La ilahe illallahül'azim-ül-halim la ilahe illallahü Rabbül-Arş-il'azim la ilahe illallahü Rabbüs-semavati ve Rabbül-Erdı Rabbül'Arş-il-kerim. Anlamı: Allah'ım beni tüm sıkıntılarımdan kurtar. Şüphesiz sen her şeye gücü yetensin. Beni de en hayırlara vesile olacak şekilde arındır.
Namaz, oruç, hac, zekat dünyevilikten bir arınma, insandaki düşüşü durdurma ve cennete yükselme vasıtasıdır. İbadetle arınan insan, şehvetin çekim gücünden kurtulur ve cennet yürüyüşüne başlar. Secdeye eğildikçe düştüğü cennete doğru yükselir.
Cennet yolunu ibadet açar. Bu yüzden şeytan, insanın ibadet etmesine mâni olmak ister; cemiyetin her noktasında olduğu gibi namazda da onunla savaşır, iftitah tekbiri için "Allah-u Ekber" dediğinde gelir ve ona: "Şunu da bunu da hatırla!" der. İbadetlere karşı dünyayı sevdirir, algılarına müdahale eder; kâfire dünya hayatını ve yaptıklarını, müsrife israfı, Firavun'a çirkin ameli ve insanları Allah yolundan alıkoymayı güzel gösterir.
Mümin, her "Allah-u Ekber" deyişiyle, "Huzurdayım Ya Rabbi! Farkındayım. Şey olma özelliğine sahip her şeyin maliki sensin. Büyük olan sensin. Beni de sana
kul olmak için dünyaya gönderdin." der.
Cabir naklediyor:
Hz. Ömer‟in halife olduğu yıllardan birinde çekirgeler azaldı. Bu durum Ömer‟e sorulduğunda herhangi bir şey söylemedi ve bu duruma üzüldü. Hemen Yemen‟e, Şam‟a ve Irak‟a süvari gönderdi. Kendilerinden o bölgede çekirge olup olmadığını gözlemlemelerini istedi. Yemen‟e giden süvari bir avuç çekirge getirdi ve önüne attı. Ömer çekirgeleri görünce tekbirgetirdi (Allah-u Ekber dedi) ve şöyle dedi:
“Allah Teala 1000 ümmet yarattı, bunlardan 600‟ü denizde, 400‟ü ise karadadır. Bu ümmetten ilk helak olacak olan çekirgelerdir, onlar helak olduğu an ipi dağılmış tesbih misali birbiri ardından helak olur.”
Ebu Ya‟la, Metalibul Aliye