Kaynak metinlerinde, Gök Türklerin kökeni hakkında iki efsane kaydedilmiştir. Bunlar gerçek dışı olaylarla bezenmiş olsalar dahi söz konusu metinler büyük tarihi önem taşır. Birincisi kurttan türeme olayı, ikincisi Hunların kuzeyindeki Suo ülkesinden çıkma hadisesidir. Gök Türklerin kökenine dair başka bir rivayet de Büyük Hun İmparatorluğu'nun yıkılışından sonra Çin'in kuzeyine giden Hunların kurduğu devletlerden biri olan Kuzey Liang Devleti'yle ilgilidir. Buna göre, 439 yılında Tabgaç hükümdarı T'ai-wu tarafından yıkılan, adı geçen devletin reisi A-shih-na beş yüz aile ile Juan-juanlara sığınmıştı. Daha sonra bu beş yüz aile Altay Dağlarında oturarak Gök Türkleri meydana getirdiler Ancak başka kayıtlarda söz konusu edilen topluluğun çölü geçemediği de bildirilir.
Göktürk mitolojisinde adı Türk olan Ata ilk ateşi ocağı yakarak milletini donmaktan kurtarmıştı.Kendi milletine adını veren Türk Atanın ilk Ateş Güneş inancını başlattığı düşünülür. Altay Türkleri için Ay'dan ve Gündeş'ten ayrılmışsın şeklinde dua eder
Sayfa 81 - KriptoKitabı okudu
Reklam
Yakut Türklerinde baş şamanlar 4 tanedir ve her biri bir unsur ile ilişkilidir Yakut şamanları ritüellerinde dört renk 4 unsur 4 yön 7 ve 9 Gök katı 12 takım yıldızı ile bağlantılı sembolizmleri çok kullanırlar. Altay Türkleri merkez sembolizmi ile bağlantılı Sumeru dağı'nı 7 kapılı yer su olarak tanımlar
Sayfa 11 - KriptoKitabı okudu
Günümüzden hareket edersek Türkiye Cumhuriyeti'ni anlamak için Gök Türkleri bilmek gerektiği gibi en uzak noktada bulunan Sahaları (Yakut) yahut dilleri ve dinleri bize göre çok değişmiş Çuvaşları anlamak için de Gök Türk tarihini öğrenmek gerekir. Sibirya'nın derinliklerindeki Şorları, Altay Kijileri, Tuvalıları ve Hakasları başka türlü Türk Dünyasına dahil edemeyiz. Zaten Azerbaycanlı, Türkmen, Özbek, Kazak, Kırgız, Uygur hatta akraba Mo­ğolların Gök Türk tarihi ile bağlantısı çok açık bir şekilde görülür.
Eski Türk topluluklarında şamanlığa benzer bir inancın varlığına ihtimal verdirecek hiçbir kayıt mevcut değildir. Altay Türkleri tarafından bugün «şaman» mânasında kullanılan Kam sözü, Gy. Németh'in araştırmalarına göre, hiç olmazsa 5. yüz yıldan beri yaşamaktadır. Avrupa Hunları tarihinde Atakam ve Eşkam adlarında iki «şef» den bahsedilmiştir. Buradaki «kam» hecesi «din adamı»nı anlatan bir tâbir ise, bu, «şaman»ı değil, fakat eski Türk dininin temsilcisi mânasını ifade etmiş olmalıdır. Çünkü Hunların örf ve âdetleri hakkında oldukça geniş bilgi veren Lâtin (meselâ, A. Marcellinus, 4. yüzyıl sonları) ve Germen (meselâ, Jordanes, 6. yüzyıl ortaları) yazarların «Hunların dinî törenleri yoktur» diyecek yerde, garip ve ilgi uyandırıcı şaman âyinleri ve şamanik telâkkilerden haber vermeleri beklenirdi. Hükümdar âilesinin Budizmle yakın ilgisine rağmen Tabgaçlarda (5. yüzyıl) şamanlığı hatırlatan bir şey yoktur. Uygurlarda (8-11. yüzyıl) bile bu hususta açık bir delile tesadüf edilmez. Hattâ Uygurlarda kam sözü, «din adamı» değil, büyücü, sihirbaz mânalarında kullanılmıştır. Orhun kitabeleri dahil, şimdiye kadar ele geçen Gök-Türkçe yazılı metinlerde ne umumi olarak «din adamı» manasında, ne de «şaman» mânasında kam kelimesine rastlanmadığı gibi, bütün bu vesikalarda şamanlığı îma eden bir kayıt bulunmamıştır. Bundan dolayı, Gök-Türkler zamanında bile Türk dinî itikadlarını gelişi-güzel şamanlık telâkki etmenin tehlikesi üzerine dikkat çekilmiş idi.
