"Hakikat, bebeğim; ölümü aydınlatırken hayatı gölgeler."
Reklam
Siz de düşünürseniz, seçme özgürlüğü zannettiğiniz şeyin ekseriyetle ölümlerden ölüm beğenmek olduğunu fark edeceksiniz.
"Bana bu gece bir hikâye anlatır mısın? Eskiden olduğu gibi." "Elbette." Ceketini çıkartıp yanıma kıvrıldı babam. "Sana eğlenceli bir masal anlatayım öyleyse." "Hayır. Hüzünlü bir hikâye anlat bana." "Hüzünlü mü? Niye ki?" "Babacığım," dedim. "Sen de biliyorsun, vakit mutlu hikâyeler için çok geç."
Suç işlerken sadece yoksullar bir sebebe ihtiyaç duyar. 
Sayfa 21 - Alfa, 1.Baskı Ekim 2021Kitabı okudu
"Yarının Tarihi. Hmm, Zweig okuyorsun ha? Güzel mi?" "Fena değil," dedim. "Kimi hümanist sanatçı ve düşünürlerin biyografilerinden oluşuyor. Rimbaud, Valery, Gauguin, Tolstoy... Hepsi hayatının bir döneminde her şeyi geride bırakıp başka bir yerlere gitmiş, biliyor musun? Tolstoy hariç. O da içten içe hep çekip gitmek istiyormuş ama bir türlü cesaretini toplayamıyormuş. Nihayet seksen küsür yaşında, tamamdır artık, gün bugündür diyerek pılını pırtısını toplamış ve gitmiş tren istasyonuna. Sonra tren gelmiş ama o hiç yerinden kıpırdamamış..." "Niye? Son dakikada vaz mı geçmiş yine?" "Hayır," dedim. "Treni beklerken ölmüş."
Reklam
Sence aşk diye bir şey var mı baba?' ... "Tanrı gibi düşün,' dedi babam. 'İnanıyorsan var olup olmaması pek önemli değildir. Ayrıca en büyük inkarcının da en inançlının da içinde bir nebze kuşku vardır. Ve elbette ki aşk da Tanrı'da ölümsüzdür
"Ben de çok üzgünüm," dedi Hatice abla, "ama hayat böyle." "Hayatı anlıyorum," dedim. "Sadece kabullenemiyorum."
Her neyse; hayat her durumda sonu kötü biten bir hikâye değil midir zaten?
Sayfa 224Kitabı okudu
Hiçbir şey, hiçbir zaman daha iyiye gitmezdi. Sadece insan için daha rafine sarhoşluk yöntemleri geliştirmek mümkün olabilirdi.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
İnsanların ruhunu çürümeye mahkûm etmek, onları içki şişelerinde, hayal dünyalarında teselli aramaya itmek çok daha büyük bir suçtu ve bunu yapanların ikiyüzlülüklerini, sığlıklarını suratlarına çalmak istiyordum.
'Neden Adalet?' diye sordum, 'Neden sevmiyorsun beni hiç? Sevilemeyecek kadar çirkin miyim ben?'" "'Metin Bey,' dedi bana, 'Siz çok iyi bir insansınız. Elbette bir kadının bütün sevgisini hak ediyorsunuz. Size bunu veremediğim için beni affedin. Ben aşkı hayattan çok ölüme benzetirim... ve insan bir kere ölür.'"
En iyisi, düşünmeyi bırakmaktı. Herkesin söylediği gibi zaman her şeyin ilacıydı; yalnızca bazı ilaçların aşırı dozu ishalle, zamanınki ölümle neticeleniyordu.
JDJQNJEKQNDIOQJDIQONRJQKDNJQKRJQ
sanem hanım. sanem. evlen benimle sanem. kadınım ol benim. yaşadığım tüm acıları, yaptığım bütün kötülükleri, pişmanlıklarımı, hatalarımı akla. başına çiçekten taçlar yapayım, sana şiirler yazayım, seni her gece masallar anlatarak uyutayım. bazı akşamlar dvd'de film seyredelim seninle. birlikte hüzünlenelim, birlikte gülelim. sanat galerileri gezelim. sen benden daha çok anla modern sanatı. gördüğümüz eserlerin ne anlama geldiğini açıkla bana, ben başımı sallayayım. ah ben ne aptalmışım! nasıl olup da varlığından kuşkuya düşmüşüm? oysa hayat denen bu yaranın seni bulmak dışında ne anlamı olabilirdi ki? bak şimdi her şey ne kadar açık görünüyor oysa. ilk görüşte aşka inanırsın, değil mi sanem? evet, çok doğru. ben de başka türlüsüne inanmam zaten.
Sayfa 24 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
1,500 öğeden 15k ile 1,500 arasındakiler gösteriliyor.