Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah'ın Resûlü... Sana selâm olsun... Şahadet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur ve şahadet ederim ki, sen O'nun Resûlüsün...
Sayfa 166 - BÜYÜK DOĞU YAYINLARIKitabı okudu
Bir gün Allah'ın Resûlü, kendi vahiy kâtiplerinden Hazret-i Muaviye'ye dedi ki: -İleride senin çocukların en zalim şekilde benim çocuklarımı öldürecek! Hazret-i Muaviye titredi : -Ne diyorsun ey Allah'ın resûlü; öyleyse vücuda geldikçe hepsini keseyim ve neslimi kurutayım! -Hayır, Muaviye; buna kimsenin hakkı yoktur. Allah'ın takdiri neyse o tecelli edecektir! Ve sükût ve tevekkül emrini alan Muaviye'nin ıstırap derecesi...Muaviye, oğlu Yezid'in ne yapacağını bilseydi, kahrında erir, giderdi.
Reklam
Her kitap bir cennet meyvesidir
Hazreti Peygamber "Nerede bir Cennet ağacıyla karşılaşırsanız, gölgesinde dinleniniz!" buyuruyor. “Ey Allah'ın Resûlü! Bu dünyada cennet ağacını nerede bulacağız?" diye sorulduğu zaman da şu veciz cevabı veriyor: "Her âlim, bir cennet ağacıdır!" Meseleye bu açıdan bakacak olursak, her kitap için de bir cennet meyvası diyebiliriz.
》Cebrail gelip buyurdu: -Ey Allah'ın Resûlü! Rabbin diyor ki: Eğer İbrahim'i dost edindimse seni de sevgili edindim. Benim için senin üstünde mahlûk yoktur. Yeryüzünü ve insanları da senin değerini onlara bildirmek üzere yarattım. Sen olmasaydın, onlar da olmazdı.
Hz. Muhammed: - Sana yapması kolay, fakat kârı çok büyük olan bir iş öğretmemi ister misin? Ebû Zer: - Nedir ey Allah'ın Resûlü! - Susmayı tercih et.
Allahümme salli ala seyyidina Muhammed
Milyon kere salât ile milyon kere selâm Senin üzerine olsun ey Allah'ın Resûlü.
Enver NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Hayran olmamak, sevmemek ne mümkün...Okuyun lütfen!!!
Allah Resûlü (sas), ümmetin emini Ebû Ubeyde'yi Seyfu'l-Bahr ya da meşhur olmuş ismi ile Habat seriyyesi için üç yüz kişilik bir birlik ile Kızıldeniz yakınlarındaki Kudâaoğulları kabilesine göndermişti. Bu yıl Medine'nin kıtlık yıllarından biriydi. Allah Resûlü, üç yüz kişilik bu birliğe çok az bir hurma azık olarak vermişti.
Allah Resûlü'nün (s.a.v.) terbiye ettiği bir İslam kızı nâmahremle konuşmaz..! ~√~
Sayfa 129Kitabı okudu
*** Kurtuluşa erişmek için; ALLAH Resûlü'nün önderliğinde, Kur'ân'ın hükümlerine sarılmak lâzımdır. ***
~ Alemlere Rahmet Hz. Muhammed {s.a.v} ~
*** O ki ALLAH'ın en sevdiği kulu, son Resûlü... ALLAH'a kul olmak isteyen O’na uysun. Kurtuluş O'nda... Ferahlık O'nda... Selâmet O'nda... Aranıp da bulunamayan hiçbir güzellik yok O'nda... ***
Reklam
Allah Resûlü, bir hadislerinde şöyle buyurur:
“Size iki şey bıraktım. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz. Allah'ın Kitabı Kur'ân ve Resûlü'nün sünneti"
Sayfa 542 - (Muvatta,Kader 3)Kitabı okudu
Okudukça mesd oldum bu nasıl sevgi subhanallah
O zorlu anlarda Mus'ab'ın katili İbn Kamia, Allah Resûlü'nün ölmediğini fark edince olanca hırsı ile Efendimiz'e (sas) yaklaşmış ve elindeki zalim kılıcı ile Allah Resûlü'nün mübarek başına birkaç darbe indirmişti. O darbeler Efendimiz'in başındaki miğferin demir halkalarının yanaklarına batmasına sebep olmuştu.
Arkadaşlar dua çok güzel...
Allah'ın Resûlü bana dönerek: Ey Aişe, buyurdu; duâların daima kısa ve veciz olsun! Namazı bitirip selâm verince: Ey Allah'ın Resûlü, dedim; bundan muradınız nedir? Kainatın Efendisi şu şekilde duâ yapmamı talim buyurdular: **Allah'ım! Senden dünya ve âhirette bildiğim bilmediğim hayırlar niyaz ederim. Dünya ve âhirette bildiğim ve bilmediğim bütün kötülüklerden sana sığınırım. Senden Cennet'i, Cennet'e girmeye vesile olan söz ve amelleri istiyorum. Senden kulun ve Resûlün Muhammed (sallallâhü aleyhi ve sellem)'in istediklerinin en hayırlısını isterim. Kulun ve Resûlün Muhammed'in sana sığındığı kötülüklerden ben de sana sığınırım. Yapmamı takdir ettiğin amellerimin sonunu hayırlı eylemeni niyaz ederim** de...
Allah Resûlü ﷺ; "Kim ırkçılığa çağırır, onun için savaşır ve o yolda ölürse benden değildir." buyurdu.
Bir işin sonrasında yapılan nefis muhasebesi
Gereğince yerine getirmeyip, eksik ve kusurlu yaptığı kulluk görevlerinden sonra kendini hesaba çekmek. Allah'ın, kulluk görevlerini yerine getirirken kulları üzerinde altı hakkı vardır; 1) İbadeti yaparken sadece Allah'ın rızasını gözetmek (ihlâs), 2) Halka o ibadeti yapmalarını Allah için nasihat etmek, 3) O ibadeti Allah Resûlü'nün (s.a.v.) gösterdiği tarzda yapmak, 4) O ibadet sebebiyle eriştiği lütuf ve insanların farkına varmak, 5) Allah'ın bu lütuf ve iyilikleri karşısında kendini borçlu hissetmek, 6) Bütün bunlardan sonra o ibadeti gereğince yerine getiremeyip, onda eksik ve kusurlu olduğunu kabul etmek Bu noktada durur, kendini hesaba çeker: Bu makamların hakkını verdi mi? Yaptığı ibadette bütün bunları gözetti mi?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.