Sayfa 40 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Altay Türkleri Gök Tanrı'ya, Bay Ülgen namını verirler.
Reklam
18-19.yy'da Rusların Altay Türklerini Hristiyanlaştirma faaliyeti:
Altay Türklerinin 1 /12 si Hıristiyanlaştırılmıştır. Maalesef, bunlar Ruslaşmış Altay Türkleridir. Anadillerini dahi bilmezler. Kendilerini Ruslara borçlu hissederler. Altaylarda ciddi Hıristi­yanlaştırma faaliyetleri XVII. yüzyılda başlamıştır. Rus Hıristi­yan misyoner örgütleri Türk halkı Hıristiyanlaştırmak için belir­li zaman dilimleri için
Ülkemizin Güneydoğu bölgelerinde bu inanç devam etmektedir;
Ay tutulunca Altay Türkleri, teneke döver ve gürültü yapar. Tel­ begen'in yakalamış olduğu ayı bırakmasına çalışılır. Telbegen (Yedibaşlı) bir güçtür. Bu güç ayı tutar.
18. ve 19. yüzyıllardaki Tuva definlerinde uzun kulplu bakır ve demir kepçeler bulundu. Malesef bu kepçelerin olası sembolik fonksiyonları hakkında hiçbir bilgi yok. Ancak ritüel eşya olarak kepçelerin (kaşıklar, çömçeler) kullanıldığına dair göstergeler var ve bu da sadece Sibirya Türkleri arasında değil.
"Türkleri birleşmiş görmek için Kafkasya'da, Azerbaycan'da, Türkistan'da, Altay'larda can harcamak şaheser bir şeydir. Türkçülük ihtişamı ve bu uğurda ölmekteki ululuğu ancak ruhunda istidat (yetenek) olanlar duyabilir."
Reklam
Kök Türkler, dünyanın dayağı diye tasvir ettikleri ulu dağlara Kadir Kan adını verirlerdi. Bu dağlar, dünyayı ayakta tutan direkler gibi düşünülürdür. Kimi dağlar ise, boylar tarafından kendilerine hususi bir iye veya ata olarak seçilirdi. Anadolu'nun birçok yerinde kutsallığına inanılan "Baba"lı dağlar vardır. Günümüzde Altay dağlarında yaşayan Beltir Türkleri, dağ tepelerinde yaptıkları ayinlerde dağ iyesine/ruhuna ve ata ruhlarına kurban kesmektedirler. Dumlu Baba, Hasan Baba, Ak Baba, Çoban Dede, Parmaksız Sarı Baba, Ankara'daki Hüseyin Gazi, İznik' teki Sancaklar Baba, dağ ve tepeler üzerinde bulunan yatırlar ve ziyaret yerlerine isimlerini vermişlerdir. Doğu Anadolu'nun hemen her yerinde bunu görmek mümkündür. Eski Türkler'in ölen büyüklerini yüksek dağ tepelerine gömmelerinin, Altay dağlarında rastlanılan kurganların çoğunun yüksek dağlarda bulunuş sebebinin bu olduğunu biliyoruz.
