Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüyüp kök salan, benliğimi kavrayıp, varlığımı ele geçiren bir aşka bellendim.
Balıkların renkleri tıpkı çocukluğumdaki çarpışan arabalarınki gibi canlıydı: Pembe, turkuaz, zümrüt yeşili... Gürültü yapmıyordu balıklar. Camın kenarları boyunca kayıyorlardı. Ağızlarını açıyor, hiçbir ses çıkarmıyorlardı, yalnız, arada bir suyun yüzüne baloncuklar çıkıyordu. Onlar benden asla hesap soramazlardı.
Biri diğerine muhtaç olduğunda diğeri bunu kendine görev edinir. Çünkü birini ölümden ya da umutsuzluktan kurtarırsanız bunu içinizden gelen duyguyla yaparsınız.
Her şeyin bir anlamı olduğunu bir kez daha hatırlattı. İnsanın kendine yaşattıklarını, yıkımı... Duygu değişimleri yaşattı bana. Yıkıldığımız zaman kalkmanın bizim elimizde olduğunu hatırlattı tekrar. İnanmak istemediğimiz şeylere kendimizi ne kolay kandırdığımızı... Acıyı yaşamamak için kaçtığımızı... Ama bazen acıyı hissetmek gerekir iyileşebilmek için. Hepimizin hayatından ufak parçalar bulacağımız bir kitap olduğunu düşünüyorum. Adın gibi derindin, iyi ki tanıştık seninle güzel kitap.
DerinMeltem Reyhan · İndigo Kitap · 2019393 okunma