Elbette bu milleti okumayan, düşünmeyen sadece ve sadece maddenin esiri olmuş kavgacı bir neslin iradesine teslim edemeyiz, okuyarak, düşünerek karar veren, inançlı ve imanlı bir gençlik bu ülkenin tekrar ihtişamlı günlerine dönmesine vesile olacaktır.
Günlük meşguliyetlerle beraber asıl meşguliyetimiz olması icap eden nizam-ı alem davasına hizmet için bu uğurda hiç olmazsa bir kum tanesi olabilmek için, Merhum Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'na layık bir Alperen olabilmek adına davamıza sımsıkı sarılmalı, kendimizi her alanda yetiştirmeli, İ'la-yı Kelimetullah sancağını hak ettiği yere en zirveye taşımanın gayreti içerisinde olmalıyız.
Öz ve öz Anadolu delikanlısı, Anadolu'nun sahibi Alperen 1000 yıl önce fethedip mübarekleştirdiği yurdunda 1000 yıl önceki o ruhu, maneviyatı yakalamak için Alperen olma iddiasındaki gereklilikleri yerine getirmeli, kendisini ilimle donatıcı bir zihniyete, fikre ve imana sahip olma ve bu doğrultuda yaşamalıdır.
Er meydanlarında çekilir oldun
Çorak iklimlere ekilir oldun
Eğilmek bilmezdin bükülür oldun..
Sürer mi bu gaflet; daha kaç sene?
Uyan ey Türk uyan! Uyumak neyine?
Dün içinde yer aldığımız ülkücü camia ve oradaki arkadaşlarımızla bizi yani nizam-ı alem Alperenleri arasındaki fark, Kur’an ve sünneti, helal ve haramı farklı anlayışımız değil, bu değerler karşısındaki tavrımızdır
Alperen’ler.. Bir aşılmaz dağdılar
Aydınlığa gönül verip yıldızları sağdılar
Nurlanıp Nur üstüne nurdan
Tekbirlerle doğdular
Tek başına destandılar
Tek başına Çağdılar
Tufan olup sığmazlarken evrene
Sevgi olup gönüllere sığdılar
İman ile Erdem ile Aşk ile
İnsanlığı kenetleyen bağdılar