alper

Gelmesi Gereken Destek Türk Süvarisi ve Yalnız Kurtlara Takılmıştı.
Başkomutanın stratejisi Yunanların cephesini, takviye tümenler getirmesine fırsat vermeden, taarruzun ilk gününde yarıp meydan muharebesine zorlamak ya da taarruz ikinci güne sarksa bile ihtiyatlarının cepheye gelmesine engel olmak üzerine kuruludur. İlki olmasa da ikinci plan neredeyse eksiksiz şekilde işler. İhtiyattaki II. Kolordu Komutanı General Digenis ağır taarruz altında olduğunu sanarak 9. ve 13. tümenlerini yerinden kıpırdatmamış, batıdan gelmesi gereken destekse Türk süvarisine ve Nazmi (Solok) Bey'in yalnız kurtlarına takılmıştır.
Sayfa 244Kitabı okudu
Saat 05:00
Saat 05:00'te tüm cephede birden başlayan tanzim atışı yaklaşık 25 dakika sürer. Ardından on dakika tahrip atışı yapan topçular saat 05:35'te imhaya başlarlar. Ve sonra piyadelere saatlerdir bekledikleri emir verilir: "Нücum!"
Sayfa 219Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Naci (Tinaz) Bey'in 15 nci Tümeninin Tınaztepe bloğuna taarruzu, topçunun da şiddetli desteği sayesinde, tam bir baskın şeklinde olur. Gepli Gediği'nde ağır topçu ateşinden sağ çıkabilen düşman askerleri neye uğradıklarını bile anlayamadan karşılarında 56nca Alay piyadesini bulurlar. Isırganlıpınar gibi derin vadilerden gizlice Yunan mevzilerine sokulan alay HacıAnestis'in "altı ayda geçemezler" dediği savunma hatlarını altı dakikada kaldırıp çöpe atar.
Sayfa 219Kitabı okudu
her metreye ise 20 kilogram ölüm yağacaktır!
26 Ağustos günü 30 kilometre uzunluğundaki bir cephe kesiminde I. Grup 22 topla 77 ton, II. Grup 42 topla 179 ton, III. Grup 28 topla 197 ton, IV. Grup ise 31 topla 129 ton mermi atacaktır Yunan mevzilerine. Toplamda 580 ton, her metreye ise 20 kilogram ölüm yağacaktır! İşte 150 kilometre öteden Demirci Akıncılarının duyduğ ses bu fırtınanın sesidir. SAD Taarruz Planı'nın defalarca değişiklik görmesi, taarruz tarihinin bu kadar çok ertelenmesi ve 11 aylık hummalı çalışma hep bu fırtınanın kusursuz olması içindir.
Sayfa 218Kitabı okudu
Dağlarda tek tek ateşler yanmaktadır.
Yarbay İlyas Zeki Bey ve yaklaşık 2.500 savaşçısı Kömürtepe'den Eşektepe'ye uzanan altı kilometrelik yolu nefeslerini tutmuş, Teğmen Süleyman'dan gelecek işareti görmeye çalışarak yürümektedir. Saat gece yarısını biraz geçerken Tınaztepe istikametinden gelen birkaç el silah sesi duyulur. Sonra yine ölüm sessizliği... Ve cılız, kırmızı ışık! Aradıklarını bulmuşlardır. Afyon güneyinde istiklâle yürüyen binlerce şayak kalpaklı savaşçının kutup yıldızı bu gece bu cılız kırmızı fener ışıklarıdır. Dağlarda tek tek ateşler yanmaktadır. Ve yıldızlar öylesine parıltılı, öylesine ferahtırlar ki, şayak kalpaklı adamlar nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden, güzel ve rahat günlere inanmaktadırlar...
