"sarı telefon bir gün olsun çalmadığı halde sehpadaki varlığını senelerce korudu. zamanla ahizesi kırıldı, sonra tuşları çıktı, ardından kablosu koptu. bir sabah annem sarı telefonu kömür sobasına attı. içimde, sivilceli ve çilli bir çocuğun 'alo!' sesini duydum. açsaydın, 'seni seviyorum' diyecektim."