VEHHÂBÎLİK...
- "18.asır ortalarında Arabistan yarımadasında ortaya çıkan, on dokuzuncu yüzyılda geniş bir bölgeyi etkisi altına alan dînî ve siyâsî bir akım. Kurucusu Şeyh-i Necdî diye de anılan Muhammed bin Abdülvehhâb’dır. Benî Temîm kabîlesine mensûb olan ve 1699 (H. 1111) senesinde Necd gölündeki Hureymile kasabasına bağlı Uyeyne köyünde doğan
Akarsu başlarına gitmek, akarsuların ve esen rüzgârların Sesini dinlemek kalbe gelen yersiz Düşünceleri defetmek için yardımcı Olan tedavilerdendir. Zira sular ve Rüzgar aralıksız, hiç durmadan Allah Teâlâ'nın "hû" ismini zikr eder. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî {K.s}
Reklam
Bedir Gazvesi Ramazân’ın 17. Gününde Vuku Bulmuştur
İki ordunun buluşup da hakla bâtılın birbirinden ayrıldığı, furkan niteliğini hâiz olan Bedir Gazvesi de Ramazân-ı Şerîf ayının on yedinci gününde gerçekleşmiştir. Abdullah ibnü Mes‘ûd, Ali ibnü Ebî Tâlib, Hasen ibnü Ali, Urve ibnü Zübeyr, Ebû Bekir ibni Abdirrahmân, Âmir ibnü Rabî‘a, Zeyd ibnü Erkam, Zeyd ibnü Sâbit ve Amr ibnü
ÜÇLER, YEDİLER, KIRKLAR KİMDİR ? OKUYALIM 3 7 40 Her birinin ayrı ve farklı vazifeleri bulunan Allah dostlarına tasavvuf lisanında “Ricâlu’l-gayb”, “Ricâlullah” ya da bir başka ifadeyle “Gayb erenleri" de denilmektedir. Arapça’da yetişkin, büluğa ermiş insan manasına gelen "racül" kelimesinin cem’îsi
Allah İsmini Zikr
Şayet mü'min zikrullaha devam edip, "Allah, Allah, Allah" derse, Allah tarafından verilen bir güce, izzete ve zafere nâil olur. Yalan söyleyene Allah lanet etsin. Bu yönüyle (esas güzellik) iyiliklerin kaynağı, kalbden dünya sevgisinin sökülüp atılmasıdır. Vesselâm.
Sayfa 182 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
~Üzerimizdeki imanî vazifenin ifasını gerçekten en asli dert ve endişe edinmişsek; ~gerçekten hayatımızı Rabbimizi olabildiğince 'tesbih ve zikr ederek yaşamayı hedeflemişsek; ~kendini 'en yüksek rab' ilan eden firavunlaşmış nefisler ve firavunlaşmış kollektif nefs-i emmarenin bu küfri iddiasını lâyık olduğu derecede alçaltıp Allah'ın ismini ve şanını lâyık olduğu şekilde yüceltmeyi vazife bilmişsek, ==> uhuvvetin hayatımızın esası ve zenbereği haline gelmesi gerekiyor. ==> Tek başına, münzeviyâne fütuhatlar ummak yerine, mü'min kardeşlerimizle aynı yolda beraberce yürümeyi becermemiz gerekiyor. ==> Bu da, onların şahsımızdan ayrı ve farklı insanlar olduklarını peşinen bilerek, farklılığı bir yalnızlaşma ve kopma konusu kılmayacak bir nefis terbiyesi ve hikmeti kuşanmamızı gerektiriyor.
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.