“Allah beni yaratırken, bana mı sordu?”
Gibi ahmakça hezeyanlar hâlinde ortaya attıklarını da duyuyoruz. Cenâb-ı Hak;
“Sen bir hiçtin, seni Ben yarattım.” buyuruyor.
Bir «hiç», «Sonsuz Kudret» karşısında ne ifade eder? Sonra hiç kusursuz olan yüce irade ve hükmün, tamamen kusurlu olan bir hiçe bir şey sorması ne kadar mantıklı?
Hem, bomboş hiçe ne sorulur?
Kaldı ki ey insan!
Yediğin yiyeceklere; «Bana rızık olur musunuz diye?» diye sen sordun mu? Yediklerinden hiç tasdik aldın mı? Kime sordun da onları çiğniyorsun? İşlediğin, kestiğin ve doğradığın eşyaya, etinden-sütünden gıdâ veya derisinden giysiler yapmak için canını aldığın hayvanlara sen sordun mu? Sen onların rızâlarını aldın mı? Zevkin için dalından kopardığın o zarif çiçeklere hiç soruyor musun?
Fakat yine de Cenâb-ı Hak sana soruyor:
“‒Ey insan, cenneti mi istiyorsun, cehennemi mi?”