Diyelim ki önemli bir davet için kıyafet alacaksınız ,seçerken neleri düşünürsünüz? Üstünüzde iyi durdu mu? ( Kişilikleriniz uydu mu?) Kıyafet kaliteli bir markamı? ( Adam gerçekten kaliteli mi) size yakıştı mı? ( Erkek yanınıza yakışıyormu?) Kıyafet bol mu? ( Sizi boşlayabilecek, ilgisiz bir adam mı?) Çok mu dar? ( Dar bakış açılı ve gereksiz kıskanç birimi?) Kumaşın ve dikişin kalitesi nasıl ? ( Adamın aile yapısı ve görgüsü nasıl ?) Ne sıklıkta giyebilirsiniz?( Adamdan çabucak sıkılacakmısınız?) Kombin yapabilirmisiniz? ( Sizin aile ve arkadaş çevrenizle uyumlu mu?) Seçtiğiniz kıyafetin bütçesi size uygun mu? ( Maddi açıdan beklentilerinizi karşılıyormu?) Başka mağazalara da baktın mı? (Tüm seçeneklerini gördün mü?) Ayakkabı,çanta ve aksesuarlarınız bu kıyafete yakışacak mı? ( Adamdan iyi koca ve iyi baba olur mu? ) Erkeğinizi sevdiğiniz bir kıyafeti seçer gibi seçin ,özenin. ''Aman boşver . Çok ucuz ,en kötü birkaç kez giyer atarım'' diyerek aldığınız ve atmaya kıyamayıp dolabınızın bir köşesinde sakladığınız ucuz kıyafetler gibi sonlar yaşamayın. Keyifli alışverişler.
Metafor metafor üstüne inşa olunur, alıntı da alıntı üstüne.Bazıları için başkalarının sözleri, onlarla kendi düşüncelerini ifade ettikleri alıntılar dağarcığıdır.Başkaları için bu yabancı kelimeler zaten kendi kelimeleridir ve onları kâğıt üzerine koymak başkaları tarafından hayal edilmiş bu kelimeleri yeni bir tonlama ya da bağlam vasıtasıyla yeniden hayal edilmiş, yeni bir şeye dönüştürür.Bu süreklilik, bu çalıntı, bu tercüme olmaksızın, edebiyat yoktur.Bu alışverişler kanalıyla, etraftaki dünya değişirken, edebiyat, yorgun dalgalar gibi, sabit kalır. Syf 138 Okumalar Okuması Alberto Manguel
Sayfa 138 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir karara varmıyorum, kendi köşemde hayallere dalıyorum: Çocuğum olmasaydı, evin idaresi, yapılacak alışverişler ve hazırlanacak yemekler bana daha az köstek olsaydı, ne olurdum kim bilir? Tek bir şey beklediğimi itiraf ediyorum: küçük yaratıcı aktivitelerime nihayet daha fazla zaman ayırabilmek için çocuklarım üniversiteye başlasınlar. O zaman elli yaşında olacağım. Daha ileride, büyüdüğümde, benim için hayat başlayacak.
Tarla planları, tarla kiralamaları, su kavgaları, alışverişler, kazıklamalar, kazıklanmalar gırla gidiyor.
237 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Büyü Dükkanı'nı okudunuz mu bilmiyorum.Kısaca bahsetmek gerekirse büyü dükkanı hayatta istenilecek herşeyin varolduğu mucizevi alışverişlerin gerçekleştiği bir mekan.Herkesin tek bir amacı vardır oradan istediklerini almak.Kimi büyük bir aşk yaşamak kimi saygınlık kazanmak için kimi de korkularından kurtulmak için gelir ancak büyü dükkanındaki alışverişler kolay geçmez çünkü istediklerinize karşı bir bedel biçilir.Büyü Dükkanı'nın sahibi usta satıcı ile müşteri arasında yapılan sıkı pazarlıklar sizi hayata dair düşünmeye iter ve sorgulamanızı sağlar.Bu kitapta da yine aynı konu üzerinden gidilirken bu sefer yaşlı adamın özel hayatına onun duygularına ve bir nevi iç sesine tanık oluyorsunuz ve Çınar adında küçük bir çocukta yaşlı adama misafir oluyor.Ben bu kitabı daha çok beğendim sıcacık geldi.Usta satıcının duygularına şahit olmak onunda insani zaaflarının olduğunu görmek beni kitaba daha da yakınlaştırdı.Hayata dair çok derin anlamlar çıkarabileceğiniz bir eser.Mutlaka okumalısınız.
Büyü Dükkânı'nda İki Çınar
Büyü Dükkânı'nda İki ÇınarYeşim Türköz · Epsilon Yayınları · 2017436 okunma
D&R, hepsiburada.com ve idefix'de Cuma indirimi var arkadaşlar. hepsiburada da 100 TL'ye kargo bedava olması dezavantaj D&R de ise daha uygun. Toptaş kitapları ise çok uygun bakın derim. İdefix de ise setler var. İyi alışverişler...
