Alperen Onay

Alperen Onay
@alperenony
Gazı Üniversitesi
488 syf.
·
Not rated
Don Kişot
Don KişotMiguel de Cervantes
8.7/10 · 22.9k reads
Reklam
Gel!
Yüzün bir sebepsiz korkuyla uçuk, O gün başucuma karalarla gel Arkanda, çepçevre, kızıl bir ufuk, Tepende simsiyah kargalarla gel Elinden, dal gibi düşerken ümit, Ne bir hasret dinle, ne bir ah işit; Bir yaprak ol, esen rüzgarlarla git, Kırık bir tekne ol, dalgalarla gel..
İşte hazırlanıyoruz Ayın ondördü gibi tepelerin ardından Görünmek için değil yalnızca Hatta hiçbir zaman görünmek için değil Dağıtmak için sadece Babalar nasıl götürürlerse bir sepet içinde Bir ömür tüketilerek kazanılan ekmeği katığı Anne eş çocuklar evlatlıklar Paylarına düşen kadar, adlarına yazılan kadar Nasipleri kadar

Reader Follow Recommendations

See All
Necip Fazıl Kısakürek
Seni dağladılar, değil mi kalbim, Her yanın, içi su dolu kabarcık. Bulunmaz bu halden anlar bir ilim; Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık. Sensin gökten gelen oklara hedef; Oyası ateşle işlenen gergef. Çekme üç beş günlük dünyaya esef! Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!
Engin sakin berrak bir denize Uçsuz bir kumsaldan ağır ağır Nasıl yürürse insan Sokrates öyle yürüdü ölüme Tilmizleri ağlaşırken O vasiyet ediyordu: -Asklepyos’a bir horoz borçluyuz
Reklam
Sözün ve yolun baş çeşmesi ruhumun Canım içre sevinç verir sözlerin Baktığın dağların düşüncesi bile ağlatır beni Hür olurum buyruklarını bir bir donansam sultanım. Aşkın bin gözlü devasa bir baş imiş Yur her birini uykularından sohbetin Dinlen ey Zarif bilatedbir çok söz açtın Bu kırık akılla ne cürettir yaptığın
Kayıt
Korku salardı inceliğin acıman tevazuun Dünya ve insan çıkmazlarına yumuşak bakışın Nur sarnıçları ballar koydun çöllere ruh eşiklerine Senden kaynıyordu yine sana kapılıyor ırmakların Yamalı ve tertemiz elbiselerim olunca Her gece mutlak uyanıp adını anınca Bir gün elbette sofraya birlikte çökeriz Sen dağ gibi kurul ben zerre bir yer tutayım Sura vardıkça gövdelendim soyundum aşk duasına Atılıyorum sırlarına açılıyor hücrelerim Menzili çoktan geçtim ün saldı kayboluşum Kendi kuytumda çalkıyor şerbetini ağzım
Gölgelere Dair
Suların karardığı bir çağda birtakım günah yüklü gemiler harekete hazırdı / iyice biliyorum gölgeler vardı / kalın tasmaları vardı gölgelerin / ürkek sesler suları yarıyordu / bakıyorsunuz kuşlar bayağı gülüyordu / karanlık gölgeleri ürkütüyordu / onlar bağlı olmayı hoş görüyorlardı / korkarken ölümü düşünüyorlardı muhakkak. Kafaları kalındı belliydi Gözleri kalındı belliydi Kulakları kalındı belliydi Aslında kafalarının kalın olması / gözlerinin kalın olması önemliydi onlar için / incelik dedin mi kötülük geliyordu akıllarına. Onlar bir gemiye bindiler -- ben ona günah yüklü gemi dedim Onlar oturup tasmalarından ötürü gönendiler -- ben onlara gölge dedim
Geçiyor, pervasızca geçiyor çıngıraklı kuyruğunu sallayıp zaman Artık soğuk ve kimsesiz geçtiğimiz sokaklar Zarif bir hüzünle çiziyor aklımda seni gece Boşlukta kırık bir dal yüreğim, kederiyle sallanan Bütün şehir uykusunda ölü bir yılan Bütün şehir, biz ayrıyken hayalet bir gemi Telaşlı bir vedayla tam kalbinden su alan Artık yollar uzun, yollar aramızda dert Yedi dinmez kederiz, uslanmaz yedi güzel adam
Bulmak
Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine Kapılıp gidiyorum saçının sellerine Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın
Reklam
Bu insanlar dev midir Yatak görmemiş gövde midir Bir yara açar boyunlarında Kolkola durup bağırdıklarında -Ya kurbanın olam Dağlar önüme durmuş Ki dağlanam Çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden Durdular ite çakala karşı yarin kapısında
Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla
85 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.