BİR AVUÇ İNANAN İNSANLAR İNSANLIĞA ÖRNEKTİR .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Uzun Bir Gecenin Ardından Dakyanustan Allah 'u Teâlaya Kaçan Gençler Ashab-ı Kehf Kıssası Ashâb-ı Kehf, putperest bir hükümdar olan Dakyanus devrinde Tarsus’da yaşamış, îman ve tevhîd mücâdelesi vermiş olan sâlih gençlerdir. Zalim kral Dakyanus'un Ashâb-ı Kehf'e karşı sunmuş olduğu puta tapma teklifine karşı
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Reklam
Nasipsizlikten sana sığınırım Allah'ım.
İMAN لا İLE BAŞLAR TAĞUT NEDİR? ALLAH SEVGİSİ ile TAĞUT SEVGİSİ ASLA BİR ARADA BULUNMAZ. “(Ey Peygamber!) Sana indirilen ve senden önce indirilmiş olan Kitaplara inandıklarını iddia eden şu ikiyüzlülerin hâllerine bir baksana; (hem Müslüman olduklarını söylüyorlar, hem de Kur’an’ın hükmünü terk edip) tağut’un, (yani Allah’ın hükümlerini hiçe
🌱 NEFS 🌱 ⁠●⁠ Çok kıymetli olmak, cimrilik etmek, haset etmek, nazar etmek, kadın âdet görmek, layık görmemek anlamlarındaki "n-f-s" kökünden türeyen nefs (çoğulu, enfüs ve nüfüs) sözlükte ruh, can, akıl, insanın şahsı, bir şeyin varlığı, zatı, içi, hakîkati, beden; ceset, kan, azamet, izzet, kötü söz, bir şeyin cevheri, arzu ve istek
(Peygamber) Hoşlanmadı ve yüzünü çevirdi, kendisine o âmâ geldi diye... Ne bilirsin, belki o (cehalet kirinden) temizlenecek yahut öğüt alacaktı da öğüt kendisine fayda verecekti? Ama (malıyla Allah'a) ihtiyaç göstermeyene gelince... Sen, ona dönüp sesine kulak veriyorsun! Onun İslamiyeti kabul etmeyip temizlenmemesinden sana ne? Ama sana can atarak gelen Allah'tan korkmuş iken, sen ondan yüz çeviriyorsun! Hayır, sakın bir daha böyle bir harekette bu- lunma! Çünkü o Kur'an bir öğüttür. Artık dileyen ondan öğüt alır." (Abesle,1-12) Evet, kalplerinden şirkin pisliğini iman suyuyla gidermek istemeyen, Kur'an'ı dinlemek arzusu duymayan, ondan istifadeyi düşünmeyen kimselerin İslamiyete girmemesi ve nefsini temizlememesi, Resûl-i Kibriya'nın üzerine bir mes'uliyet yüklemiyordu. Çünkü onun vazifesi sadece İslam'ı hakkıyla tebliğ idi. Ancak hak ve hakikati öğrenmek arzusunu izhar eden bir Müslümandan yüz çevirmek, ona bilmediği hakikatleri öğretmemek, arzusuna cevap vermemek, işte böylesine ikazı gerektiriyordu. Cenab-ı Hak, konuyla ilgili indirdiği ayet-i kerimelerde mânen şöyle diyordu: "Zahir gözü görmese de kulağı ve kalp gözü açık hidayet âşığı birini bırakı- yorsun da, zâhiren gözü bulunan ve fakat kalp gözü kör, hak sözü dinlemek şânından olmayan müstağnilerle uğraşıyorsun!" Bu hadise ve ikazdan sonra Resûl-i Ekrem, Abdullah İbni Ümmî Mektum'u her gördüğünde ona ikram ve ihsanda bulunur, ihtiyacı olup olmadığını sorar ve "Merhaba, ey Rabbimin bana itâb ve ikazda bulunmasına sebep olan kişi!" diyerek iltifat ederdi.
Bana Hârise'nin hadisini söylediler. Hz. Peygamber ona, "Nasıl sabahladın?" diye sordu. O da "Gerçek mü'min olarak sabahladım," dedi. Hz. Peygamber: "Söylediğine dikkat et, çünkü her hakkın bir hakikati vardır, senin imanının hakikati nedir?" dedi. Bunun üzerine Hârise "Canım dünyadan vazgeçti, gündüzümde susuz, gecemde uykusuz kaldım. Ben sanki Rabbimin arşına bakıyorum, sanki cennette birini ziyaret eden cennetliklere nazar ediyorum, sanki ben cehennemde yığılan insanları görüyorum," dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "isabet ettin, devam et; isabet ettin, devam et," dedi ve daha sonra: "Kim Allah'ın kalbini nurlandırdığı kimseye bakmak isterse Hârise'ye baksın," buyurdu. Daha sonra Hârise: "Ey Allah'ın Resulü, bana şehit olmam için dua et," dedi. Hz. Peygamber ona dua etti ve sonunda şehit oldu. Buhârí, "zekať" 1, Müslim "İman" 15, "Fedâilü's-sahabe" 150.
Reklam
HK
فَإِذَا قَرَأۡتَ ٱلۡقُرۡءَانَ فَٱسۡتَعِذۡ بِٱللَّهِ مِنَ ٱلشَّیۡطَـٰنِ ٱلرَّجِیمِ بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِیمِ بَرَاۤءَةࣱ مِّنَ ٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦۤ إِلَى ٱلَّذِینَ عَـٰهَدتُّم مِّنَ ٱلۡمُشۡرِكِینَ [Tevbe suresi: 1] Müşrik sistemlerden ve müteahhitlerinden beraatimize Allah ve Rasûlü s.a.v gerçekliğinde erebilmek duâsı ile Gecemiz Cennet eshâbının fâiz oluş hakîkatince mübârek Günümüz Meleklerin Allah'ı takdîs ediş hakîkatince mükaddes olsun Alemlerin rabbi ve O'na hakîkati ile îmân etmiş kulunun da rabbi olan Allah duâlarımızı yetîm'ler hürmetine kabûl etsin 🤲🤲🤲
Kuran'ın ilk emri mot a mot oku değildir..
Kuran'ı Kerim'in ilk emri nedir? Algıladığınız gibi okumak değildir. Evet Kuran'ı Kerim'in ilk emri, okuduğunuzu düşünmek, düşünmek için okumak, düşününce akletmek (bağ kurmak), akledince anlamak, anlamak için de okumaktır. Okumak ve düşünmek bir olarak yer alır ikra derken. Yani yalın bir okumak fiili ile yalın bir düşünmek
Resim