Mescidi Aksa'nın özgürlüğü..
Ömer Nasuhi Bilmen tefsirinde şöyle izah eder; (Artık) Habibim Ya Muhammedi-as- (Allah yolunda savaşta bulun) ehli küfr ile cihada devam et (sen nefsinden başkası İle mükellef olmazsın) sen yalnız kendi yaptıklarından sorumlusun, başkalarının fiil ve hareketlerinden dolayı mükellef ve mesul değilsin. Binaenaleyh sen yalnız kendi başına olsan da
Cihat Gökçeoğlu

Cihat Gökçeoğlu

@_MEG_
·
25 Mart 14:54
- NİSÂ SÛRESİ -
O HÂLDE, tek başına kalmış olsan bile cihadı terk etme zâlimlere karşı ALLAH YOLUNDA SAVAŞ! Unutma ki SEN, ANCAK KENDİ eylemleriNDEN SORUMLUSUN. (84. Ayet)
"Allah Rasulü (sav) Muaz (ra)'a şöyle buyurmuştur: 'Bulunduğun her yerde Allah'dan kork ve kötülüğün arkasından iyilik yap ki onu silsin. İnsanlara da güzel bir ahlakla davran."
Reklam
Ömer radıyallahu anhu
Ömer (ra) bir gün Peygamber (s.a.v)'in evine geldi ve yaklaştığında Peygamber'in (s.a.v) huzurunda bağırılmayacak kadar yüksek sesle bağıran kadın sesleri duydu. Bunun yanısıra kadınlar bir de Kureyş'liydi, yani Muhacirlerdendi. Bu da Ömer'in onların Mekke'li kadınlara nazaran daha serbest ve kendine güvenen Medine'li
Sayfa 312Kitabı okudu
İlk semâ Hazreti Ebu Bekir'e dayandırılır. Bir gün Hazre ti Peygamber (sav), sağ tarafında oturan Hazreti Ebu Bekir'e ba- karak şöyle dedi: "Allah'tan sana gelen bir selâmdan ötürü seni kutlarım. Cebrail şimdi geldi ve "Şu abaya sarınan sağındaki adam kimdir?" diye sordu. Ben, "Bu Ebu Bekir'dir. Mekke fethinden önce bütün malını benim için harcadı, beni tasdik etti, kızını bana nikāhladı." dedim. Cebrail, Allah'ın kendisine selâm gönderdiğini ve bu fakir halinde kendisinłen razı olup olmadı- ğını sorduğunu söyledi. Bunun üzerine Hazreti Ebu Bekir uzun bir süre ağladı, sonra ayağa kalkıp cezbeyle dönerek; "Ey Allah'ın Rasulü! Ben Allah'ın kazā ve kaderine razı ve teslim olmuşumdur." dedi. İşte bu vecd ile dönüş Mevlânâ yolunun alâmet-i farikası olmuştur. Mevlâna hazretleri Hazreti Ebubekir'in soyundandır. Meş- rebi de Hazreti Ebubekir'den gelen Kübreviyye tarikati üzerinedir. O, semâyı müzik olmadan, doğal olarak yapardı. O dönemde yaygın olan üç saz vardı: bendir, ney ve rebab. Mevlână hazretleri Mesnevî ve Dîvân-ı Kebir adlı kitaplarında musikiye ve saz aletlerine çokça vurgu yapar. Zaten Mesnevî'nin ilk beyti neyden bahsederek başlar. Bazıları onun rebab çaldığını söylerler. Ama bu kesin bir bilgi değildir.
