Ah, artık ölmüş usta yazarlara ne mutlu! Zırvalıklara imza atan hayattaki yazarlar ise eserlerin mümkün olduğunca çok sayıda insan tarafından sevilebilmesi için alın teri döküyor ve mantıksız dipnotlar ekleyip duruyor. Sonuç olarak da ortak karar açıklamalarla dolu beş para etmez bir eser ortaya çıkıyor.
Sayfa 64 - İthaki / 4. Baskı / Japon Klasikleri 29Kitabı okudu
Emek...
Meta hâline gelen, alınıp satılan bir şey olan emek de burada değersizleşir. Emeğin sahibi insanı değersiz hâle getirir.
Emeğe saygısızlık, insana karşı en büyük saygısızlıktır. O yüzden bizde emek kutsaldır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Çalıştırdığınız kimsenin ücretini alın teri kurumadan veriniz!” buyuruyor. Bir alın tel kavramı var, asıl kıymet oradan geliyor. Alın teri emeğin somutlaşmış hâlidir, kutsaldır. Değeri parayla ölçülemez çünkü kutsal olan fiyatlandırılamaz.
Ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın..
Beni bekliyor bu gece barın biri..
Cebimde senelerin alın teri,
İçerim,düşerim kaldırma !
Yeter ki basma kaldırım gibi..
Günaydın:) güne Rıfat ılgazla başlamak
Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
Gidip gelen kara kuşlar havada
Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
Tabanında depremi kara güllelerin
Duymuyor musun
Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
“İnsan düşünmeli, elini attığı her zeytin tanesinde, her pirinç, her buğday tanesinde ne kadar, ne çok alın teri, ne kadar çok emek var.”
Sayfa 97 - YKYKitabı okuyor
Hiçbir şey kendi alın teri kadar bir insanı tatmin edemez.
Demir yolu işçilerinin ve emekçilerinin alın teri DEMİRSPORLARIN kısa tarihini
Sizler için seslendirdim... Seslendirme ve kurgusunu hazırladığım içeriklerimi kanalımdan takip edebilirsiniz.
youtube.com/watch?v=UL4r3n3...