SERCAN: Türlü türlü hapishane var. Türlü türlü esaret var. Peki el âlem hapishanesi dediğim zaman aklına ne geliyor?
OZAN: "El âlem ne der?" diye düşündüren insanların seni attığı o dipsiz çukur geliyor aklıma. Yani orada ne kadar fazla zaman geçirirsen geçir, eğer çıkmak istiyorsan seni o çukura atanlardan uzaklaşman lazım.
Bunu giymek istiyorum, acaba komşular ne der? Arkadaşlarımı davet edeceğim, bunlar ne der? Aman biri görürse ne olur? Bu tarz kaygıların içine düştüğün zaman genelde bu insanların senin hayatında söz sahibi olduğu anlarla mücadele etmek zorunda kalıyorsun. Bu zorunluluklardan ne kadar uzaklaşırsan, o hapishanede yatacağın süre o kadar azalır.
Resûlullah(s.a.v): Muhammed'in canı elinde olan Allah'a yemin ederim ki, o müminlerden her biri, cennette ki yerini, dünyadaki yerinden daha iyi bilir ve rehbersiz bulur.
Sanki devamlı düşünüyorlarmış gibi oturuyor, bir şey unutmuş gibi duruyorlar, ince bir şiir yazıyormuş gibi uzanıyorlar ama parmaklarını bile kıpırdatmıyorlar.
Bir seferde ne kadar küçük bir parçayı anladığına aldırma. Çok oku ama az anla. Eğer okuyanların hepsi anlasaydı ve okuduklarını dile getirselerdi, İngiltere filozoflardan bir yığın ihtiva ederdi, ama çoğu zaman öldürmek için okur. Kitaplardan çocukların oyuncaklardan faydalanması gibi yararlanırlar -birinin fikirleri diğeri kadar geçicidir ve yararsızdır- hiçbir şeyi akıllarında alıkoymazlar. Okuduklarına azimle devam et ve çok iyi anla; böyle bilgiler gelecekte kullanılacak bir hazinedir.
Eskilerin güven duyulan inançlarını yıkmak için yeni icat edilmiş araçlarını kullanmaya başladıklarında pek çoğu bunun kutsal saydıkları pek çok değere bir doğrudan tehdit olarak algıladı.Her bir yenilik, gelenekselin sapkınlığa karşı savaşında yeni bir yaylım ateşi olarak görüldü .
“Keşke aşık olabilseydim" dedi Dorian Gray, sesinde derin bir acıyla. "Ama tutkuyu yitirmiş, arzuyu unutmuş gibiyim. Kendime fazla dönüğüm. Kendi kişiliğim benim için bir yük haline geldi. Kaçmak, uzaklara gitmek, unutmak istiyorum."
Aileleri tarafından benimsenmeyen, ihmal edilen çocuklara verilen sessiz mesaj "Sen yoksun"dur. Çocuğun haklarının ihlal edilmesinin mesajı ise, "Sana değer vermiyorum, seni sevmiyorum"dur.