16 -Enes bin Mâlik Ra : Allah rasulu sav şöyle buyurmuştur: “Kulunun tövbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ'nın duyduğu memnuniyet, sizden birinin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden çok daha fazladır.” (Buhari, Davut 4 müslim Tevbe 178)
Sayfa 16 - Hüner yayınevi Kasım 2014 konyaKitabı okuyor
Ama seveceksen Hz. Talha gibi seveceksin. Nasıl mı? Anlatayım. Rümeysa'ya aşıktır Talha.. O zamanlar müslüman değil daha. Yolda giderken bakıyor ki Rümeysa orda, duruyor. Daha önce Rümeysa'ya dediklerini tekrarlıyor; "Seviyorum Rümeysa seni, evlen benimle". Rümeysa içten içe beğenmesine rağmen kabul etmiyor. Neticede o bir müslüman değil. Ama mert, karakterli biri. Bir anda aklına Rasulullah (sav) geliyor. Dönüyor Talha'ya; "O'na git" diyor. "Kime?" diye soruyor Talha. Rümeysa; "O'na, Hz Muhammed'e" diyor. Koşuyor Talha, Rümeysa için, aşkı için, koşuyor çatlarcasına. O'na koşuyor. Rasulün kapısının önündedir şimdi. Giriyor içeri. O'nu görünce çözülüyor dizlerinin bağı. İşte karşısında Allah Rasulü. Bir müddet sonra çıkıyor oradan. Yine Rümeysa'yı görüyor. Bu kez Rümeysa soruyor ona; "Gittin mi? "Evet" diyor Talha. "Aşık oldum O'na, üzgünüm Rümeysa, senden daha çok O'nu seviyorum artık üzgünüm." Kuşlar gibi Rümeysa, nasıl seviniyor bak. "Teklifin geçerliyse hâlâ evlenelim" diyor. Eğer seveceksen Allah'ı ve Allah için olanları sev. Çünkü, hak etmeyenleri sevmek, bir türlü israftır!
Reklam
Allah Rasulü (sav); "Ümmetim hakkında en çok korktuğum şeyler: Karın büyüklüğü (göbek bağlamak), çok uyku, tembellik ve yakîn (iman) azlığıdır.' buyurmaktadır"
İhlas ve Niyeti Kalpte Hazır Tutmak
Müminlerin emiri Ebu Hafs Ömer b. Hattab (ra) naklediyor; Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim: "Şüphesiz ameller niyetlere göre değerlendirilir. Herkes için niyet ettiği şeyin karşılığı vardır. Kimin hicreti Allah ve Rasulüne ise onun hicreti Allah ve Rasulü için olur. Kim de elde edeceği bir dünyalık veya nikahlanacağı bir kadına ulaşmak için hicret etmişse onun hicreti de o şey içindir." [Buhari, Bed'ül- Vahy, 1 (nr. 1), Müslim, İmare, 45 (nr. 155)]
Abdullah İbni Ömer: ''Allah Rasulü sav iftara az kala sık sık şu cümleyi söylerdi: Ya Rabbi, her şeyi kuşatan rahmetinin hakkı için beni af ve mağfiret eyle Allahümme inni es’elüke birahmetikelleti vesiat külle şey’in entağfira li'' İbni Mâce, Sıyam,48.
Dünya sizin olsun… şiirleri ve gökyüzünü bize bırakın…
Hz. Ömer bir gün, Efendimiz'in yanında ağlar, Rasulullah (SAV) niçin ağladığını sorunca: "Ya Rasulullah! Dünya kralları, Kisralar servet içinde yüzüyorlar. Senin ise altına sereceğin bir sergin bile yok. Yatağın hasır ve teninde yattığın zeminin izleri... Allah Rasulü şu cevabı verir: "İstemez misin ya Ömer, dünya onların, ahiret de bizim olsun!”
Reklam
Bir gün bir adam Rasulullah (SAV)'e gelerek: "Ey Allah'ın Rasulü! Bana öyle bir amel göster ki, onu yaptığım zaman hem Allah hem de insanlar beni sevsin", dedi. Rasulullah (SAV) de şöyle buyurdu: "Dünyaya rağbet etme ki, Allah seni sevsin. İnsanların elinde bulunan nimetlere de gözünü dikme/beklentili olma ki, insanlar seni sevsin." Hadis-i Şerif (İbn Mâce, Zühd, 1)
175 syf.
