Jack Kerouac Kendini Anlatıyor
Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak…
Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
Einstein'ın ve Budistlerin çok önceleri herkese gizlice çıtlattığı gibi: Bütün bu şov zararsız bir dalga yanılsamasıdır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Ey anne elveda
uzun siyah ayakkabınla elveda
komünist parti ve kaçmış çorabınla…
sarkık göbeğinle
Hitler korkunla
berbat fıkralar anlatan ağzınla…
grevlere katılan ve fabrika yollarına düşen midenle
Troçki’yi ve İspanyol iç savaşını titreyen çenenle
çürüyüp tükenen işçiler için şarkılar söyleyen sesinle..
( Allen Ginsberg, Kaddish, 1961)
Howl
"beyaz okullarında yerleşmiş çetelerin doğrulttukları makineler karşısında çıplak ve titrek ağlayarak yere yığılanlar,
düzüşmeksizin haykırarak sevişmekten, “zıkkım”lanmaktan ve oğlancılıktan başka hiçbir şey yapmadıkları için bir suçu olmayıp polisaraçlarında mest olmuş halde enselerinde dedektifler bitenler"
645 YAYINKitabı okudu
Howl
"geçitlerin peyote dayanışması, arkabahçe, yeşil, ağaç, mezarlık sabahları, çatı katlarında şarap kafası, kafaları iyi olduğu esnada çıktıkları zevk gezilerinde mahallelerin dükkanlarının vitrinlerinde trafik ışıkları gibi yanıp sönen neonlar, güneş ve ay Brooklyn’in sert kışının alacakaranlığındaki ağacın titremesi, esrar külünün laneti ve aklın yüce ışığı"