Sayfa 213Kitabı okudu
PKD Yeni Kitap: Karanlığı Taramak
Philip K. Dick
Philip K. Dick
Alfa yayınları yeni kitap: Karanlığı Taramak "1994 yazı. Yer: Orange County California. Ölüm olarak da bilinen Ö Maddesi beynin iki yarısı arasındaki bağlantıyı koparıp kullanıcılarını geri dönüşü olmayan beyin hasarı veren korkunç uyuşturucu Los Angeles sokaklarında. Uyuşturucunun kaynağının peşindeki bir gizli ajan Fred, kullanıcı kılığına girerek Bob Arctor adıyla bağımlıların arasında yaşar ama çok geçmeden kendisi de bir bağımlıya dönüşür. Aynadaki silik görüntü gerçekte kim? PKD’nin yarı otobiyografik romanı, bölünmüş kişilikler, uyuşturucu, paranoya. Şimdi her şeyi aynada silik bir görüntü gibi görüyoruz ama bir gün gerçeği göreceğiz. "
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Ölü Dağcı Oteli , bir dağ oteline tatil için gelen ve gizemli olaylarla karşılaşan bir polis müfettişinin merkezinde olduğu olayları anlatır. Roman, hem polisiye hem de bilimkurgu türlerinin özelliklerini taşıyor. Hikaye boyunca, müfettiş Glebsky, oteldeki diğer konukların kimliklerini, niyetlerini ve sırlarını çözmeye çalışıyor ve sonunda, olayların hiç de göründüğü gibi olmadığı ortaya çıkıyor. Kitabın akıcı, sade bir dili var yazarlar hikaye boyunca okurun merak duygusunu hep canlı tutuyorlar. Burada bir - iki yoruma detaylarına bakmadan göz atmıştım ve o yorumlar kitap ile ilgili beklentilerim düşürmüştü ama ben hikayeyi ve Strugatski kardeşlerin az şey anlatarak çok şey ifade etmelerini beğendim. Ne diyordu Strugatski kardeşler: "Bilinmeyen, düşünceye heyecan katar, kanın damarlarda daha hızlı akmasını sağlar, şaşkınlık veren fantaziler doğurur, vaatlerde bulunur, yeni keşiflere çağırır. Bilinmez, karanlık gecenin dipsizliğinde yanıp sönen bir ateşe benzer. Ama bilinir hâle gelir gelmez yalınlaşır, grileşir, rutinin tekdüzeliğiyle kaynaşır." S12
Ölü Dağcı Oteli
Ölü Dağcı OteliArkadi Strugatski · İthaki Yayınları · 202332 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Ölü Dağcı Oteli
Ölü Dağcı OteliArkadi Strugatski
7.1/10 · 32 okunma
"Ben, hayal edebildiğim her şeye inanırım, Peter. Büyücülere, Tanrı'ya, şeytana, hayaletlere... UFO'lara... İnsan beyni bunları hayal edebiliyorsa eğer, demek ki hepsi de bir yerlerde vardır, yoksa beyne neden böyle bir yetenek gereksin?"
"...Giordano Bruno, beyler, boş yere yakılmadı. Hiç kuşkusuz evrende yalnız değiliz. Sorun sadece, aklın evrende ne derece düzgün dağıldığı. Çeşitli bilim insanlarının görüşlerine göre, eğer yanılıyorsam Sayın Simone beni düzeltsin, sadece bizim galaksimizde canlı barındıran bir milyon kadar güneş sistemi olabilir. Eğer bir matematikçi olsaydım, beyler, bu veriler ışığında, hiç değilse dünyamızın başka kimselerin bilimsel araştırma nesnesi olması ihtimalini ortaya koymaya çalışırdım..."
"Bilinmeyenin bilinenden çok daha ilginç olduğunu gözlemlemeniz gerekti mi hiç, Sayın Glebsky? Bilinmeyen, düşünceye heyecan katar, kanın damarlarda daha hızlı akmasını sağlar, şaşkınlık veren fantaziler doğurur, vaatlerde bulunur, yeni keşiflere çağırır. Bilinmez, karanlık gecenin dipsizliğinde yanıp sönen bir ateşe benzer. Ama bilinir hâle gelir gelmez yalınlaşır, grileşir, rutinin tekdüzeliğiyle kaynaşır."
26 Ağustos 1922 Saat 05:15 İsmet Paşa tırmandığı kayalardan inip kurmay başkanının yanına doğru yürürken bir yandan da hâlâ kulakları top seslerindedir: "Yunanlar iki büyük stratejik hata yaptılar Asım Bey. İlki Alman yanlısı Konstantin'i getirip yeniden tahta çıkarmaktı. Düşün, Fransızlar Cihan Harbi bittikten üç sene sonra hâlâ Almanlarla neredeyse savaş halindeydi ve destekledikleri Yunanlar tutup düşmanlarına meyleden bir adamı iktidara getirdiler. Fransızlar bunu affetmedi."
...tüm İtilaf Devletleri.... Mondros Ateşkesi'nin hükümlerini kullanarak Türk'ü silahından ayırmış, askersiz bırakmışlardır. Oysa Türk'ün yeniden silah bulup dövüşmeye başlaması, yeniden ordu kurması bir sene bile sürmemiştir.
Kuzey yamacına baktığı Çiğiltepe'nin Akharım'a dönük güney mevzileri belli ki kıyameti yaşamaktadır. Tepenin zirvesinde yanıp sönen alev topları bir süre sonra yerini kalıcı bir aydınlığa bırakırken, gök gürültüleri de kesintisiz, derin bir uğultuya dönüşür. Barut kokusu yüklü bulutlar, Sincanlı Ovası'nı yalayarak İzmir yoluna doğru akmaktadır. Bu bulutların taşıdığı, HacıAnestis'e iletilmek üzere Mustafa Kemal Paşa'nın 150 mm'lik obüs mermileriyle yazdığı bir de mesaj vardır; "Geliyorum!"
2.628 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.
Resim