Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz. Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
* Kediler bir şekilde, aynı anda hem sevgi dolu, hem de kendi kendilerine yeten hayvanlar olmayı başarmaktadır. Köpeklerle karşılaştırıldıklarında bakımları da çok kolaydır. Eğitilmesi gerekmez. Kendi temizliğini kendi yapar. Köpeklerin aksine, evde yalnız bırakıldığında sahibinin arkasından saatlerce ağlamaz ancak yine de bazı kediler, sahipleri
Reklam
- Gelibolulu Ali (1541-1600) Efendinin “Künh-ül Ahbar” adı ile aşağı yukarı 400 yıl önce yazdığı 4 ciltlik tarihinin birinci cildinden.. 1. Med ve cezir (Gel-git olayı) Bu gün gel-git dediğimiz denizin yükselmesi, alçalmadık olayı kitapta şöyle anlatılmaktadır: Med ve cezir ahvali peygamberin huzuru şeriflerinde zikrolunmuş... hadisi şerifini
Yurdunun göklerini yine gören Bruno’nun mutluluğu uzun sürmedi. Venedik’teki Kurşun Damlı Zindan’a atıldı. Zindanın küçük pencerelerinden gökyüzü güç görünüyordu. Bruno’yu bir gün sorguya götürdüler. Elleri arkasına bağlı, bir kanepede oturuyordu. Karşısında yüksekçe bir yerde, baş engizitörle yargıçlar bulunuyordu. Şu “kilise babalarıyla” “din
EDİRNE MEBUSU ŞEREF BEY’E Şeref Bey, Şimdiye kadar Millet Meclisinde sesinizin çıktığını hiç işitmemiştik. Halbuki 21-kânunusani-1934 tarihli Hâkimiyeti Milliye de, bana dair yazdığınız yazıda eski bir müverrih gibi konuşuyorsunuz. Tarihten salâhiyetle dem vurmanın moda olduğu şu zamanda, sizin de hiç bir ilmî salâhiyetiniz olmadan bu mevzua
Öğle güneşi keskin, beyaz ışınlarını yayıyordu. Havada tek bulut yoktu, yaprak kımıldamıyordu. Her şey böyle dinlenirken, sadece gökyüzünde kızışan yuvarlağın ışığı yükseliyordu. Mail ıssızdı, yere karaağaçların ağır ve kımıltısız gölgesi inmişti. Duvarların kenarında bulunan çukurun dibinde yol bekçisi uyukluyordu. Kuşlar susmuştu. Dörtte üçü
Reklam