iş bugün lâzım
Sevgi aşktan üstündür
Aşk, görme engelli bir coşku, görmezlikten kaynaklanan bir bağdır. Oysa sevgi, bilinçlice bir bağ; apaçık, duru bir görmenin sonucudur. Aşk genellikle içgüdüden su içer, içgüdüden kaynaklanmayan başka bütün olgular değersizdir. Oysa sevgi ruhun içinden doğar, bir ruhun yükselebileceği bütün yerlere, sevgi de onunla birlikte doruğa tırmanır. Aşk,
Reklam
Kendi kendine tıp kitapları okuyanların insan tedavi ettiği bir memlekette doktor, avamın meal okuyup hüküm verdiği bir yerde de âlim yetişmez. Bir takvim yaprağında okuduğu bilgiye dayanarak, doktorlarla tedavi usulü üzerine tartışan bir hasta ne kadar normalse, ulemâ ile cedelleşen mealciler de o kadar normaldir. Ne var ki, insan hayatının yalnız bir yönüne bakan tıpla alakalı bir hususta mutlaka mütehassıs arayan ehl-i dünya, hayatın bütün şûbelerine müdâhil olan Kur'an-ı Kerîm'i anlama noktasında kendini yeterli görür.
İLAHİYAT FAKÜLTELERİ
Medreseyi kaldırıp yerine ilahiyat fakültesi kurarsanız, 'âlim yetişmez,din münekkidi yetişir.' 1
Herkesin bilmesi lâzımdır ki, emniyet, hürriyet ve adalet ol­mayan bir yerde, ilmin istediği hava, iklim ve muhit yoktur. Bunların yok olduğu yerde ise, hizmet, fera­gat ve hasbilik yoktur. Bunlarsız da ilim hayatı doğ­maz ve alim yetişmez.
Sayfa 41 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Mûtezile mezhebine sâlik olan âlim bir zat ile münazara ettiğimizde, o zat ben fakire «Allahı görmek müm kün değildir» diyerek biz sünniyül mezheb olanların bu babdan akaidlerini çürütmek için, Musa aleyhisselâma (Lentera ni) yâni «Sen beni göremezsin ya Mûsâ» âyetini okudu. Ben fakir inayeti-ilâhiyye yardımı ve ruhaniyyeti Muhammedî ile, «Bizim belki bu varlığımızla Allahı görmeğe kudretimiz yetişmez lâkin, Allah bizlere cemâlini göstermeğe kaadir değil midir?» dediğimde cevap veremeyip iskât oldu. -Muzaffer Ozak Efendi / İrşâd 2. Cilt
Reklam
İbn Mesûd (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Rasülullah (sav) şöyle buyurdu: 1- Allah Teâla ilmi, insanların arasından bir anda çekip almaz. Fakat ilmin çekilmesi âlimlerin ölmesiyle gerçekleşir. (İnsanlar ilme değer vermedikleri için o toplumdan yeni bir alim çıkmaz; ilim sahibi kişiler yetişmez olur.) 2- Sonunda ortada hiçbir âlim kalmayınca, halk cahil liderler edinir ve (bütün meselelerini) onlara sormaya başlar. Onlar da (Kur'an ve sünnete dayanmadan) ilimsiz fetva verirler. Böylece hem kendilerini hem de izinden giden insanları saptırırlar.
Sayfa 36 - KoneviKitabı okudu
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.