·
Puan vermedi
Müslüman Kitaplığına
İmam Nevevi ( Allah ona rahmet eylesin inşallah), ümmetin kurtuluşunu Hz. Peygamber (sav)'e rücu etmekte bulmuş/görmüş/farketmiş bir alim. Halis niyeti eserlerine yansımış ve günümüzü de aydınlatacak etkilere sahip olmuştur. Riyazü's Salihin ve Kırk Hadis kitaplarında temel yaklaşım bir Müslüman inşaası oluşturmaktır. Entellektüel bir bilgi birikimi için okumak bu kitapları ziyan etmektir, ne yazık ki. Allah Rasülü'nden gelen her cümleyi kalpte hıfzedip amel etmek gerekliliğini İmam Nevevi bize çok güzel yansıtıyor. Riyazü's Salihin'de hemen her konuda hadisi şerifler var iken İmam Nevevi, Kırk Hadis kitabında Allah Rasülü'nün hadisi şeriflerini yazmayı ve onları şerh etmeyi Veda Hacc'ındaki emre itaat etmek için yaptığını beyan ediyor. Bilmeyenlere aktarmak... Hasılı bu kitap ve benzerleri Müslüman'ın kitaplığında olması gereken hatta sık sık ailecek de ders yapması gereken kitaplar sınıfına girer.Hatta başlıcalarındandır. Kahraman Yayınlarının genel olarak olarak bu alanda yapmış olduğu çalışmalardan dolayı Allah (cc) onları mükafatlandırsın inşallah. Riyazü's Salihin'in tercümesi de gerçekten çok güzel ve faydalı idi.
Kırk Hadis
Kırk Hadisİmam Nevevi · Kahraman Yayınları · 2012643 okunma
Yorum Yapamadığım İçin Buradan Yazdım...
Sanırım sizin hocanız, efendimizden (sav) önce yaşamış ve ona nebiliğin yanında Allah’tan âyet inmiş olmalı ki; efendimize (sav) dair ifadesinde "inşaallah demeliymiş" gibi çok cüretkar bir çıkışta bulunabiliyor... Oysa efendimize (sav) yaşadığı bir kısadan dolayı "inşaallah" demesi için Allah'tan inen âyetle bildirilmiştir. Bu kıssadan dolayı da efendimiz (sav) sahabeye ve biz ümmetine isteklerimiz, dualarımızın sonunda mutlaka inşaallah dememizi (hadisle de) buyurmuştur. Oysa hocanızın, sanki efendimiz (sav) -haşa- yanlış bir şey yapmış ve ona onu hatırlatırcasına, ona ders verir/söylüyorcasına gibi bir ifade kullanması doğru değil o ifadeyi kendisi ve sizler için söylemelidir. Hanımlar şunu unutmayın ki Allah ve Rasulu bazı hadis ve kibarı kelamlarında münacaatlarınızda "istek ve dualarımızın sonunda inşaallah dememizi buyuruyor diye demeliydi... Burada resmen efendimizi (sav) sanki hatalı görür gibi bir söylemde bulunmuş gibi oluyor ve öyle algılanıyor.
münzevî

münzevî

@zmry_
·
22 Şubat 22:26
Bazı arkadaşlar "inşallah" kelimesini doğru bulmuyor. İnşallah ne alaka vs gibi cümleler duydum. Burada yorumlara yazmışlardı hatta baya gülerek. Hep düşünürdüm niye diye. Bugün hocamız tefsir dersi verirken kehf suresinde tevafuken şu ayetler geçti; وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّٖي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَداًۙ ﴿٢٣﴾ Hiçbir şey için "yarın kesinlikle yapacağım" deme! (23) اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ اللّٰهُؗ ﴿٢٤﴾ Ancak Allah izin verirse/ dilerse de. (24) Ben de dedim ki kendi kendime, buradan anlaşıldığı üzere Peygamber Efendimiz ص bile, bir kıssa anlatmak için "Allah dilerse anlatabilirim" demeliymiş, kesin konuşmamak adına. Bizlerde Allah dilerse, yani arapça karşılığı inşallah kelimesini kullanabiliriz dostlar. 👌🏻
651 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.