Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
200 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yıkılsın İslam Düşmanları!
Selim Seyhan Hocamızın kaleminden okuduğum ilk kitap kalemine hayran kaldım. Bize Peygamber Efendimizin zamanından günümüze kadar kadar süre gelmiş olan İslam düşmanlığını çok güzel bir şekilde anlatmış. Bu düşmanları Peygamberimizin zamanında Ebu Cehil, Nuaym b. Mesud, olarak görürken Osmanlı zamanında İttihad ve Terakki, Jontürkler olarak görüyoruz. Bu zamanda ise Fetö, Gezici ve daha bir çok isimle karşımıza çıkıyorlar. Selim Hoca'nın da dediği gibi; * Dünün Jontürkleri bugünün Gezicilerine ne kadar da benziyor... Günümüz savaşlarının çoğunun İslam beldelerinde olduğunun farkındayız aslında bu savaş o beldelerde yaşayan insanlara karşı değil inandıkları dine dolayısıyla Allaha karşı açılmış bir savaştır. Ve biz biliyoruz ki kim Allaha ile savaşa girerse o savaşdan galip bir şekilde ayrılamaz. Bu yüzden de inanıyoruz ki İslam beldelerinin hepsi başta Kudüs olmak üzere özgürleşecekler. Allahu Teâlâ'dan tek niyazım o günlere bir an önce kavuşmak ve özgürleşmelerinde bir parça dahi olsa katkımızın bulunmasıdır... Vesselam....
Allah-u Ekber Yıkılsın Hayber
Allah-u Ekber Yıkılsın HayberSelim Seyhan · Hüküm Kitap · 201798 okunma
Ezcümle
Ey Fransız devriminin estirdiği kavmiyetçilik rüzgarıyla savrulan Türker, Kürtler, Araplar, Çerkezler, Lazlar, Arnavutlar, Boşnaklar! Yoksulluğun pençesinde kıvranırken ellerine İncil tutuşturulan Afrika'nın siyah incileri! Kepkos Limanı'ndan devşirilen, elli yıl öncesine kadar insan yerine konulmayan Malcom' un hemşehrileri! Yıkılacağını anlayınca filiz vermeye başlayan vefalı koca çınarın sürgünleri! Artık, hal çaresi arayan 4. Murat'a Koçibey'in dediği gibi Kanuni dönemine, garbın elçilerinin üzengi öptüğü muhteşem zamanlara dönmek lazım! Yeter artık! silin gözyaşlarınızı, toparlanın; Kutlu Nebi'nin izinde, vahyin kalbine dönüyoruz! Fetret bitti, gurbet bitti; özümüze dönüyoruz! Aleme nizam veren fasl edici sözümüze dönüyoruz! Allahu Ekber! Allahu Ekber!..
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Odaya Binbaşı Ö... L... Bey girdi.Sarıkamış'tan dönen bu zabit boyuna anlatıyordu: 32 bin kişi olan Dokuzuncu Kolordu, Sarıkamış muharebesinin sonunda 247 kişiydi. Bu 247 nefer de dört gün daha harbetti. Sonra...Zabit sustu. Dağıstanlı Hoca'ya göz ucuyla baktı. Çünkü bu 247 nefer de şehit olmuştu. Dokuzuncu Kolordu kalmamış, adı mağlup
Neşri Tarihi'nde şöyle rivayet edilir ki bir gün Murad Han, yıllardır imamlığını yapan zata: "Mevlana! Benim günahım çokluğundan mıdır ki, namaza tekbir getirip el bağlayacağım zaman üç kere Allahu Ekber deyip tekbir getirmeyince Kabe-i Şerif'i müşahede edemiyorum. Sen hemen bir tekbirde ne hoş müşahede edersin" demiştir. Neşri "Gazi Hünkar gayet salih olduğundan, her kişi tekbir bağlayınca kendi gibi Kabe-i Muazzama'yı görür sanırdı" dedikten sonra "Hiçbir kimse onun velayetinden şüphe etmezdi" diyerek dini yönüne işaret etmektedir.
Efendimiz (s.a.v.) sahâbeye, "Nefeslerinizi boşuna tüketmeyin. Allahu Ekber dediğiniz zaman siz, sesinizi duymayan ve gaipte olan birine seslenmiyorsunuz. Bunun için seslerinizi güzel ve yerinde kullanın!" dedi.
'Allahu Ekber!' diyerek namaza başlayan bir müminin, artık dünya ile, dünyevi düşünce ve kaygılar ile olan bağlantısını kesmiş, kalbini yüceler yücesi olan Allah'a bağlamış olması gerekir.
Reklam
KOMŞU KOMŞUYA SESLENİRKEN DAHİ ZİKİR EDERDİK BİZ... “Hu Hu” diye seslenirdik komşumuza... “eyvallah” dilimizin pelesengi idi… “Hay”dan gelip “hu”ya giderdik… “Hay ,Hay” Efendim ! diye kabul ederdik tekliferi… “Allah,Allah,Allah,Allah ” diyerek şehadete koşardık Tuna boylarında… “Allah Allah”, “Sübhanallah”, “Allahu ekber “ idi hayretlerimiz. Şimdilerdeki gibi “Vaaaauuv” diye yada “ohaa” diye gayri müslim kırması çığlıklar atmazdık. “Tövbe estağfurullah” “fesubhanallah” zikri anlatırdı kızgınlığımızı. “Aman Allahım” derdik “oh my god” girmeden dilimize … “Salavat” anlatırdı bazen yanlış bir iş yapıldığını… “Neûzubillah” çekmek idi istemediğimiz bir şey görünce zikrimiz… “Bismillah”ile başlarlardı her hayrın başı . “Hay Allah” iyiliğimizi vermeye devam edeydi … “Allah Allah İllallah , Muhammedun Resulullah” sonrası derdik alkışlarla yiğitlere “maşallah” “Ya sabır” öfkemizin ilacı idi …. “Hasbünallâhü ve ni’mel-vekîl!” diyerek Allah’ı “vekil” ederdik çaresiz kalınca… “Ya Şafi” dokunurdu yaramıza merhemden evvel … “İnna lillah” ayeti teselli ederdi geride kalanları… “Hak’ka yürürdük” eskiden ölmezdik biz … “Bu da geçer ya hû!”, “Vazgeç ya hû!”, “Hoş gör ya hû!” hatları süslerdi Tekke ve zâviyelerin iş yerlerimizin duvarlarını, psikiyatrik ilaçlarlar dünyamıza girmeden… -Velhasılı kelam Azizim !“eskiden yaşarken zikrederdik , şimdi zikrederken bile o hali yaşamıyoruz”… O güzel hallerimize tekrar dönmemiz ve yaşamamız dileği ile...Allah’a Emanet olun....
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.