Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sükut Edersen Selamet Bulursun
Gereksiz konuşmayı bırakmak anlamına gelen "sükut" aklı geliştirir; sahibine takvayı elde ettirir. Muaz b. Cebel (r.a) demiştir ki: "Bir gün Efendimize (sav) 'Ya Rasulallah! Dilimizin konuştuklarıyla heaaba çekilecek miyiz?' diye sordum. Allah Rasulü (sav) 'Hayret sana ya Muaz! İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen, dilleriyle kazandıklarından başkası mıdır? Şüphesiz, sükut edersen selamet bulursun, konuştuğun zaman ise ya lehinedir ya da aleyhine' buyurdu." (Tirmizi, İman,8)
Sayfa 11
Allah Rasülü (sav) veda hutbesınde bu gerçegı daha şümullü bir şekilde şöyle dile getirmiştir: “Ey insanlar, sizin Rabbiniz birdir babanız da birdir. Haberiniz olsun ki, takva dışında hiçbir arabın arap olmayana hiçbir acemin araba, hiç bir siyahın beyaza, hiç bir beyazın siyaya karşı bir üstünlüğü yoktur. Şüphesiz ki ilahi huzurda en değerliniz en müttaki olanınızdır ".
Sayfa 88
Reklam
Dünyevilesme bir sonradan görme müslüman hastalığıdır. Uğruna iman dahil herseyden taviz verilen yegane klinik tedavisi ise altın yada gümüşü taş parçası olarak görmektir. Allah Rasulü sav mal hirsiyla kardeşini bogazlayan insanı, onun altın ve gümüşe bakışını değiştirerek dizginleyebilmisti. Çünkü insanın insaniyeti onun nazarında dünya ve dunyaliklar küçülünce yücelir. O zaman altın ve gümüşe sahip olmanın hayatın gayesi olmadığını anlar
Ebu Zür'a er-Razi(v. 264/878) diyor ki:
''Allah Rasulü'nün (sav) ashabından herhangi birine kem gözle bakan bir adam gördüğünde anla ki o zındıktır. Zira Rasul (sav) haktır. Kur'an haktır. Rasul'un (sav) getirdiği de haktır. Bunların tamamını bize ileten ise ashabtır. İşte bu zındıklar Kur'an ve Sünnet'i geçersiz kılabilmek için şahitlerimi cerh etmek istiyorlar. Gerçekte ise sapık olduklarından dolayı cerh edilmek onlara yaraşır.''
Mektebe gitmeyen, hiçbir hocadan ders almayan ümmi birinin gelmiş ve gelecek bütün zamanların bilgisinden bahseden kitabı tebliğ etmesi ve bu kitabın dünyanın en çok okunan kutsalı olması ilim tarihinin en büyük hadisesidir. Bu durumu gölgelemek isteyenler Allah Rasulü'nün (SAV) ümmi olduğunu reddetmektedirler.
Sayfa 124
Allah'ın Rasulü(sav) bize iki tane vaiz bırakmıştır. Bunlardan birisi konuşarak, diğeri susarak öğüt vermektedir. Konuşan Kur'an'dır. Susan ise ölümdür. Bu ikidi öğüt verici olarak insana yeter.
Reklam
ALLAH' İTAAT,ONU SEVMEK,RESULÜNÜ SEVMEK
Allah Rasülü (sav) şöyle buyurdu: "Kim bana uyarsa cennete girecek,bana isyan edenler bana yüz çevirmişler demektir.Sünnetime uygun olarak yapılmayan her iş isyandır." MÜSLİM,KİTABÜ'L İMARE 1830
Sayfa 55 - çelik yayınevi
ABDULLAH AZZAM - TEVBE SURESİ TEFSİRİ - TEVBE - 46 ️Silah Sahabelerin Hayatlarının Bir Parçasıydı️ Bazı kimselerin aklına; neden Rasulullah sahabeleri için askeri eğitim kampı açmamıştır, sorusu gelebilir. Rasulullah böyle bir kampa ihtiyaç duymadı çünkü; sahabelerin hepsi süvari askerlerdi. Silah onların hayatının bir parçası idi...
