Bu toprağa iki şey yazıldı:
Alın teri ve acı
Ve bir şey yazılmadı bu toprağa:
Öfke
Çünkü daha
Onun adı konmadı
Sayfa 47Kitabı okuyor
Hâlbuki çabasız bir kazanç, insanı sadece şımartır. Sabredip alın teri döken, çalışıp çabalayan kişinin ödülü gayreti sevmesidir.
Tarım toplumunda her ne kadar âletler kullanılsa da asıl güç insanda, insan ölçeğindedir. İslâm da asli ve tabii kazanç emek ile olur. Hz. Peygamber "Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir şey yemiş değildir." buyurmaktadır. Dilimizde "Hududullah" içinde yapılan üretimin eşsiz bir ifadesi bulunmaktadır: El emeği-Göz nuru-Alın teri.
Sayfa 22Kitabı okuyor
İşçiye , ücretini alın teri kurumadan önce verin.
Sayfa 547 - İm2443 ibn Mace ,ruhun,4Kitabı okuyor
İnsanlar kötülüğe akın akın gider,
Kolay ulaşır ona.
Yolu düz, yeri yakındır kötülüğün
İyiliğin önüneyse, alın teri komuş Tanrılar
Sayfa 49 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okuyor
Alın teri döktüğünüz zaman dünyanın en yüce düşünün, o düşün doğar doğmaz size ayrılan kısmını yerine getirmiş oluyorsunuz.
Sayfa 33
Yetmişine yaklaşan Samipaşazade Sezai...
İnsan bütün bir ömür çalıştıktan sonra, bu titrek günlerini rahat yaşayışa kavuşturmazsa, döktüğü alın teri, insanlığın vicdanını kanatsa yeridir .
Sayfa 276 - Timaş Yayınları 344 Unutulmayan Meşhurlar Dizisi 9Kitabı okuyor
Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için
Toprak senin yüzünden lanetlendi.
Yaşam boyu keder içinde yiyeceksin.
Toprak sana diken ve çalı verecek,
Yaban otu yiyeceksin. Toprağa dönünceye dek
Ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın.
Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın,
Nasıl doğduğunu bil; yine toprağa döneceksin.
Sayfa 387Kitabı okudu
Ah, artık ölmüş usta yazarlara ne mutlu! Zırvalıklara imza atan hayattaki yazarlar ise eserlerin mümkün olduğunca çok sayıda insan tarafından sevilebilmesi için alın teri döküyor ve mantıksız dipnotlar ekleyip duruyor. Sonuç olarak da ortak karar açıklamalarla dolu beş para etmez bir eser ortaya çıkıyor.
Sayfa 64 - İthaki / 4. Baskı / Japon Klasikleri 29Kitabı okudu
Emek...
Meta hâline gelen, alınıp satılan bir şey olan emek de burada değersizleşir. Emeğin sahibi insanı değersiz hâle getirir.
Emeğe saygısızlık, insana karşı en büyük saygısızlıktır. O yüzden bizde emek kutsaldır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Çalıştırdığınız kimsenin ücretini alın teri kurumadan veriniz!” buyuruyor. Bir alın tel kavramı var, asıl kıymet oradan geliyor. Alın teri emeğin somutlaşmış hâlidir, kutsaldır. Değeri parayla ölçülemez çünkü kutsal olan fiyatlandırılamaz.
“İnsan düşünmeli, elini attığı her zeytin tanesinde, her pirinç, her buğday tanesinde ne kadar, ne çok alın teri, ne kadar çok emek var.”
Sayfa 97 - YKYKitabı okuyor
Hiçbir şey kendi alın teri kadar bir insanı tatmin edemez.
