Kendi kendime soruyordum: Hepimizde olması gereken, hepimizin yapması gereken şey ne? Her insan, hayvanlarla paylaştığımız ihtiyaçlar dışında neye ihtiyaç duyar? Birden çözdüm: Okumak zorunda!
Özellikle matbaa ile ilgili konulara merakınız yoksa (ki neden olsun), zaman kaybı. Tarihi bir karakter bu kadar mı anlatılamaz? Büyük bir hevesle aldığım ve ciddi hayal kırıklığı yaşadığım bir kitap oldu.....
İnsanlık için önemli buluşlardan biri matbaa. Tabi ki bir anda bulunmuyor. Gutenber, çırağı ve onların yanında olan bir avuç insanın bu müthiş icadı bulurken çektiği zorluklar, verdikleri mücadeleler, azimli çalışmaları tarihi gerçeklere bağlı kalınarak anlatılıyor. Olay Orta Çağ'da geçince kilisenin üstünlüğü, baskı ve entrikaları ön plana çıkıyor. Bir de işin içine İstanbul'un fetih zamanı da denk gelince ( bizim için ne kadar gurur verici ve mutlu edici bir haber olsa da, Hristiyanlık alemi için tam tersi ) hem sosyal, hem ekonomik sıkıntılar baş gösteriyor. Bu ortamda matbaada basılan ilk eserin İncil olması, kilisenin baskılarının iyice artmasına sebep oluyor. Bu şartlara rağmen yılmadan, geri adım atmadan hedeflerine kitlenmiş insanlar. Her bir harfi yerli yerine dizmek için verilen çaba ve emek.
Hepimizde olması gereken, hepimizin yapması gereken şey ne? Her insan, hayvanlarla paylaştığımız ihtiyaçlar dışında, neye ihtiyaç duyar? Birden çözdüm: Okumak zorunda!
Başkeşiş onun başına dokunmuş ve Tanrı'nın ona kendine ait bir görev verdiğini söylemişti. Hayat yolculuğumuzun hedefi buydu: Dinlemek, beklemek ve zamanı geldiğinde çağrıya kulak vermek.