8/Enfal Süresi
36. Gerçeği yalanlayan nankörler, Allah yolundan alıkoymak için mallarını harcarlar ve harcayacaklar da. Sonra, bu kendilerine pişmanlık olacak ve sonra mağlup olacaklar. Kafirler Cehennem'de toplanacaklardır. 37. Ki Allah, pis olanı temiz olandan ayırsın, pis olanları birbirinin üzerine koyup, hepsini bir araya getirsin, sonra hepsini Cehennem'e doldursun. İşte onlar hüsrana uğrayanlardır.
Ey Allah'ım! Kötülüğe götüren hırstan, istenilmeyen hırstan ve olacağı ümit edilmeyen herhangi bir şeyi istemekten sana sığınırım.
Reklam
8/Enfâl Sûresi
28. Bilin ki mallarınız ve evlatlarınız ancak birer fitnedir. Kuşkusuz Allah'ın yanında çok büyük ödül vardır. 29. Ey iman edenler! Eğer Allah için takvalı olursanız; O, size bir Furkan verir, kötülüklerinize kafirlik eder ve sizi bağışlar. Allah, Büyük Fazl Sahibidir.
8/Enfâl Sûresi
2. Gerçekten Mü'minler o kimselerdir ki: Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir, onlara Allah'ın ayetleri okunduğunda bu imanlarını artırır ve yalnızca Rabb'lerine tevekkül ederler. 3. Onlar, salatı ikame eden ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak edenlerdir. 4. İşte onlar gerçek mü'minlerdir. Onlar için Rabb'leri katında dereceler, bağışlanma ve kerim bir rızık vardır.
7/Araf Suresi
200. Ne zaman şeytan seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın. Kuşkusuz O, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir. 201. Takva sahipleri, şeytandan bir dürtü olduğu zaman, düşünüp hemen gerçeği kavrarlar. 202. Şeytanlar, kendilerine kardeş olanları azgınlığa sürüklerler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
ALLAH ın Kelamı Kuran ı Kerim
Kalem (10-14) (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
Reklam
7/Araf Suresi
189. O, sizi bir tek nefisten yarattı ve kendisi ile sükunet bulsun diye ondan eşini var etti. Eşini sarıp örtünce, eşi hafif bir yük yüklendi. Bir müddet böyle geçti. Yükü ağırlaşınca her ikisi de Rabb'leri olan Allah'a: "Eğer bize salih bir evlat verirsen elbette Sana şükredenlerden olacağız." diye dua ettiler. 190. Fakat onlara, salih bir evlat verince; kendilerine verilen şeyde ona ortaklar koşmaya başladılar. Allah, onların ortak koştukları şeyden yücedir. 191. Hiçbir şey yaratamayan, aksine kendisi de yaratılmış olan şeyleri mi ortak koşuyorlar? 192. Oysa onlar, ne onlara yardım edebilirler ne de kendilerine yardım edebilirler.
Çokca affeden Allâh’ın maġfiretine/affına vesile olan muazzam bir duâya dair ʿUbeydullâh b. Muhammed b. Câbir b. ʿUbeydillâh babasından, o da büyükbabasından şunu bildiriyor: Bir adam Rasûlullâh’ın (salât ve selâm onun üzerine olsun) yanına gelip günahlardan dolayı iki defa yakınmış ve bu söz iki veya üç defa söylemiştir. Bunun üzerine Rasûlullâh (salât ve selâm onun üzerine olsun) ona şöyle buyurmuştur: "Şunu söyle: {اللَّهُمَّ مَغْفِرَتُكَ أَوْسَعُ مِنْ ذُنُوبِي وَرَحْمَتُكَ أَرْجَى عِنْدِي مِنْ عَمَلِي} "Allâhumme meġfiratuke evsaʿu min ẕunûbî ve raḥmetuke ercâ ʿindî min ʿamelî" (Yâ Allâh! mağfiretin/affın günahlarımdan daha çok geniştir ve rahmetin benim nezdimde amelimden daha çok ümit vericidir) Böylece adam onu söylemiştir. Sonra Efendimiz "Tekrar söyle!" diye buyurmuştur. Bunun üzerine o tekrar söylemiştir. Sonra Efendimiz (yine) "Tekrar söyle!" diye buyurmuştur. Bunun üzerine o tekrar söylemiştir. Böylece Efendimiz ona: "Kalk Allâh seni affetmiştir." diye buyurmuştur. Bunun Hâkim "el-Mustedrak"inde ʿUbeydullâh b. Muhammed b. Huneyn kanalıyla rivayet etmiştir. Ayrıca Beyhakî de bunu "Şuʿabu’l-Îmân"da rivayet etmiştir. Yakup Süleyman Ceylan Hoca