-" Onlardan birine kız müjdelediği zaman öfkelenmiş olarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, toprağa mı gömsün! Bakın ki verdikleri hüküm ne kadar kötüdür!" Nahl 58-59 Allah Rasulu sav bu taassubu reddeşini uygulamalarıyla da teyit etmiştir: Nitekim Hz.Zeyneb'in Ebu'l As'tan olan kızı ÜMAME'yi (Allah Rasulü'nün as torunu) OMUZLARINDA TAŞIMIŞ ; ayrıca kendisine takdim edilen hediye'yi "Bunu benim katında en sevgili olana gönderin" diyerek Onu taltif etmiştir.
Allah Rasulü (sav) şöyle buyurdular: Bir kimse alacaklısına borcunu ödemeye gitse, yeryüzündeki ve denizlerdeki bütün canlılar ona hayır dua ederler. Yüce Allah o kimsenin her adımı için cennette bir ağaç ihsan eder(Hayatül Hayevan sh 101 müellifi Kemaleddin Demiri)
Reklam
Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanız ve adil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever. Mumtehine - 8 Sizinle din uğrunda savaşmamış olan güçsüz ve zayıf kafirlere iyilik yapmanızı Allah yasaklamaz. Adil davranmanızı da yasaklamaz. «Doğrusu Allah, adil olanları sever.» İmam Ahmed İbn Hanbel der ki: Ebu Muaviye ; Hz. Ebubekir'in kızı Esma'dan nakletti ki; o, şöyle demiş: Sözleşme yaptıklarında Kureyş döneminde müşrik olan annem bana geldi. Ben, Rasulullah'a varıp dedim ki: Ey Allah'ın Rasulü; annem beni isteyerek yanıma geldi. Onunla buluşayım mı? Rasulullah sav ; evet annenle buluş, dedi. Buhari - Müslim Arim ; Abdullah İbn Zübeyr'in şöyle dediğini nakletti: Kuteyle, kızı Esma Bint Ebubekir'in yanına hediyelerle geldi. O zaman müşrik idi. Hediyeleri arasında yağda kızartılmış hardal, kurutulmuş sütten yapılmış bir yiyecek ve yağ vardı. Esma onun hediyelerini kabul etmek ve evine girmesine müsaade etmek istemedi. Durumu gidip Hz. Aişe'ye sordu. Bunun üzerine Allah Azze ve Celle «Sizinle din uğrunda savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve adil davranmanızı Allah yasaklamaz. Doğrusu Allah, adil olanları sever.» ayeti nazil oldu. Böylece Rasulullah onun hediyelerini kabul etmesini ve annesinin evine girmesine izin vermesini emretti. İmam Ahmed ibn Hanbel «Doğrusu Allah, adil olanları sever.» RASULULLAH SAV : Adil davrananlar; halklarına hüküm verirken adalet ettikleri ve adaletten 'dönmedikleri için Arş'ın sağında, nurdan minberler üzerindedirler. Buhari - Muslim
Allah’ın dostları ; O’na iman edenler, O’nu dost edinenler, sevdiğini sevenler, nefret etti­ ğine nefret edenler, razı olduğuna razı olanlar, hoşnut olmadığı­ na hoşnut olmayanlar, emrettiğini emredenler, yasakla­dığını yasaklayanlar, verilmesini istediği kimseye verenler, yasakladığına da vermeyenlerdir. Allah Rasulü sav­ şöyle buyuruyor: İmanın en sağlam tutanağı: Allah için sevmek ve Allah için buğzet­mektir. Tirmizi - Ahmed ibn Hanbel - Heysemi Allah Rasulu sav şöyle buyuruyor: Kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir ve Allah için yasaklarsa (vermezse) muhakkak ki o imanını tamamlamıştır. Ebu Davud - Ahmed ibn Hanbel
387 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.