Köylülerin dindarlığının ve işçilerin ateist oluşunun sebebini, maddi şartlar veya eğitim seviyesindeki farklar değil, farklı manevi atmosferde ve görülen ile mevcut olanın farklı tecrübe edilmesinde aramak gerekir.
Günümüzde radyo, sinema, televizyon gibi kitle iletişim araçlarının iktidarın tekelinde bulunduğu yerlerde, sahte idoller yaratmak ve alçak şekilde kitleleri yanıltmak için nasıl kullanılabileceğine şahitlik ediyoruz. Halkı yönetmek için artık kaba güç kullanmaya gerek kalmadı. " Yasal yollarla ", halk iradesine ket vurarak mitingler, ucuz ve basit eğlencelerle insanlar ve olaylar hakkında kendi hükümlerini vermek için gerekli düşünme zamanı ellerinden alınan, yorgun halk kitlelerine hazır " gerçekler " servis edilerek artık bunu gerçekleştirmek mümkündür.
İnsanlar arasında eşitlik ve kardeşlik Tanrı'nın insanı yaratmış olması koşuluyla mümkündür. İnsanların eşitliği, tabii ( fiziksel veya zihinsel ) değil, manevi bir gerçektir. Eşitlik, insanın eşit manevi değeri, insan haysiyeti, insan şahsiyetinin eşit ve esirgenemez değeri olarak mevcuttur. Tam tersine, bedensel, zihinsel ve sosyal bir varlık, bir grubun, bir milletin, sınıfın, politik sistemin mensubu olarak insanlar, hiçbir zaman eşit olmamıştır ve bu gerçek konusunda göz yummak faydasızdır.