İnsanlar görüşlerine ilişkin kitapları okumuyorlar. Kur’an olsun, Nutuk olsun, Kavgam olsun, Manifesto olsun; okumuyorlar. Ancak harıl harıl da savunup kafa şişirebiliyorlar. Ne zaman biri kafamı şişirse gider, sırf sus diyebilmek adına olsun, kitabına bir göz atarım. En son kafamı şişiren kişi bir ülkücü oldu ve şimdi de buradayım. Kendi görüşümü
Bu ülkenin resmî dili Türkçedir. Herkes, evinde ve kendi arasında istediği lisanı kendi lehçesiyle konuşabilir; ancak, Türkiye’de eğitim Türkçe yapılır!
Türk töresinin bir diğer şartı da haddini bilmektir. Ne kendinizi dev aynasında göreceksiniz ne herkese yukarıdan bakacaksınız, ne de kendinizi aşağıdan göreceksiniz, aşağıdan bakacaksınız.
Başarı hiçbir zaman altın tepsi ile sunularak önümüze gelmez. Ayrıca millet hayatında başarının da sınırı yoktur. Bir ülkücü için her başarı bir Kızılelma’dır. Yani elde edilen her başarı yeni bir başarının başlangıcıdır.
Türk Milleti bugün her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duymaktadır. Birbirimizin kusurlarını aramak yerine, noksanlarımızı gidermeye ve birbirimize sevgi, saygıyla bağlanmaya çalışmalıyız.
Müşterek tarih ve müşterek kaderimizle beraber ülkümüz de bugün bize bunu emretmektedir. Asla şüphe etmeyiniz ki her karış toprağı şehit kanı ile yoğrulmuş olan bu güzel ve büyük vatanın bütünlüğüne yönelen her türlü sömürücü, ayırıcı kin ve intikam tohumları mutlaka kuruyacak ve kurutulacaktır.
Ufukları karartan bütün güçlüklere karşı daima Allah’a sığınmak ve millete güvenmek lazımdır. Her şeye rağmen Allah yolundan, iman yolundan, hukuk yolundan sapmaksızın millete, devlete, vatana hizmet çalışmaları sürdürülmelidir.