Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Modern Bir Şairin Portresi
Zweig, Emile Verhaeren (Modern Bir Şairin Portresi) kitabında Fransızca yazan bir şairin Almanya'da nasıl karşılandığını ve ne ifade ettiğini; dönemin Fransızca yazan yazarlarının Verhaeren'e bakış açılarını, kendine has cümlelerle bizlere aktarıyor.
Bize uzak diyarlardan olan bu kişiyi bizim tam olarak edebi (nesir - nazım) yönünden
Zülfü Livaneli'nin yıllara yayılan, yıllarla beslenen, zenginleşen, deneyim ve gözlerimlerinden, Almanya'da, İsveç'te Türkiye'de, sınırlar, sınır aşanlar, sürgünler, gurbetçiler üzerine değerleri yıllarla sınanmış öyküler...
1978 yıllında yayınlanan içerisinde 8 öykü barından bir kitap. Çok sevdim mi bilemedim ama o zamanda yaşayan insanların duygularını ve düşünceleri yansıtmada gayet başarılıydı. Öyküleri de aslında birbirleriyle bağlantılıydı. Tabiki konu, kişiler birbirinden farklıydı fakat hepsinde bir "Arafta" kalma durumu mevcuttu. Kitaba ismini de veren Arafat'ta Bir Çocuk" ve "Bir Arpa Boyu" öykülerini daha çok beğendim.
Sonuç olarak Zülfü Livaneli'yi benim gibi okuyan ve seven bir okursanız tabiki de bu 8 öyküsünü okumanızı tavsiye ederim...
Krizdeki Uluslar İçin Dönüm Noktaları
Kitap üç kısım, on bir ana bölüm, önsöz, sonsöz vd. bilgilerle birlikte 542 sayfadan oluşmaktadır. Yazar, hem yazım süreci hem de kitabı nasıl planladığı hakkında bilgiler de veriyor. Kitabını ancak bu sayfa sayısına kadar düşürebildiğini ve okuyucuların kafasının karışmaması için, grafik, analiz, denklem ve istatistiki bilgilere yer vermediğini
Kadın ve Feminzm
Dünyada ve Türkiye 'de Feminizm(Feminizm' in Tarihçesi)
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Feministik düşünceyle tanışmam Üniversite yıllarıma dayanır. "Kadın ne değildir? "in tanımını bana öğreten yine kadınlar olmuştur. Fakat gördüğüm kadarıyla kadının ve kadın haklarının tüm dünyada geri plana atılmasının en büyük
Lütfen kitabı okuyun. Hemen ön yargılı olmayın. Bu benim fikrimden değil karşıyım demeyin. Tarafsız okuyun olayları bilmiyormuş gibi ve Adolf Hitler'i bir de onun gözünden bakarak okuyun arkadaşlar...
Kitabın dili oldukça sade ve kolayca anlaşılabilirdi.
Daha önce göz atmıştım ama şimdi güzelce sindirerek okuma fırsatı buldum. Çok ama çok zeki bir adam Adolf Hitler. Hani Onun için deli diyorlar ya zeki büyük liderlerin muhakkak biraz deliliği vardı normal diye düşünüyorum.
Kitapta Adolf Hitler çocukluğundan, hayallerinden bahsediyor, sonra partiye üye olması ve o günkü Almanya'nın içinde bulunduğu durumu, yönetimde olanların basiretsizliğini ve Yahudileri anlatmaktadır. Adam gerçekten de ileriyi görmüş . Şuan ki dünyayı kim yönetiyor. Tabi ki Yahudiler. O önceden olacakları tahmin etmiş ve kendince önlem almak istemiş. O anki şartların gerektiğini ve yapabileceklerini yapmış Hitler. Bunun gibi tarihte bir sürü örnekler vardır. Kabul edelim ya da etmeyelim o anda yaşamadık ancak yaşayıp görebilirdik. Kesin bir hüküm sürmek için. Osmanlıda padişahlar kardeş katli yapmadı mı? Mecburdular. Osmanlı imparatorluğunun devamı için. Cumhuriyetin ilk yıllarında İstiklal mahkemeleri kurulup idamlar olmadı mı? Mecburdular. Vatanın bekası için. Şartlar ne gerekiyorsa yapılması gerektiği ve ileri görüşlü liderlerin yaptıkları gibi mecburdular.
Hitler kitabında bir de kafasında tasarladığı Almanyayı anlatmakta ve yapılmasının mecburi olduğu yeni savaşlara gönderim yapmaktadır.
Lütfen tarafsız olun ve okumak için şans verin kitaba
İyi okumalar..
#MURATTAVLI
#VAZGEÇTİMSANMASADECEBÜYÜDÜM
Harika bir kitap yorumu ile karşınızdayım.Muhteşem ötesi bir kitaptı.Kalemini çok ama çok beğendim herkese tavsiye ediyorum
Gelelim kısa bir özetine :
Kitabımız bir ailenin acı dolu hikayesini bizlere anlatıyor.Burda en çok acıyı ise Aslı kızımız çekiyor.Aslı'nın annesi ve babası aslında birbirlerini sevmiş ve kaçarak evlenmişler ama uzun süredir hep bir kaos hakim aralarında sonunda ise babası kapıyı carpar çıkar ve birdaha dönmez.Aslı küçük yaşta babasız kalır ve hergün babasının özlemiyle yanar tutuşur.Okumayı yazmayı bile babasına ulaşmak için büyük bir çabayla öğrenir.Sonunda öğretmeninin yardımıyla babasına mektup yazar ve öğretmenine teslim eder Almanya'ya ulaştırması için.Çünkü Aslı babasını orda bilir.Fakat durum çok başkadır.Öğretmeni mektubu annesine verir ve annesi bu duruma kahrolur.Zaten uzun süredir de bu durumu söylemek ister ama yapamaz.Hep gizli gizli ağlar.Ama bu durum artık bunaltır onu ve sonunda kızına her şeyi anlatır.Aslı öğrendikleri karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşar ve babasından o anda nefret eder.Birdaha da asla duymak istemez.Sonra mı sonra neler neler oldu.Ne acılar yaşadı Aslı.Gerisi sizde canlar
Anılarımı geziyorum yorgun Arnavut kaldırımlı taş sokaklarda,
Ruhuma dokunan her şey yerli yerinde,
O binalar hala orada ama içindekiler yok,bıraktıklarım değil...
Taşlar burada, ağaçlar burada!
İnsan dediğin bir ağaç kadar olamıyor,
Gidiyor...