"Allah dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir. Dünya hayatıyla övünenler bilsinler ki dünyadaki hayat ahiret yanında sadece bir geçimlikten ibarettir." (Ra'd 13,26)
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-:
“Demek ki, Allah her kimin sadrını (göğsünü) İslâm’a açmış ise işte o, Rabb’inden bir nûr üzere değil mi? Artık, Allâh’ı zikirden (yüz çevirmekle) kalpleri kaskatı kesilmiş olanların vay hâllerine! İşte onlar, apaçık bir dalâlet içindedirler.” (Zümer Sûresi, âyet 22) Azim Olan Allah Ne Güzel Buyurdu🌹
Reklam
7/Araf Suresi
164. Onlardan bir topluluk dedi ki: "Allah'ın yok edeceği veya şiddetli bir azap ile cezalandıracağı bir halka ne diye öğüt veriyorsunuz?" Dediler ki: "Rabb'inize mazeret beyan etmek için ve bir de belki takva sahibi olurlar." 165. Ne zaman ki onlar, yapılan öğüdü umursamadılar, Biz de kötülükten alıkoymaya çalışanları kurtardık, zulmedenleri, fasıklık yapmaları nedeniyle çetin bir azapla cezalandırdık.
Herkes dayandığı zata göre kuvvet kazandığına göre Allah'a dayanan insan, sonsuz bir güç elde etmiştir.
ISLAM'A GÖRE TÜM PEYGAMBERLER ORTADOĞU'DAN MIDIR?
Hayır her coğrafyaya peygamber gönderilmiştir. وَلَقَدْ بَعَثْنَا فِي كُلِّ أُمَّةٍ رَسُولًا أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ وَاجْتَنِبُوا الطَّاغُوتُ فَمِنْهُمْ مَنْ هَدَى اللَّهُ وَمِنْهُمْ مَنْ حَقَّتْ عَلَيْهِ الضَّلَالَةُ فَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّبِينَ . "Andolsun ki biz her ümmete, 'Allah'a kulluk edin, sahte ilahlardan uzak durun.' diyen bir elçi gönderdik. Onlardan kimini Allah doğru yola iletti, kimileri de saptırılmayı hak ettiler. Yeryüzünü dolaşın da hak dini yalanlayanların akıbetinin ne olduğunu görün."(16:37) نَّا أَرْسَلْنَاكَ بِالْحَقِّ بَشِيرًا وَنَذِيرًا وَإِنْ مِنْ أُمَّةٍ إِلَّا خَلَا فِيهَا نَذِيرُ "Muhakkak ki biz seni hak ile hem bir müjdeci hem bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet de yoktur ki, içlerinde bir uyarıcı geçmiş olmasın. "(35:24) Bu ayette Allah her ümmete bir peygamber gönderdiğini söylemektedir. Bu ayetlerin geldiği dönemde Arabistanda ki insanlar dünyanın Ortadoğu'dan ibaret bir yer olmadığının, uzak mesafelerde pek çok farklı ülke olduğunun farkındaydı. Bu ayet onlara söylenildiğinde bu ayeti kabul etmeleri, o uzak ülkelerde yaşayan topluluklara da geçmişte peygamber gönderildiğine iman etmelerini gerektirir.
“Maruz kalınan bir kötülüğün karşılığı ancak yapılan o kötülük ölçüsündedir. Bununla birlikte, kim (kendisine yapılan bir kötülüğü) affeder ve (meseleyi düşmanlık boyutuna vardırmayıp,) kötülüğü yapanla sulh olma yoluna giderse, onun mükâfatını vermeyi Allah üzerine almıştır.”
Sayfa 1051 - Süreyya 2.ciltKitabı okuyor
EMANET VE EHLİYET İLMİHALİNDEN İLİM NEDİR?
👉9 Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat'e göre ilim, "Malûm olanın, olduğu hal üzere bilinmesidir."(12) Bu yaratılmışların ilmidir. Allahû Teâla (cc)'nın ilmi ise; bir şeyin (eşyanın) aslının ne olduğunu ve ne olacağını kuşatması ve haberdar olmasıdır. 👉10 Kur'an-ı Kerim'de: "Bilmediğin şeyin ardına düşme. (Peşinden
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.