Aynı yıl Osmanlı İmparatorluğu'nun sekizinci sultanı II. Beyazıd, bir fermanla, İspanya'dan sürülen 250.000 Yahudi'yi kendi ülkesine davet etti. Yahudiler varlarını yoklarını geride bırakıp, İspanya limanlarından doğuya doğru yelken açan salaş gemilere doluşarak, eziyetli bir yolculuktan sonra, onlara yardım elini uzatan tek millet olan Türklerin ülkesine vardılar.
"Güçlü ve merhametli Allah'larına inanan Osmanlılar bizi içtenlikle karşıladılar ve oturmamız için mahalleler tahsis ettiler. Dini vecibelerimizi yerine getirmekte, dilimizi konuşmakta serbesttik. Hatta bizi başka topraklara sürmek isteyenlere karşı da korunduk. Şerefimizi ve onurumuzu yeniden kazandık," diye yazacaktı, beş yüz yıl sonra, içlerinden birinin torunu olan Moris Karako.
Yahudileri ülkesine davet eden II. Beyazıd ise şöyle beyan buyuracaktı: "Ferdinand için aklı başında bir kral denmektedir, fakat hakikat şudur ki, Musevileri atmakla kendi memleketini fakirleştirmiş ve benim memleketimi zenginleştirmiştir."
Sultanahmet Cami'inde Türkçe Kur'an ve Dua
Okunması- 29 Ocak 1932
Meclis Başkanı Kazım Özalp'in geldiği gün (29 Ocak 1932 Cuma) Mustafa Kemal Atatürk'ün Hafız Yaşar'a bir hafta öncesinden emrettiği üzere Sultanahmet Camii'nde toplu olarak Türkçe Kur'an okuma denemesinin yapılacağı gündür ve bütün gazeteler bu
"And olsun nefse ve onu düzenleyene ki, nefse fücurunu da takvasını da ilham etmiş"
(şems 7-8)
Nefse yerleşen fikirler kökleştiğinde, eyleme de bilinçli ve otomatik bir şekilde hakim olur.
Olumlu fikirler yerleşeceği gibi olumsuz fikirler de yerleşir hatta yerleşen fikirlerin olumlu olanları çok daha azdır.
Bu fikirleri olumlu düzeyde
''Canım sağ oldukça rahmetli babam;
Susarsam, hakkını helâl etmesin
Ak sütün emziren ihtiyar anam,
Susarsam, hakkını helâl etmesin
Yerindedir daha aklım, iradem
Ve işte yeminim, işte ifadem!
İlk insan, ilk nebi Hazreti Adem,
Ziya Osman Saba, Yedi Meşale hareketinin en genç şairi diye geçiyor kayıtlarda. Can Yayınları Modern serisinde basılan bütün şiirlerinin toplandığı "Cümlemiz" kitabındaki şiirler; hayatı birçok yönünden gözlemleyerek aktaran, dikkatli ve duyarlı; oldukça hassas dengeleri gözetmiş bir kalemden çıkmış. Kendi buhranlarında bizi
Bir gün buraya Erdem Beyazıt 'tan "Bulmak" şiirini yazacağım. O zaman ne olduğu hemen anlaşılacak.Allah'ım sen biliyorsun. Size de önerimdir inanılmaz bir şiir onu duyunca ve okuyunca "o evet tam olarak bu o bu onu anlatıyor" diyeceğinizi duyar gibiyim.
“Sultan Murad-ı Hamis”, "Sultan Murad bin Abdülmecid Han” olarak da bilinir. Abdülmecid ile Çerkes asıllı cariye Şevkefza Kadınefendi'nin oğludur. Cülus töreni Topkapı Sarayı'nda yapılmadığı gibi cülus tahtına oturmamış, kılıç alayı düzenlenmemiş, Cuma selamlığına da bir kez çıkabilmiştir. (...)
1861'de babasının ölümü ve