Tanrı
Tanrı kelimesi farklı söyleniş biçimleriyle bugün hâlâ Türk milletlerinde varlığını koruyor. Türkiye ve Azerbaycan Türklerin tanrı, Altay Türkleri tengri veya tengeri, Şorlar tengri, Hakaslar tigir veya ter, Tuvalılar deer, Çuvaşlar tura, Yakutlar tangara, Moğollar tenger, Buryatlar tengeri veya tengri, Kalmuklar ise tenger şeklinde kullanır. Kaynak: Abdülkadir İnan - Tarihte ve Bugün Şamanizm (Türk Tarih Kurumu, 1986) Yaşar Çoruhlu - Türk Mitolojisinin Anahatları (Kabalcı Yayınevi, 2002)
Türkler nerelerde yaşadı
Türkler M.Ő. 2000 yılından daha eski çağlarda, Orta As ya'da Sayan-Altay dağlarının kuzeybatı bölgesinde, Yeni sey irmağı boylarında yaşıyorlardı. M.Ö. 1500'lerde otur dukları geniş bölge Sayan dağlarından Altaylar'a ve Tanrı dağlarına kadar iniyor, batıda Urallar'a kadar uzanuyor, güneyde Balkaş gölünü, güneybatıda Aral gölünü, Hazar denizini ve kuzeydoğu bozkırlarını içine alıyordu. M.Õ. 1100 yıllarından itibaren Türkler ilk yurtlarını boşaltarak Altaylar'a inmiş, Türkistan'a (Doğu ve Batı Tür kistan) yerleşmişlerdi. M.Õ. yedinci yüzyılda, Ordos, Vol ga ve Kuzeybatı Asya olmak üzere üç yöne göç yapılmıştı: Yakut Türkleri Kuzeydoğu Sibirya'ya göç etmişti. Onlarla bir sre yaşayan Çuvaşlar ise batıya yönelerek Ural dağlá rinın güneyine indiler. M.0. 4. ve 3. yüzyıllarda Türkler hem batıda, hem do ğuda yoğun olarak göründüler. İrtiş nehriniň batısında ve Hazar çevresinde yaşayanlara Batı Türkleri; doğuda, iç As ya'nın çeşitli yerlerinde ve kuzeybatı Çin'de yaşayanlara ve buralara hâkim olanlara Doğu Türkleri denildi.
Kuzgun
Bulutlar yuvası, aşkın alası Kurt oğlu bir kurttur, doğar balası Özgürlük yolunda çoktur çabası Kurt başlı kılıcı çeker kınından Ulu bir taş koptu Altay Dağı'ndan Yürüdü bozkırı yol bulup aydan Gezlenmiş bir oktur çekilmiş yaydan Cihanlar yanardı volkanından Gökkuzgun dönüyor bulutla yoldaş Fırtına kuşları uçuyor koldaş Kükrüyor, inliyor dalgalı Balkaş Ölür ama ödün vermez şanından Sen, sen ol unutma Türkleri tanı Başka var mı ana bilen vatanı Her karış toprağı şehidin kanı Vatan için doğar, vazgeçer candan
Günümüzden hareket edersek Türkiye Cumhuriyeti’ni anlamak için Gök Türkleri bilmek gerektiği gibi en uzak noktada bulunan Sahaları (Yakutları) yahut dilleri ve dinleri bize göre çok değişmiş Çuvaşları anlamak için de Gök Türk tarihini öğrenmek gerekir. Sibirya’nın derinliklerindeki Şorları, Altay Kijileri, Tuvalıları ve Hakasları başka türlü Türk dünyasına dahil edemeyiz. Zaten Azerbaycanlı, Türkmen, Özbek, Kazak, Kırgız, Uygur hatta akraba Moğolların Gök Türk tarihi ile bağlantısı çok açıktır.
192 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.