İnsanın içini bilmeden dışını sorgulayan bir sürü aptal var. Siz bi insana onarılması zor yaralar açıp sonrada gülen acizlersiniz. Lan hadi mahvettin her şeyi bırak bari. Bırakta toplasın, kalksın. Her şeyi dahada mahvetmeyin. Bu dünyada susan Alllah'a havale etmiştir. Ama ahirette susmaz onlar. Kalp kırmayın ölüm var...
Alllah fikri fıtri olarak (doğuştan) insanlarda mevcuttur. Bütün ilkel kavimlerin de Allah hakkında kendilerine mahsus birtakım fikirleri vardır. Dogmatik olarak Allah fikrinin insan ruhunda mevcut oluşu, Allah'ın varlığına kâfi bir delil sayılmalıdır çünkü Allah fikrini doğuştan insan ruhuna yerleştiren yine Allah'tır. Bazıları kainatı bir tesadüfün var ettiğini söyler. Bu asla mümkün değildir. Ben tesadüfün değil kainatı, en küçük bir böceği bile vücuda getirebileceğine inanmıyorum. Eğer tesadüf, kainatı teşkil eden zerrelere malik ise, neden bugün şehirleri, evleri, vücuda getirmiyor?
"Ben Alllah'tan görevli mehdiyim. Ben tüm dünyada, yalnız Türkiye'de görevli değilim. Yüz seksen dört devlete görevliyim. Dünyayı kıyametten kurtaracak akıla sahibim, akıl zenginiyim."
Böyle diyor Selahattin Yüksel aka Mehdi Telepati şu videoda: youtu.be/HXKFyxnKee8
Kendisi anayasanın 25.maddesine göre dokunulmaz.
Arapçada en sevdiğim kelime "had" Türkçedeki karşılığı sınır. İnsanlara karşı bir sınırımız var. O sınırı geçtiğimizde haddimizi aşmış oluyoruz. Ama bu insanlara karşı sınırımız ne ,? Henry could işte bu sınırları anlatıyor.birincisi "sorumluluk sınırı ". Eş , çocuk, arkadaş ile ayrıntılı sorumlulukları anlatıyor ve bu sorumluluk sınırını geçtiğimizde karşımızdaki insana çok büyük bir kötülük yaptığımızdan bahsediyor .tabi bu arada karşıdaki kisinin sınırlarını geçtiğimizde hem onunla hemde kendimizle de ilişkimiz bozuluyor.mesela çocuğumuzun ödev yapma / yapmama sorumluluğu ona ait .ödevini yapmama hakkı var ama bunun sonucunda oluşacak bedeller ona ait gibi. . Bu konuyu çok sevdim. Kuranı kerim de Allahu Teala (c.c) peygamber efendimizi iman etmeyen kişilere çok üzüldüğü için onu teselli eden ayetler göndermesi ve "sen sadece bir uyarıcısın kalk ve uyar "dediği iman edip etmemenin kulun iradesine bırakılması Bence en mükemmel sınır ifadesi olabilir. kulun özgürlüğüne hatta seçim yapma hürriyetine saygı duyulmuş ve kendisine bırakılmış.hele kitabın sonunda öyle bir kısım var ki beni en çok etkileyen yer burasıydı. kendimize karşı sınırımız. Enerjimizi sınırlı olması ,bilgimizin sınırlı olması , hayatımızın sınırlı olması . Kuranı Kerim de Alllah bizleri uyarıyor peygamber efendimiz üzerinden" sen sadece görevlerini yap" diyerek hayatta da bize yolumuza bakmamızı , mesuliyet alanımıza çok iyi sahip çıkmamız söylüyor . kısaca başkasının sorumluluk alanlarında müdahale ederek kendi yaşamımızi ihmal ediyor olabiliriz . Kısaca haddimizi bilmek mühim mesele.