Reklam
"..İster içinden bakılsın ister dışından, bütün pencereler birer yalnızlıktır ev denen yalnızlığın yüzünde. Çatılara üşüşen antenlere bakmayın, yalnızlıktır; camları titreten şu müzik, şu perdeler ve omzunuza çarpıp geçen şu bıyık, şu bira kasaları sonra, şu mikrofondaki ses, şu gülüş, şu öpüşme ve bütün alışverişler yalnızlıktır.."
İdefix raporu: Türkiye'nin en çok kitap okuyan ili Ankara
Online kitabevi İdefix, son 6 ayda kendi siteleri üzerinden yapılan alışverişler doğrultusunda Türkiye'nin okuma haritasını oluşturdu. Webtekno'nun haberine göre, Türkiye'nin en büyük online kitabevlerinden olan İdefix, Türkiye'nin kitap okuma haritasını oluşturdu. Bilimsel bir araştırmaya dayanmayan sıralamaya göre Türkiye'nin en çok okuyan ili Ankara oldu. Araştırma toplam nüfüs şehir nüfusu oranıyla toplam satılan kitap-şehre satılan kitap oranının bileşkesi doğrultusunda hazırlandı. Bu arada listenin son sırasında ise Urfa yer aldı İdefix tarafından hazırlanan listeye göre, Türkiye'nin en çok okuyan 5 ili şöyle oldu: Ankara, İstanbul, Eskişehir, İzmir ve Tunceli oldu. Son 5 sırayı ise (sondan geriye doğru olarak) Urfa, Yozgat, Adıyaman, Osmaniye ve Maraş oluşturdu. Bu şehirlerden son sıradaki Urfa'da en sevilen yazarlar, Stefan Zweig, Zülfü Livaneli ve Sabahattin Ali oldu. (Sabahattin Ali'nin listeye Kürk Mantolu Madonna'yla girdiğine kesin gözüyle bakılıyor.) İlk sırada yer alan Ankara'da ise en sevilen yazarlar sırasıyla Stefan Zweig, Zülfü Livaneli ve Yuval Noah Harari oldu.
Herkes de bir telaş. Neymiş yeni yıl gelmiş. Yeni yıl nasıl bir şey ki... insanlar da bir çılgınlık. Özellikle de alışveriş çılgınlığı. Hunharca yapılan masraflar. Bana göre o kadar gereksiz ki.. Yeni yıl da alışverişler yapmak yerine beyin olarak kendilerini yenilese insanlar daha iyi. Çünkü artık sadece paranın konuştuğu bir çağdayız. Paran varsa herşeyin var. Mutlusun. Huzurlusun vs... insanlar çok acayip bir hale bürünmeye başladı.
insan ve düğme
Bir zamanlar başka insanlarla girdiğimiz etkileşimler ve alışverişler, şimdi giderek insanla düğme arasında yürütülen tek yanlı eylemlere dönüşüyor.
Sayfa 187 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
231 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Adından da açıkça anlaşılacağı üzere, daha az eşya ile daha çok mutlu olmanın formülünü veren bir kişisel gelişim kitabı. Bu kitapla birlikte neden kişisel gelişim kitaplarına mesafeli olduğumu bir kez daha anladım. Çünkü tek bir ana felsefenin yanına yüzlerce benzer örneği sıralamış yazar ve bunları birleştirip bir kitap oluşturmuş. Bütün kitap boyunca yazar, kurmuş olduğu felsefenin peşinde, az eşya çok mutluluk getirir prensibinden hareket ederek aynı yemeği defalarca pişirip pişirip önümüze sunmuş. Fakat ben bu yemeği yer miyim? Yemem. 230 sayfa boyunca aynı şeyleri tekrar tekrar anlatmaktansa 23 sayfada felsefesinin tüm detaylarını önümüze sunabilirdi. Bu sebeple maalesef kitabı pek beğenemedim. Yine de kitabı müsrif insanlara ve sürekli gereksiz alışverişler yaparak evini dolduran insanlara tavsiye ederim. Kitabı okudukça yaptıklarının yanlış bir hareket olduğunu anlayacaklar. Ya da 230 sayfalık bu kitabı okumak yerine bir dostuna danışırlarsa eminim o dostları da kendilerine benzer tavsiyelerde bulunacaktır.
Azla Mutlu Olmak
Azla Mutlu OlmakFrancine Jay · Aganta Yayıncılık · 2016367 okunma
423 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Milyarder Troy PHELAN hayattan bıkmıştır ve ölüm arifesindedir. Kendisini bulunduğu binanın 13. kattan aşağı bırakmadan önce, kendi iradesiyle tarafından kaleme aldığı vasiyeti ile bugüne kadar kimse tarafından bilinmeyen, gayrimeşru kızı Rachel’e tüm mal varlığını miras bırakır. Kalan aile fertleri mevtanın bu iradesine itiraz ederken, genç
Vasiyetname
VasiyetnameJohn Grisham · Remzi Kitabevi · 199990 okunma
962 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.